Gündem

Atık toplayıcısı Roman kızı şimdi ödüllü yönetmen: Elmas Arus

“Roman kadınların hem ellerinde hem ayaklarında prangalar var”

11 Nisan 2022 08:32

Atık kâğıt toplayıcılığıyla geçinen 5 çocuklu Roman bir ailenin tek kızı olan Elmas Arus, Bugün Roman hakları için çalışan Sıfır Ayrımcılık Derneği’nin başkanı. Arus, sinema ve reklam yönetmenliği alanında da 6 belgesel ve onlarca reklam filmine sahip.

Arus, hayat hikâyesini Hürriyet’ten Ece Çelik’e anlattı. Amasya’dan İstanbul’a göç ettiklerin 6 yaşında olan ve diğer 4 kardeşi de dahil tüm ailenin atık toplayıcılığına başladığını anlatan Arus, “Bizde evde yaşayan herhangi birinin çalışmaması gibi bir konu söz konusu değil. Ben de 15 yaşına kadar kâğıt toplayıcılığı yapmaya devam ettim” dedi.

“Babam kültürel olarak kız çocuğunu okula gönderemeyeceğini düşündüğü için ‘Bari kör kalma’ diyerek bana okuma yazmayı öğretti” diyen Arus, “6-7 yaşlarındayken evden kaçarak çok yakındaki okula gittim. Müdürün odasında ‘Ben okumak istiyorum’ diye ağlamaya başladım. Babam da arkamdan koşuyormuş. O da odaya girdi. Müdür, ‘Çocuk okumak istiyor yazdırıver’ dedi. Bizim toplumda o dönemler bir kız çocuğunun okula gitmesi uzaya gitmek gibi bir şey. Bir mucize. Babam beni okula yazdırdı. Ailenin ilk okula giden kız çocuğu oldum” diye anlattı. 13 yaşındayken nişanlandırılmak istediğini ve buna karşı çıktığını; o dönem asının mahallede Aygırı (aykırı) Elmas’a çıktığını anlatan Arus, ortaokulu dışarıdan bitirdiğini lise için de babasını “Yollamazsan devlet ceza yazacakmış” diye kandırarak okuyabildiğini söyledi.

“Roman kadınların hem ellerinde hem ayaklarında prangalar var”

Ardından Trakya Üniversitesi Radyo ve Televizyonculuk Bölümü’ne girdiğini belirten Arus, üniversite öğrenimi sırasında yaşadığı hayatı, sorunları, kimliğini tanımlamaya başladığını, “Buçuk” belgeselinin fikrinin de bu sırada ortaya çıktığını söyledi. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’ne giren Arus, ardından da Roman haklarını savunan Sıfır Ayrımcılık Derneği’ni kurdukları süreci anlattı; “Romanlar açısından önemli ilerlemeler kat ettik. Ancak hâlâ aşılması gereken çok büyük sorunlar var. Roman kadını çoklu kırılganlık yaşıyor. Ben ‘Aygırı Elmas’ olarak o toplumsal baskıyı yıkmaya çalıştım. Eğer Türkiye’de özgürlük anlamında kadınların kollarında prangalar var diye düşünürsek, Roman kadınların hem ellerinde hem ayaklarında prangalar var” diye konuştu.