15 Temmuz Darbe Girişimi

Asker aileleri cuntacı komutanlara bireysel dava açmaya hazırlanıyor

"Mağdurların aileleri olarak bir aradayız"

20 Temmuz 2016 00:26

Ceyhun Efe Öç

Çağlayan Adliyesi, 15 Temmuz darbe girişimine katılan öğrenci ve er ailelerinin bir arada bekledikleri adres.

Çağlayan'daki Adalet Sarayı'nın 6. katında, portatif bir bariyerin hemen arkasında, gözaltındaki askerlerin aileleri bulunuyor.

Tamamı büyük bir endişe içinde. Mahkeme salonlarının bulunduğu bölümden gelecek bir haber bekliyorlar.

Sabahın erken saatlerinden itibaren süren bekleyiş içinde tanışıklıklar oluşmuş.

Oğlu gözaltında olan bir anne ve kardeşi gözaltında olan bir genç yan yana bekliyor.

Anne, uzman çavuş olan oğlunun Kartal'daki zırhlı tugayda (General Nurettin Baransel Kışlası) tank şoförü olarak görev yaptığını söylüyor.

Yanındaki 30 yaşlarındaki genç de, kardeşi ile oğlunun tanışıyor olabileceğini ifade ediyor. Çünkü onun kardeşi de uzman çavuş ve aynı zırhlı birlikte tank şoförü olarak görevli. Üstelik bu iki asker de Boğaz Köprüsü üzerinde gözaltına alınmış.

Darbe girişimi başlamadan önce telefon trafiği

Zırhlı birliklerde görevli askerlerin ailelerinin bir çoğu, darbe girişiminden saatler önce telefon almışlar.

3 farklı aile hararetle benzer bir konuşmayı birbirleriyle paylaşıyor:

"Telefonda bize, Suriye'deki savaş nedeniyle Güneydoğu illerine gönderildiklerini söyledi", "Bize de Antep'e gönderildiklerini açıkladı" şeklinde konuşmalar bunlar.

Saat 16.40 civarında sabahtan bu yana süren nöbet mecburen sonlanıyor. Bir güvenlik görevlisi biten mesai nedeniyle ailelerin adliye dışına çıkması gerektiğini söylüyor. Bu bekleyiş sırasında tanışan aileler birlikte hareket ediyor, adliye dışına da birlikte çıkıyorlar.

Asker aileleri de dava açmaya hazırlanıyor

Çağlayan Adliyesi'ne getirilenler arasında sayıları yüzlerle ifade edilen askeri öğrenciler de yer alıyor.

Adliye dışındaki kafeteryada, Yeşilköy Hava Harp Okulu'nda eğitim alan ve gözaltında olan 3 havacı öğrencinin yakınları aynı masayı paylaşıyor. "Mağdurların aileleri olarak bir aradayız" diyorlar.

Kiminin torunu, kiminin oğlu… Hepsi aynı çatışma sonrası gözaltına alınmış. Ajanslara da yansıyan bilgilere göre, bir binbaşı Yalova'da kampta olan Yeşilköy Hava Harp Okulu öğrencilerin bir kısmını tatbikata gittiklerini söyleyerek, otobüslere bindiriyor. Orhanlı gişelerinde havacı öğrenci dolu 2 otobüs polis barikatı ile karşılaşıyor ve burada çatışma çıkıyor.

Gözaltındaki havacı öğrencilerden birinin babası, bu gerginliğin çok uzun saatler sürdüğünü açıklıyor. Gece saat 01.30'dan sabah 06.00'ya kadar oğluyla mesajlaştıklarını, kimi zaman da açık kalan telefondan konuşulanları, yaşananları, çatışma seslerini dinlediklerini açıklıyor.

Bu telefon mesajlarının yargı sürecinde de en büyük kanıt olacağı görüşündeler. Çocuklarının karşı karşıya olduğu "emir" baskısını kanıtladığını iddia ettikleri Whatsapp mesajlaşmalarını mahkemeye sunma hazırlığındalar.

Sevindikleri ve mahkeme sürecinde kendilerine yardımcı olacağını düşündükleri bir şey daha var. O da havacı öğrencileri Yalova'daki kamptan tatbikat için çıkardığını iddia ettikleri binbaşının, yaralı olarak hastaneye kaldırılmış olması… O binbaşının ifadesinin, çocuklarının hikayesini doğrulayacağı umudundalar.

Masadaki 3 aile de, çocuklarını kamptan çıkardığını iddia ettikleri komutanlara bireysel olarak da dava açacaklarını açıklıyor.

Ailelerin neredeyse tamamı, anlattıklarının oğullarına veya yakınlarına zarar vereceği düşüncesiyle isimlerini vermemeyi tercih ediyor.