Gündem
BBC Türkçe

Aşırı sağcı Widers ayrımcılıktan suçlu bulundu

Hollanda'da İslam karşıtı görüşleriyle bilinen siyasetçi Geert Wilders, belli bir grubu aşağılamak ve ayrımcılık yapmaktan suçlu bulundu ancak herhangi bir cezaya çarptırılmadı.

09 Aralık 2016 20:50

Hollanda'da İslam karşıtı görüşleriyle bilinen siyasetçi Geert Wilders, belli bir grubu aşağılamak ve ayrımcılık yapmaktan suçlu bulundu.

Amsterdam mahkemesinde görülen duruşmada, Wilders suçlu bulunmasına karşın herhangi bir cezaya çarptırılmadı.

Wilders'in liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi (PVV), yapılan son kamuoyu anketlerinde önde görünüyor. Hollanda'da Mart 2017'de parlamento seçimleri yapılacak.

Mahkeme ayrıca, Wilders'in bir konuşmasında Hollanda'da daha az Faslı olması gerektiği yönündeki sözlerinin nefret suçu teşkil etmediğine hükmetti.

Wilders, açıklamanın hemen ardından Twitter üzerinden attığı mesajda, bu kararı "delilik" olarak nitelendirdi ve temyize gideceğini söyledi.

Mart 2014'te Lahey'de belediye seçimleri kampanyası sırasında yaptığı bir konuşmayla ilgili 6 bin 400 kişinin şikayet etmesi üzerine Wilders hakkında soruşturma başlatılmıştı.

PVV lideri, mitinge katılanlara "kentinizde ve Hollanda'daki Faslı sayısının azaltılmasını ister misini?" diye sormuştu.

Kalabalığın "Daha az! Daha az!" diye slogan atması üzerine Wilders gülümseyerek, "Bunun icabına bakacağız" demişti.

Davada, bu sözler üzerine kendilerini "üçüncü sınıf vatandaş" hissettiklerini söyleyen Fas asıllı Hollanda vatandaşlarını tanık olarak dinlenmişti.

Mahkemeden bildiren BBC muhabiri Anna Holligan, Wilders'in savunmasında sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında koruma altında olduğunu öne sürdüğünü belirtti.

Ancak, mahkeme heyeti, ifade özgürlüğünün de sınırları olduğunu ve bu hakkın başkalarının özgürlüklerini sınırlamak amacıyla kullanılamayacağına hükmetti.

Mahkeme Başkanı Hakim Hendrik Steenhuis, "Bir siyasetçi bu çizgiyi aşarsa, bu ifade özgürlüğünün sınırlandığı anlamına gelmez. İfade özgürlüğü kisvesi altında suç işlendiği gerçeği saklanamaz" dedi.

Kararda, Wilders ve parti yetkililerin miting sırasında bir mizansen çevirdiklerini öne sürüyor. Davaya konu olan sözlerin önceden sarf edildiği ve parti görevlilerinin kalabalığı istedikleri yanıtı vermeye yönlendirdiğini belirten mahkeme heyeti, amacın hakaret etmek olduğunu ifade etti.

Kararda, Wilders'in bir parti lideri olması ve bundan dolayı toplumu kutuplaştırmaması gerektiği gerekçesiyle bunun "olağanüstü bir dava" olduğu vurgulandı.

Bu kararın, Geert Wilders'in siyasi emellerine çok da bir zarar vermesi beklenmiyor.

Bu dava, popülist lidere siyasi mesajını yayacak ve yoğun medya ilgisi çekecek bir platform sunmasından dolayı aslında partinin arayıp da bulamadığı bir fırsat sundu. Mahkemede defalarca İslam ve göçün yarattığı tehlikeleri gündeme getirdiler.

Birçok destekçisi bu davayla, Wilders'in kendileri için konuşabilecek ve siyaseten doğru davranılmasına önem veren elitlerin konuşmaktan korktuğu şeyleri dile getirebilecek cesur bir lider olduğu inançlarını pekiştirdi.

Bu grup, zaten İngiltere ve ABD'deki popülist söylemlerin kazandığı seçim zaferlerinden büyük cesaret bulmuş durumda. Wilders'in Özgürlük Partisi (PVV), yapılan kamuoyu yoklamalarında iktidardaki liberal partinin 10 puan önünde görülüyor.

Suçlu bulunmasının ardından Wilders, hakimleri "Hollanda'nın yarısını" cezalandırmakla suçladı. PVV tarafından yapılan bir araştırma Hollanda kamuoyunun yüzde 43'ünün Faslıların bir sorun yarattığını düşündüğünü ortaya koyuyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir