Başbakanlık Merkez Bina'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu yaklaşık 6 saat 45 dakika sürdü. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklama yapıyor...
İşte Arınç'ın konuşmasından satırbaşları:
"Bakanlar Kurulu toplantımız biraz önce sonuçlandı. Bazı konuları paylaşmak istiyorum. Ben hepinizin bayramlarını tebrik ediyorum.
"Bugünkü toplantımızda da ilk görüşmemiz bayramda sayın bakanlarımız, gerek kendi seçim bölgelerinde Türkiye’nin çeşitli şehirlerde çalışmaları söz konusu edildi. Bakan arkadaşlarımızın pek çoğu seçim bölgelerinde bayramlarını geçirmişler. Gönderilen mesajları hükümetimiz adına konuşulanları ifade ettiler. Bazı arkadaşlarımız da yurtdışında katıldıkları toplantılarla ilgili bilgileri paylaştılar. Genel itibariyle huzur içerisinde bir kurban bayramı geçirdik.
"Trafik çok güçlü oldu. kaybettiğimiz bir çok can da var, yaralı da var. Üzüldüğümüz tek konu her türlü ikaza rağmen üzücü kazaların olmasıdır.
"Bazı bakanlarımızın sunumları oldu. birincisi enerji ve tabii kaynakları bakanımız tarafından sunumdur. Türkiye’nin elektrik arzını gösteren çalışma bakanlar kurulumuza sunuldu. 2023 itibariyle elektrik üretim miktarı ve olması gereken miktarın iki kat büyümesi gerektiği değerlendirildi. Ülkemiz avrupa’nın en büyük beşinci elektrik piyasasına sahip. Sayın Bakanımız doğalgaz piyasası kanununa ilişkin genel bilgi sundu. Uygun görüldü.
"İkinci sunumu kalkınma bakanımız yaptılar. Sayın Yılmaz’ın bir tanesi kanun taslağı şudur. Yüksek öğretim kurumları araştırma merkezlerinin kurulmasıdır. Bir de 12 Eylül 2010 referandumuyla, ekonomik ve sosyal konseyin yapısını düzenleyen kanun taslağı imzaya açıldı.
Uzun dönem askerlik kısaldı
"Askerlik süresinin kısaltılmasıyla ilgili konu, Milli Savunma Bakanlığımızın Genelkurmay Başkanlığımızın talepleri, ihtiyaçlar dikkate alındı. Bugün esasen medyada da yer buldu. 12 aya indirilmesiyle ilgili tarihin 1 Mart 2014 tarihinde başlamasının uygun olacağı görüş medyaya intikal etti. Bu bir gerçektir, askerliğe yönelik ihtiyaçlarla ilgili doğrudan sorumlu bulunan Genelkurmay’ın taleplerini alıyoruz. Ama siyasi kararın verilmesi ve sorumluluk üstlenecek olan hükümetin, kararının belirlenmesi kanunsa kanun, bakanlar kurulu kararıyla belirleniyor.
"Mevcutları gördü, celpte alınması gerekli askerlik miktarına baktı. Genelkurmay’da faal askerlik hizmetlerini şu anda yapmayan, kapatılacak bir imkan da ortaya çıktığı görüldü. Bu imzaladığımız kararname budur.
"1111 sayılı askerlik muvazzaf askerlik süresinin 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren, erbaş ve erler için 15 aydan 12 aya indirilmesi kararlaştırılmıştır.
Wall Street Journal'da yayımlanan Hakan Fidan yazısı
MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili ABD basınında yer alan iddiaların sorulması üzerine ise Arınç, konunun Bakanlar Kurulu'nda konuşulduğunu bildirdi.
Arınç, Fidan'ı Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı ve TİKA Başkanlığı olarak görev yaptığı dönemden itibaren yakinen tanıdıklarını ve bildiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Özellikle Milli İstihbarat Teşkilatının Müsteşarı olduktan sonra hem teşkilatın güvenini kazandı, hem de Türkiye'nin çıkarları için çok olumlu, faydalı ve yararlı çalışmalar yaptı. Bu bütün bakan arkadaşlarımız ve doğrudan bağlı olduğu Sayın Başbakanımız tarafından da ifade edilen konudur. Biliyorsunuz MİT, bir başbakan yardımcısına değil doğrudan Başbakana bağlı. Bugüne kadar yaptığı hizmetlerde hem hükümetimizin siyasi desteğini bulmuştur hem de Türkiye'nin çıkarlarını istihbarat anlamında da Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi anlamında da fevkalade güzel yerine getirmiş bir arkadaşımızdır."
Fidan'ın yıpratılmak istenmesinin belli ülkeler, belli istihbarat örgütleri için doğal olduğunu dile getiren Arınç, yayımlanan makalelerin ne maksatla yazıldığını az çok bildiklerini dile getirdi.
