2007 genel seçimleri matematiksel olarak incelendiğinde iki kişiden biri AKP'ye oy vermişti. Son seçime göre artık iki kişiden biri AKP'ye oy vermedi. 29 Mart yerel seçimlerinde 40.65 milyon geçerli oyun 15.5 milyonunu alan AKP matematiksel olarak 2.65 kişiden birinin oyunu aldı.
Kurulduğu 2001’den bu yana girdiği her seçimden oyunu artırarak çıkan AKP, 29 Mart yerel seçimlerinin kesin olmayan rakamlarına göre, 2007’de kendisine oy veren 900 bin seçmeni kaybetti. 2002 seçiminde parlamento dışında kalan MHP, geçen yedi yılda oylarını yüzde 100 artırdı. 29 Mart seçimi, kuracakları ittifaklarla partilerin yüzde 10 barajını aşabileceğini de gösterdi Seçmen sayısının bir önceki seçime oranla 6 milyon kişi daha fazla çıkarak 48 milyon olarak belirlenmesi nedeniyle eleştirilen YSK’nın haklılığı, sandığa giden seçmen sayısıyla açığa çıktı. 2002’de 32, 2004’te 33, 2007’de 36 milyon kişinin oy kullanmasına karşılık, 29 Mart’ta 40 milyon 825 bin kişi oy verdi. Böylece, kaydı bulunmayan seçmenlerin uzun yıllardır sandığa gitmediği anlaşıldı.
2004'de seçmenin tek tercihiydiKurulduktan bir yıl sonra, 2002’deki genel seçimlerde 10 milyon 848 bin kişinin oyunu alarak yüzde 34.4 oyla tek başına iktidara gelen AKP’nin ilk iki yıldaki performansı, 2004’teki yerel seçimlere de yansıdı. AKP, 2004’te 13 milyon 447 bin seçmenin oyunu alarak yüzde 41.7 seviyesine erişti ve merkez sağ seçmenin tek tercihi haline geldi.
22 Temmuz 2007’de, cumhuriyet mitingleri, cumhurbaşkanlığı seçiminin iptali, askerin verdiği muhtıra gibi gelişmelerin etkisinde yapılan genel seçimlerde iktidarını güçlendiren AKP, 16 milyon 327 bin kişiden oy alarak yüzde 46.5 oranına ulaştı. AKP, “iktidar partisinin yıprandığı” yargısını, neredeyse her iki seçmenden birinin oyunu alarak geçersiz kıldı. Bu genel kabul, AKP iktidarının ancak yedinci yılında gerçek oldu.
Yaklaşık 900 bin kayıp Başbakan Erdoğan’ın ‘teğet geçtiğini’ söylediği krizin etkisinde yapılan seçimde, 22 Temmuz 2007’de AKP’ye oy veren yaklaşık 900 bin seçmen muhalefet partilerine kaydı. AKP, 29 Mart seçimine kadar yıllardır sandığa gitmeyen seçmenin de tercihi olamadı. AKP, buna rağmen, ‘her ilde yüksek oy alan ve tek başına iktidar olabilecek tek parti’ konumunu sürdürdü.
CHP en yüksek seviyede CHP, 29 Mart’ta, 2002’den bu yana en yüksek oy seviyesine ulaştı. 2002’deki genel seçimde 6 milyon 114 bin oy alarak yüzde 19.41 oranını yakalayan CHP, 2004’teki yerel seçimlerde ana muhalefet partisi konumuna rağmen oy kaybetti ve yüzde 18.2’de kaldı.
22 Temmuz 2007 genel seçiminde beklenen sıçramayı yapamayan CHP, oylarını ancak DSP ile yaptığı ittifakın etkisi ile artırabildi. CHP, 2004 seçiminde yüzde 2.1 oy alan DSP ile birlikte girdiği seçimden yüzde 20.8 ile çıktı.
CHP, 29 Mart’ta ise son 7 yıldaki performansının en üst noktasına ulaştı. 2007’de kendisini tercih etmeyen 1 milyon 915 bin seçmenden daha oy alan CHP, 29 Mart’ta 9 milyon 233 bin seçmenden oy alarak, yüzde 23.1 oranına ulaştı. DSP ise 2004’te aldığı 683 bin oyu, 2009’da 1 milyon 100 bine çıkardı. Ancak, yüzde 2.7’de kaldı.
AKP ilk kez geride 2002’de yüzde 8.3 oy alarak, “dibi gören” ve parlamento dışında kalan MHP, yedi yıllık süreçte oylarını yüzde 100 artırdı. 2004’te yüzde 10.5, 2007’de yüzde 14.2 oranında oy alan parti, 29 Mart’ta 6 milyon 418 bin seçmenin tercihi oldu ve yüzde 16.07 oranına ulaştı. CHP ile birlikte MHP’nin aldığı toplam oy, son yedi yıllık dönemde ilk kez AKP’nin üzerine çıktı.
AKP’nin yükselişine paralel olarak sürekli eriyen Saadet Partisi (SP) ise oylarını yüzde 100’den fazla artırarak, 2 milyon seçmenin tercihi oldu. Bu durum, 2011’de yapılacak genel seçimde, olası ittifaklara kapı araladı. SP, BBP ve DP gibi partilerin kuracakları ittifaklarla yüzde 10’luk barajı aşabilecekleri anlaşıldı.
DTP’den rekor DTP, temsil ettiği siyasal çizgide kurulan partiler arasında en başarılısı oldu. DEHAP, 2002’de 1 milyon 933 bin seçmenin oyunu almıştı. DTP, katılımın daha yüksek olduğu son seçimde 2 milyon 250 bin seçmenin tercihi oldu ve yüzde 5.6’lık oranla, Güneydoğu’daki en güçlü parti konumunu sürdürdü.