Gündem

Asuman Dabak: Set ortamlarında o kadar çok esrar sarıp içiliyor ki, inanılmaz

Oyuncu Dabak, Sinema dünyasının alkol ve esrar üzerine kurulduğunu söyledi

30 Nisan 2018 18:53

İstanbul Esenyurt Boğaziçi Okulları tarafından düzenlenen 'Bağımlılık' paneline konuk olan tiyatro ve dizi oyuncusu Asuman Dabak, "Türk sinemasında alkol ve esrar üzerine bir dünya kurulmuş durumda. 'Ne olacak canım, herkes kullanıyor' mantığı hakim. Yozlaşmış toplumda biz sanatçıların da payı var" dedi.

Birlikte Yaşam Platformu ve Ego Psikolojik Danışmanlık paydaşlığında gerçekleştirilen panele bölgedeki sivil toplum kuruluşları, mahalle muhtarları, siyasi parti temsilcileri, aileler ve akademisyenler yoğun ilgi gösterdi. Panelin moderatörlüğünü deneyimli spiker Gülgün Feyman yaptı. Selda Alkor, Asuman Dabak, Didem Balçın, Uzman Psikoterapist Çağatay Öztürk, Dr. Hikmet Gülaçtı, Prof. Dr. Mansur Beyazyürek ve STK Uzmanı Tuncer Dağ panelde konuşmacı olarak yer aldı.

Birlikte Yaşam Platformu sözcüsü gazeteci Çetin Yılmaz platformun 2011 yılında bir grup bilim insanı ve avukat desteğiyle kurulduğunu dile getirdi. Yılmaz, toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren bağımlılık sorunu hakkında çözümler olduğunu ve bu konuda sorumluluk almaktan kaçınmayacaklarını ifade etti. Boğaziçi Okulları Genel Müdürü Burak Hasanbaşoğlu, bağımlılık gibi kapsamlı bir gündem başlığı altında, toplumu ilgilendiren kritik problemlerin ele alınmasının önemine değinerek, saygın konukları misafir etmekten duyduğu onur ve mutluluğu belirtti. Yıllarca kola bağımlısı olarak yaşadığını ifade eden Feyman, "Bir gün bırakmaya karar verdim. Bir yıl kadar önce başardım. Kola kaybetti, su kazandı. Suya bağımlıyım şimdi. İnsan isterse kurtulabiliyor" dedi.

Selda Alkor: Sigarayı yendim

Sigara bağımlılığını yendiğini anlatan Selda Alkor, "Günlük hayatımızda zaaflarımız var ve ben de sigara bağımlısıydım. Sigaranın zararlarını fazlasıyla gördüm, gerçek yüzünü anladım. Bir gün sigarayı yere attım ve ayağımla ezdim. 'Sen beni öldüremezsin, ama ben seni söndürürüm' dedim. 35 yıl sonra sigarayı bırakmak önemliydi. İnsan sabah kalkınca önce aynaya bakmalı, sonra kendine sorular sormalı. Yaratıcı olan bir çok insanın aşırı bağımlılıkları olduklarını biliyorum. Bir garip Selda Alkor olarak, kötü alışkanlıklardan kurtulmanızı rica ediyorum" diye konuştu.

"Bağımlılığın özünde zevk almak var"

Toplumun önde gelen insanlarının bağımlılık konusundaki görüşlerinin önemine değinen Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, "Bağımlılıkla sorunu olan insanlara sempatik gelmeyiz. O nedenle işimiz hem zor, hem de risklidir. Selda Alkor gibi sevilen bir sanatçının bağımlılık hakkında konuşması benim 24 saat hekimlik anlatmamdan daha kıymetli. Toplumun önde gelen insanlarının bu konuda öne çıkmaları çok mühim. Liverpool oyuncusu Muhammed Salah, uyuşturucu kullananlara 'lütfen gidin tedavi olun' mesajı paylaştı. Hastane başvurularının oranı yüzde 400 arttı. Hepimiz bağımlı adayıyız ve bağımlılık bir zevkle oluşuyor. Zevki yok sayarsak ve sebeplerin içinden atarsak, gerçekten uzaklaşırız. Zevk, bu işin odağıdır" ifadelerini kullandı.