"Müsteşarımız Türkiye sevdalısı"
"MİT Müsteşarının gerek Suriye konusundaki çalışmaları gerek çözüm süreciyle ilgili çalışmaları gerekse de ülkemiz çevresinde cereyan eden olaylarla ilgili MİT Müsteşarımızın çalışmaları açısından hükümetimiz hiçbir sıkıntı görmemekte ve kendisini takdir etmektedir" diyen Arınç, Fidan'ın bir yanlışı, bir kusuru, bir ihmali söz konusu olması halinde gerekenin ise mutlaka yapılacağını aktardı.
Arınç, gazetelerin yazdıklarının çoğunun spekülatif amaçlı ve gözden düşürmeye yönelik olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bunlar yaptığı önemli görevlerde belki önünü kesmek amacıyla belli çevrelere verilen mesajlar olarak algılanmalıdır. Kişiler önemlidir, yazdıkları gazeteler de önemlidir. Bunların ABD kendi kamuoyu içerisinde de belli hedefleri gözetlediklerini biz biliriz ama o kişiler, onların yazdıklarıyla uğraşacak vaktimiz yok. Biz Müsteşarımızın başarılı olduğunu, Türkiye sevdalısı olduğunu, önemli çalışmalarda güvenimizin tam olduğunu söyleyebilirim."
Siyasi Partiler Kanunu'nda vekillerle ilgili değişiklik
Delege durumu bilmem ne durumu siyasi partiler kanununda yok. Bir ilçe teşkilatı belde teşkilatı nasıl kurulur. Onun dışındaki iç düzenlemeler her partinin kendisine aittir. Nerelerde kontenjan kullanırlar, bunu YSK planlama noktasındadır. Bizim inandığımız bir gerçek var. Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmezi siyasi partilerdir. Bugüne kadar ki kısıtlamaları kaldırıyoruz. Kontenjan, delege seçimi, Sarıgül’ü alacak mı almayacak mı bunlarla ilgili yasal düzenleme yapacak halimiz yok. Onlar partilerin kendi kararıdır.
Bir partinin grup başkan vekili, her zaman çok konuşan biri yedi saatte nereden buldu bu sonucu demişti. Zaman tünelinde kalmış arkadaşlarımız var. Biz ajanslar vasıtasıyla kimin ne düşündüğünü çok şükür bakanlar kurulu toplantısından sonra bile bilecek durumdadır.
Bugün tarihi açıklamakla Oktay beye kötülük yaptık. Onu sevindirmediğimiz için de sevinçliyiz. Ne kadar boş konuşuluyor. Yalanlarla dolanlarla suçlamalarla insanlara hakaret edebiliyor. Kıyakçı olan ayakçı olurmuş, argo siyasilerin kullanacağı bir dil değil. siyaset iddia işidir. Bir partinin başında yıllarca bulunmak maharet değil, başarıdan başarıya götürmektir. Bizim başbakanımız Ak Parti’nin genel başkanı, her seçimde ikinci olursam siyaseti bırakırım diyor.
Ben buradan çıkarsam dışarda ne yaparım endişesi içindeler. En başarılı olduğu zamanda bana allaha ısmarladık diyebilen bir partinin genel başkanı, hükümet sözcüsü varken, diğerlerine yüzde 20’lik hedefler veriyoruz bana mısın demiyorlar. Çıkarttıkları sözcüler de şov yapıyorlar. Milleti kendilerine güldürüyorlar. Önümüzde mahalli seçim var. Peki nedir iddianız? Ne yapacaksınız? Başarı veya başarısızlık oranı nedir? Bunları konuşmayacak mı? En güçlü olduğu zaman, kendilerine göre yıprandı denilen hükümettir. Yüzde 20’yi aş, her şeye rağmen millet sana bunu vermiyorsa oturma orada. Söylediğimiz budur.
ODTÜ'deki yol inşaatı
Ne demek ODTÜ? Bizi Şırnak’ta bizi dinliyorlar. Kürtçe’ye benzemiyor Farsça’ya benzemiyor. Belediye başkanı ne diyorsa onu diyor. Demek ki faaliyet Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir faaliyettir. Melih Gökçek, ODTÜ’nün rektörü bir şey söyleyeceklerdir. Ama son sözü hukuk söyleyecektir. Ağaçlar ve ODTÜ ormanı zarar görmeyecekse, beşi giderken on beşi gelecekse millet Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni haklı görecektir. Orada hukuk ne diyorsa, ihtiyaç neyse, ODTÜ rektörüyle belediyeler arasındaki ilişkiler neyi getirdiyse bugün onlar yapılacaktır.
İşin aslında oradan geçmesi gereken bir yol var. O yolun ne şekilde zarar vermeden geçebileceği konusunda da sunulan kabul edilmiş bir proje var. Ama yeniden Gezi benzeri olayları çıkarmaya yönelik hareketler var. En kısa sürede doğru şekilde çözümlenecektir.