BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, “12 yıldır halk sabretti, bekledi. Artık beklemek istemiyor. Demokrasinin kendisini yaşamak istiyor” dedi.
Türkiye Barış Meclisi'nin düzenlediği "Barış Ödülü" törenine katılan BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak ve Hasip Kaplan gazetecilerin demokratikleşme paketiyle ilgili sorularını yanıtladı.
"Biz paketin zaten açıklanmamasını eleştirdik" diyen Gültan Kışanak, "Yani Başbakan neyi eleştiriyor anlamadım" dedi. Türkiye'de 4 aydır demokratikleşme paketinin beklendiğini ifade eden Kışanak konuşmasını şöyle sürdürdü: Ama AKP ne hikmetse bununla ilgili 4 aydır bu paketi açıklamıyor, tartışmaya sunmuyor, sürekli kapalı kapılar ardında bir şey konuşuyorlar. Ne olduğunu bilmiyoruz. Defalarca toplantılar yaptı ama demokratikleşme paketinin muhatabı olan, ihtiyaçlarını karşılaması gereken yurttaşlar, bizler bilmiyoruz. Zaten bunu eleştirdik biz. Ama Başbakan neyi eleştirdi bilmiyorum. İçeriğine dair AKP'ye yakın medyada yer alan bilgiler var. Daha da ötesi Sayın Başbakan'ın bizzat kendisinin ağzından yapılmış açıklamalar var. Ana dilde eğitim olmayacak, seçim barajı olmayacak, Terörle Mücadele Yasası olmayacak diye Başbakan ağzından yapılmış açıklamalar var” şeklinde konuştu.
12 yıldır bekliyoruz
Kışanak, “Biz de geri dönüp bunu eleştirmeyecek miyiz? Onun için bence AKP hükümeti, Sayın Başbakan ne yaptıklarının farkında değiller herhalde. Farkında olsalardı bu eleştirileri manasız bulmazlardı. Yaptıkları şey şudur: Türkiye'nin en önemli ihtiyacı olan demokrasiyi ilerletme ve demokratik reformlar yapma konusunda kamuoyuna kapalı ve kamuoyunun beklentileri ve ihtiyaçları dışında bir tartışma yürütüyorlar ve sürekli 'bekleyin' diyorlar. Oysa ki beklenecek zaman kalmadı, çok açık. Yani neyi bekleyecekler? Sayın Başbakan hâlâ beklentileri aşağı çekmek için 'bu son paket değil devam edecek' diyor. 12 yıldır biz sürekli bekliyoruz ki AKP demokrasi getirecek. Ve hâlâ bekleyin diyor. Bu yolun sonuna gelindiğinin farkında değiller. Ne yaptıklarının da farkında değiller ki böyle konuşuyorlar, Yapılan şudur: 12 yıldır halk sabretti, bekledi. Artık beklemek istemiyor. Demokrasinin kendisini yaşamak istiyor" ifadelerini kullandı.
Özel yetkili mahkemelerdeki adaletsiz kalkacak
"Türkiye'nin demokrasisi bir kişinin dudakları arasından çıkacak iki sözcüğe bağlıysa vay o demokrasinin haline diyen BDP'li vekil Hasip Kaplan ise demokrasinin eşitlik, adalet ve özgürlük gibi evrensel kuralları olduğunu söyledi. "Özel yetkili mahkemelerdeki adaletsizlik kalkacak" diyen Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Demokrasi padişahlık değil
"Fikirler konuşsun, silahlar sussun. Fikirlerin önündeki bütün engeller kalkacak. Seçim barajlarını kaldıracaksınız. Bunun şakası yok. Öyle padişahlık... Bu değil ki demokrasi. Bazı haklar var ki kişilerin grupların takdirine bırakılmaz. Yöntem yanlış. Demokrasi bir iktidarın sorunu mu? O zaman gelen mecliste muhalefet, STK var, demokratik güçler var onlarla konuşsun. Nasıl bir demokrasi belli. Avrupa Birliği'ne girmek istiyorsun. Onun da demokrasi kriterleri belli. Bunun için birilerinin hâlâ seçime malzeme etme çabası, sayın Başbakan’ın en büyük hatasıdır: Ben ben ben... Bu narsizmden artık vazgeçsin. Kendisinden başka siyasetçi var bu ülkede. Herkes bedel ödeyerek, emek vererek bu demokratikleşmenin zeminini oluşturdu. Düşünce özgürlüğü, Dersim, ana dille ilgili biz bedel ödüyoruz. Meclis'teki fezlekelere baksın. Bizim orada sicilimiz oluyor. Bizim kanun tekliflerimize baksınlar. Bizim orada da var. İktidarla ana muhalefet 7 sene sonra uykudan uyanmışlar yeni farkediyorlar gibi bir hava içindeler. Biz ise bedel ödeye ödeye bunu olgunlaştırdık. Onun için sayın başbakan atarsa sıkı atsın tutturmasını bilsin paket yerine balon çıkmasın. Bu kadar umut vaadedikten sonra paketin boş çıkması onu da boşa çıkarır bu kadar basit. Ana dil, seçim barajı, ceaevindeki arkadaşlarımız. Bunlar olmasa olmazımız. Mücadeleye devam edeceğiz. 3 defa halka gideceğiz herkes boyunun ölçüsünü alacak" diye konuştu.
