Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Aselsan çalışanlarının şüpheli ölümlerinin Meclis tarafından araştırılmasını istedi. TBMM Başkanlığı’na verdiği araştırma önergesinde Tanrıkulu, 2006-2008 arasındaki şüpheli ölümlerin 2013 yılında da yaşandığına dikkat çekti. “Her biri Milli Askeri Projelerde görev alan mühendislerimizin ölümleri kamuoyunda derin şüphelere yol açmaktadır” diyen Tanrıkulu, bu ölümlerin intihar ya da kaza gibi basit gerekçeye indirgenemeyeceğine dikkat çekti.
Tanrıkulu’nun araştırma önergesi gerekçesi şöyle:
2006 yılında mühendis Başbilen’in ölümü
-ASELSAN ülke gündemine sadece ürettiği gurur verici “yerli savunma sanayi ekipmanları” ile değil, şüpheli ölümler ile de gelmektedir. 7 Ağustos 2006 tarihinde ASELSAN mühendislerinden Hüseyin Başbilen, 17 Ocak 2007 tarihinde ASELSAN mühendislerinden Halim Ünal, , 26 Ocak 2007 tarihinde ise ASELSAN mühendislerinden Evrim Yançeken, zorunlu askerlik hizmetlerini yerine getiren ASELSAN bağlantılı mühendislerden Zafer Oluk, 5 Mayıs 2008’da, Burhaneddin Volkan ise 9 Ekim 2007 tarihinde hayatlarını kaybettiler.
2013 yılında Hakan Öksüz
2006-2008 yılları arasındaki mühendislerimizin şüpheli ölümleri kamuoyunun hafızasından silinmemişken, 25 Ocak 2013 tarihinde bir başka ASELSAN mühendisi Hakan Öksüz trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Ülkenin stratejik bir sanayi kuruluşunda çalışan mühendislerin şüphe uyandıran ölümleri akıllara bir çok soruyu getirmektedir. Mesleki yeterlilikleri açısından yurt dışındaki meslektaşları ile yarışabilecek kadar donanımlı mühendislerimizin ölümleri intihar ve kaza ile açıklanması olayın ayrıntılı araştırmasının yapılmaması ihmalkârlıktır. Her biri Milli Askeri Projelerde görev alan mühendislerimizin ölümleri kamuoyunda derin şüphelere yol açmaktadır.
Yabancı istihbarat, derin devlet ve terör örgütü iddiaları
Türkiye’de yıllar önce yaşanan şüpheli ölümlerin, faili meçhul cinayetlerin dahi aydınlatılamadığı gerçeği ortada iken yakın tarihte yaşanan bu şüpheli ölümlerin üzerinde fazla durulmamıştır. Yabancı İstihbarat servislerinden, derin devlet yapılanmalarına, terör örgütlerine kadar birçok komplo teorisinin ortaya atılmasının sebebi ise ASELSAN mühendislerinin ölümleri hakkında kamuoyunu tatmin edici cevapların adli ve siyasi makamlarca verilmemesinden kaynaklanmaktadır. Trafik kazasında hayatını kaybeden mühendisimiz Hakan Öksüz’ün daha önceki yıllarda kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğraması, ölen mühendislerimizin ailelerinin isteği sonucu Başbakanlık Teftiş Kurulunun araştırma yapması kamuoyundaki şüphelerin haklılığını göstermektedir.
Şüpheli ölümler intihar ve kazaya indirgenmemeli
Kamuoyunun ve öncelikle hayatını kaybeden mühendislerimizin ailelerinin şüphelerinin giderilmesi için, olayların Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından incelenmesi ve açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Çünkü olaylar intihar ve kaza ihtimalleri ile basite indirgendiği takdirde, ülke savunmasını ilgilendiren birçok konunun da üstü kapatılacaktır.