Gaziantep'te 8 ay önce açılan Türkiye'nin ilk Arkeolojik Cam Eserleri Müzesi'ni 10 bini yabancı 32 bin kişinin gezdiği bildirildi.
Gaziantep Kalesi eteklerinde, tarihi mekanların yoğun olarak bulunduğu mekanda, 150 yıllık, tarihi 3 Antep evini satın alarak, 5 aylık bir restorasyon çalışmasıyla müzeye dönüştürmeyi başaran Füsun İşsever, büyük bir titizlikle bu tarihi mekanlara yerleştirdiği 3 bini cam olmak üzere 4 binin üzerindeki arkeolojik eseri, ziyaretçilerinin beğenisine sunuyor.
Füsun İşsever, tanıtım görevlisi arkeolog Selahattin Köroğlu ile birlikte, müzeye gelen ziyaretçilere, camın tarihi ve kültür turizmindeki yeri ve önemi hakkında da detaylı bilgiler veriyor.
Yeni açılmış olmasına karşın, 10 bini yabancı 32 bin kişinin ziyaret ettiği müzeyi daha çok yerli ve yabancı bilim adamları, akademisyenler ve üniversite öğrencileri geziyor.
Özellikle, Zeugma Antik Kenti ile bu tarihi mekandan çıkartılan mozaiklerin sergilendiği Gaziantep Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret edenler, Arkeolojik Cam Eserleri Müzesi'ni de görmek istiyor.
Müzede, kadınların kullandığı değişik süs eşyaları, mutfak eşyaları, takılar gibi akla gelebilecek değişik türden Roma ve Bizans dönemlerine ait binlerce eser yer alıyor. Özellikle, 4 bin yıllık cam takıların bulunduğu bölüme genç kızlar ve kadınlar büyük ilgi gösteriyor.
Müzede bulunan ve 4 bin yıllık olduğu belirtilen küçük bir Finike cam şişesi ise Füsun İşsever için ayrı bir öneme sahip. Çünkü bu küçük cam şişe, koleksiyon merakını tetikleyerek, binlerce cam eserin sergilendiği müzenin ortaya çıkmasına neden olan önemli bir eser.
Füsun İşsever, yaptığı açıklamada, 20 yıl kadar önce ellerine geçen camdan yapılmış küçük bir Finike şişesi ile bu işe merak sardıklarını ve sonunda, bir müze açacak kadar esere sahip olduklarını söyledi.
''Cam eserleri müzesi açarak, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyum'' diyen İşsever, 8 aylık süreçte, ziyaretçi sayısının 32 bine ulaşmasının da sevindirici olduğunu ifade etti.
'Koleksiyon ve müzecilik bir tutku'
Füsun İşsever, kocası ile birlikte 20 yıl önce antik bir cam gözyaşı şişesi ile başladıkları koleksiyon işinin, zamanla geliştiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
''Ben ve kocam, çoğunlukla Ege Bölgesi olmak üzere Türkiye'nin değişik bölgelerinden arkeolojik cam eserleri satın alarak koleksiyonumuzu sürekli olarak zenginleştirdik. Daha önce evimizde bulunan bu eserleri, sadece biz ve yakın çevremiz görüyordu. Ancak, her koleksiyoncu gibi ben de bu eserleri daha çok kişiye göstermek ihtiyacı hissettiğim için bir müze açma fikri kendiliğinden gelişti. Bunun için bize bir mekan lazımdı. Bunu da tarihi 3 Antep evini restore ederek gerçekleştirdim.
Son yıllarda, tarihi ve kültürel açıdan önemli bir gelişme gösteren Gaziantep'e ben de bir ilke imza atarak bir müze kazandırdığım için mutluyum. Müzeye gelen ziyaretçi sayımız da hızla artmaya başladı. Özellikle, son 2-3 aylık dönemde, gruplar halinde müzemizi ziyarete gelenler oluyor. 2009 yılında ziyaretçi sayımızın daha da artacağını tahmin ediyorum.''
Müzeye gelenlerden 2-4 TL arasında bir ücret almalarına karşın, bunun bir sembolik değeri olduğununa dikkati çeken İşsever, şöyle devam etti:
''Bizim amacımız, insanlara para karşılığı müzecilik hizmeti vermek değil, kültürümüzü tanıtmak. Cam, bölge kültüründe önemli bir yere sahip. Yaklaşık 4 bin yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan cam eserlerin, ilk yapıldığı bölgenin, komşu ilimiz Hatay olduğu biliniyor. Bunun yanı sıra, ilimiz sınırları içinde bulunan Zeugma Antik Kenti'nde cam eşya ticaretinin çok yaygın olduğunu biliyoruz. Kısacası, cam bölgenin 4 bin yıllık tarihinin tanıtımı bakımından da son derece önemli.
Açtığımız müzeyi gezen insanlar, tarihin değişik döneminde çeşitli amaçlarla kullanılan cam eşyaları yakından tanıyarak, bölgenin 4 bin yıllık tarihi hakkında da bilgi sahibi oluyor. Ben ve arkadaşlarım, bir anlamda müzemizde sergilenen cam eserler ile kültür turizminin gelişimine katkı sağlıyoruz.''
(AA)