Adnan ÇELEBİ/NİĞDE, (DHA) - NİĞDE\'de, baba mesleği olan halı ve kilim tamirciliği yapan Bünyamin Çiçek, asırlık halıları yeniden kullanılır hale getiriyor. Çiçek, kaybolmaya yüz tutan mesleği sürdürdüğünü belirterek, \"Kaybolan değerlerimizin yeniden hayat bulması için halı dokuma kursları açılmalı\" dedi.
Dokuma kültürünün sanat dalı olduğunu dile getiren Bünyamin Çiçek, \"Halıdan anlamak için ilmek ilmek dokuyup, tozunu yutmak, renk ve desenlerini şiir gibi okumak gerekir. Bu topraklar üzerinde çok sayıda medeniyetler yaşamış, her medeniyetin bir dokuma kültürü var. Bu kültürleri ortaya çıkarmak için halının mistik havasını, kokusunu renk kültürünü ve desenlerini bilmek gerekir. Bazı medeniyetler medeniyetlerini kayalar üzerine motifler kazımış, bazıları da halılar üzerine işlemiş. Kayalar üzerine kazınmış motifler ne kadar değerli ve müzelerde sergiliyorsak halılar üzerine işlenmiş motiflerde o kadar değerlidir\" diye konuştu.
\'GELİNLİK KIZLAR HALI İLE AŞKINI ANLATIRDI\'
Halı dokumada işçilik ile kullanılan malzemenin çok önemli olduğunu belirten Çiçek, \"Öyle halılar var ki gelinlik kızlarımızın aşkını anlatır. Aşkını sevdiğine anlatamayan genç kızlar dokudukları halıların üzerine motiflerle desenlerle anlatırlarmış. Dokudukları halıları çeyiz sandıklarına kaldırıp evlendiklerinde yere sererek sürekli aşkını sevdiğinin gözleri önünde sergilermiş. Bu eserler nadide eserlerdir. Bu tür halılarda aşk var, sevgi var, hasretlik duyguları vardır. Bunları ancak halı dokuyanlar okuyabilir. Öyle halılar var ki bir parça da kalsa servet değerindedir. Bu serveti ancak halı dokuyanlar ve tamir edenler bilebilir. Bu nedenle yok olmaya yüz tutmuş halı ve kilim tamirciliği mesleğinin yeniden hayat bulması, kaybolan değerlerimizin yeniden hayat bulması için halı dokuma kursları açılmalı. Kaybolan değerlerimiz de yeniden hayat bulması da beni çok mutlu eder\" dedi.
\'ESKİ HALILAR ÇÖPE GİTMESİN\'
Eski halıların bugün artık meraklıları tarafından tercih edildiğini ve turizm amaçlı değerlendirildiğini belirten Bünyamin Çiçek, şöyle devam etti:
\"Eski halıların çöpe gitmesini engelliyoruz. Halıların son bakımlarını yapıyoruz. Halıları önce yıkıyoruz sonra mevcut ve yıkama ile birlikte oluşan arızaları gideriyoruz. Böylece milli ekonomiye katkı sağlıyoruz. Bu halıların meraklıları var. Artık gençler pek tercih etmiyor. Çünkü onlar mobilyalarına göre rengarenk el emeği olmayan makine halıları tercih ediyorlar. Ancak yine de eski halılara ilgi gösterenler var. Örneğin; turizm amaçlı da değerlendiriliyor. Bazı kişiler \'eskitme usulü\' halıları da tercih ediyor. Ancak bu işlem de ustalık gerektiriyor. Halının yapısına, desenlerine ve renklerine göre eskitme işlemi yapılıyor. Bizim amacımız eski, el emeği göz nuru halı geleneğini yaşatmak, onların atılmasını önlemek. Çünkü bu da bir nevi israf. Eski halıların her yönüyle bakımlarını yapıp, yeniden ekonomiye kazandırıyoruz. Bu işlem de emek istiyor. Çünkü halının bakımı için arızalarını gidermek için elden geçiriyor ve adeta nakış nakış tamir ediyoruz.\"
FOTOĞRAFLI