Dabak: Sağlıklı oyuncu adayları yetiştirmek istiyorsak özenli davranmalıyız

Türk sinemasında alkol ve esrar üzerine bir dünya kurulduğunu ileri süren Asuman Dabak, bunun topluma yansımasını şu sözlerle anlattı:

"'Ne olacak canım, herkes kullanıyor' mantığı hakim. Yozlaşan toplumda biz sanatçıların da payı var. Set ortamlarında o kadar çok esrar sarıp içiliyor ki, inanılmaz. Sosyal ortamda hepimiz alkol alıyoruz. Keyiflendiriyorsa sorun yok ama, alkol sonrası ertesi sabah sete vaktinde gidemiyorsanız, ezberinizi yapamamışsanız bu işe dur demek gerekiyor. Oyun arkadaşınıza saygısızlık yapmaya hakkınız yok. Bizim işimiz performans, alınan madde performansı düşürüyor. Benim üç tane oyunculuk atölyem var. Sağlıklı öğrenciler, oyuncu adayları yetiştirmek istiyorsak, o derecede özenli davranmalıyız. Duruşumuzu takip eden kitleleri görmezden gelemeyiz. Bugün ünlü bir sanatçı uyuşturucudan ceza alıp, kısa sürede çıkmışsa, piyasada hala kaşesi yüksek işler yapıyorsa, çocuklara ne anlatacağız? İyi aktör olmanın yolu setin bir kenarında sigaralık sarıp içmekten geçmiyor. Bir barın köşesinde viski yudumlamak şöhret getirmiyor. Hepimizin sorumlu davranması lazım."

"Terapi ve ilaç tedavisi birlikte olmalı"

Uzman Psikoterapist Çağatay Öztürk, bağımlılık tedavisinde terapinin önemine değindi. İlaç ve terapinin birlikte ilerlemesi gerektiğinin altını çizen Öztürk, "Terapist danışan ilişkisinin önemi burada devreye giriyor. Freud Yahudi asıllı bir doktordu. 'Acaba dini yaymak için mi çalışıyor' denildi. Freud, 'İlaç işin kimyasal tarafını çözer, terapi duygusal tarafını' diye düşünüyordu. İkisi paralel ilerlemeli. Terapist kendine bile anlatamadığı şeyi anlattığı an çözüm hızlı gelir. Problemi çözmek için, bana ne kadar erken done verirseniz işin içinden o kadar kolay çıkarız. Alkol ve uyuşturucu kullanmak suç değildir. Bir sağlık sorunudur. Hiçbir bağımlılık sorunu çözümsüz değildir" dedi.

"Hemşehri dernekleri ön planda"

Bağımsız Türkiye adıyla başlattıkları projeye değinen STK Uzmanı Tuncer Dağ, "Uyuşturucu ve alkol bağımlılığı yanında, alışveriş bağımlılığı, internet bağımlılığı gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Sivil Toplum Örgütleri (STK) 2014 yılında bununla ilgili bir mutabakata girdiler. 2017’de 'Bağımsız Türkiye' adıyla bir proje başlattık. Bağımlılık konusunda STK’ların önemi ortaya çıktı. Türkiye derneklerinin yüzde 13’ü hemşeri dernekleri. Bu oran, İstanbul’da yüzde 27, Esenyurt’ta ise yüzde 40’a yükseliyor. STK sayısı ve kalitesi olarak dünyanın çok gerisindeyiz. Yüzde 85’lik bir kesim hiçbir STK içinde yer almıyor. Kalan yüzde 15 içinde kadın oranı yüzde 2 civarında. Bölgemizde 40 farklı yöreden dernek bir araya gelerek ortak oluşum içine girdi. Madde bağımlıları ile ilgili doğrudan temas sağlandı. Esenyurt’ta uyuşturucuyla ilgili bir iletişim hattı kuruldu. Önemli mesafeler aldık. Destek verilirse, daha da ilerlenir" ifadelerini kullandı. Akupunktur Uzmanı Dr. Hikmet Gülaçtı, sigaranın kadınların cildini olumsuz etkilediğini söyledi.

Oyuncu Balçın: En büyük görev ailelere düşüyor

Eğitimin ilk ve en önemli basamak olduğunu vurgulayan Oyuncu Didem Balçin ise "Günümüzde insanlar iletişimden uzaklaştı ve yalnızlaştı. Teknolojinin olumsuz yanları hayatımızda yer işgal etti. Sorunların farkına vardığımız zaman, akılcı çözümler yaratabiliriz. Herkes üzerine düşeni yapmalı. 'Bana hediye almayın, onun yerine kanserli çocuklar için oluşturulan hesaplara aktarım yapın' diyorum. Bu sene de aynı süreç devam edecek, desteklerinizi bekliyorum. Uyuşturucu ve madde bağımlılığı konusunda çevremizde üzücü örneklere şahit oluyoruz. Aslında en büyük görev ailelere düşüyor" diye konuştu.(DHA)