Dünyanın zengin insanları bir haftalığına her şeyi unuttu, sanata odaklandı. İsviçre’nin Basel kentinde geleneksel olarak haziran ayında yapılan dünyanın en büyük sanat organizasyonu Art Basel sona erdi. Bir haftanın ardında ziyaretçi ve satış rekoru bırakan Art Basel 45. kez kapılarını kaparken, Andy Warhol’un bir eserinin 35 milyon dolara satıldığını da ilan etti. Fuardaki bazı galerilerin 100 milyon doların üzerinde haftalık cirolar yaptıkları ifade edildi. Bir haftada 92 bin kişinin ziyaret ettiği Art Basel’e bu yıl her zaman olduğu gibi Amerika Birleşik Devletleri'nden, Avrupa’dan ve yeni zenginler sınıfının oluştuğu Türkiye, Rusya ile Asya ülkelerinden çok sayıda sanat koleksiyoncusu ve sanatçı geldi.
Zengin Türkler sanatta alıcı olarak çok aktifler
Sadece çok önemli kişiler (V.I.P.) ve özel koleksiyoncular için 17 ve 18 Haziran tarihlerinde özel olarak açılan fuarda, Türkiye’den kamuoyunun yakından tanıdığı pek çok isme rastlamak mümkün oldu. Bu iki gün sadece özel kişiler eserleri önceden görüp satın almak şansına sahip oldu. Son iki yıldır yapılan bu uygulamadan hem koleksiyonerler hem de fuar yöneticileri çok memnunlar.
Türkiye’nin önemli CEO’ları, patronları sanat eserlerini yerinde görüp seçip almak için fuarın öncesi özel iki günlük V.I.P. programına katıldılar. Türk koleksiyoner ve işadamlarına çok sayıda sanat eseri satışı yapan Newyorklu galerici Adam Sheffer, galeri olarak cirolarının önemli bir kısmının Türk müşterilerinden geldiğini vurguladı. Sheffer, Türk işadamı ve koleksiyonerlerin son yıllarda fuarın en önemli müşterileri arasında olduğuna değinerek, “Bunu sadece bizim galerimiz için söylemiyorum. Bütün bir fuar için bu durum böyle. Türkler gerçekten sanattan anlıyorlar, iyi ve kalıcı eserlere yatırım yapıyorlar. Asyalı koleksiyonerler ile kıyaslandığında, Türkler onlar kadar para harcıyorlar ama Batı sanatını kültür yakınlığı dolayısıyla daha iyi anlayıp, daha iyi eserler alıyorlar. Soyut resim ve güncel sanata yatırım yapıyorlar” dedi.
Seks ve sanat ilişkisi artık satmıyor
Bu yılki Art Basel’in bir başka özelliği her şeyin sanat olarak lanse edilebileceğinin ortaya koyması oldu. Bit pazarından, inşaat kepçesinden, mermiden de sanat olabileceği gösterildi. Bu yılın bir başka özelliği ise sekse ilişkin hemen hemen hiçbir eserin ve performansın olmaması oldu. Son yıllarda seks ve sanat ilişkisi üzerine kurulu eserlerin satmadığını gören galericiler, bu tip eserlere yer vermediler.
Çırılçıplak soyunarak sokak performansı yapan, İsviçreli kadın sanatçı Milo Moire bu konuda bir istisna oluşturdu. Almanya’da yaşayan Milo Moire, pek çok sanat fuarında yaptığı gibi bu yılki Art Basel’de de çırılçıplak soyundu. Bu kez vücuduna pantolon, tişört, sutyen gibi kıyafet parçalarının adlarını yazarak sokağa çıktı. Tramvaya bindi. Halk arasında dolaştı. Art Basel’in önünde poz verdi.
