-Arınç'tan muhalefete "Suriye" eleştirisi BURSA (A.A) - 05.02.2011 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümet olarak Suriye'de yaşanan bu olaylara seyirci kalmayacaklarını, mevcut yönetimin halka baskı uygulamasını ve öldürme olaylarının bir an evvel son bulması gerektiğini her defasında ısrarla söylediklerini belirterek, ''Ne yazık ki ana muhalefet partisi de muhalefet partisi de Suriye'nin iç işlerine karışmamak gerektiğini, Türkiye'nin böyle bir meselesi bize söylüyordu. Son Kandil gecesinde yaşanan vahşeti gördükten sonra sayın Kılıçdaroğlu'nun da sayın Bahçeli'nin de bu konuda neler söyleyeceğini merak ediyorum'' dedi. Arınç, bir otelde iş adamlarıyla yaptığı toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Arınç, bir gazetecinin, ''Mevlit Kandili gecesi Suriye'deki saldırılarda 260 kişinin öldürülmesi vahşet olarak değerlendiriliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna Arınç, ölü sayısının 260 değil 500 kadar olduğunu bildirdi. Olayın üzüntü verici olduğunu, Suriye'de devam eden ve adeta katliam haline gelen bu öldürme olaylarının uzun süredir Türkiye'nin gündeminde, en önemli yeri işgal ettiğini belirten Arınç, şunları söyledi: ''Hükümet olarak Suriye'deki yaşanan bu olaylara seyirci kalmayacağımızı, mevcut yönetimin halka baskı uygulamasını ve öldürme olaylarının biran evvel son bulmasını her defasında ısrarla söylüyorduk. Ne yazık ki ana muhalefet partisi de muhalefet partisi de Suriye'nin iç işlerine karışmamak gerektiğini, Türkiye'nin böyle bir meselesi olmadığını bize söylüyordu. Son Kandil gecesi yaşanan vahşeti gördükten sonra Sayın Kılıçdaroğlu'nun da sayın Bahçeli'nin de bu konuda neler söyleyeceğini merak ediyorum.'' -''Her ülkenin bu olay karşısında kendisini test etmesi gerekir''- Arınç, ne yazık ki Türkiye'nin bu konuda hem içeride hem de dışarıda yalnız bırakıldığına işaret ederek, şunları kaydetti: ''Çok utanç veren, insana ızdırap veren husus da şudur; Birleşmiş Millerler Konseyi'nde bu vahşetin durdurulması için ülkeler karar tasarısı alıyorlar, Rusya ve Çin veto ediyor. Zaten BM'nin bu yapısı artık şiddetli bir şekilde sorgulanmalıdır. Herkesin ittifak ettiği bir konuda veto hakkı bulunan 5 ülkeden birisinin bu hakkını kullanması bütün ülkelere karşı bir duruştur. Savunduğu ilke adına insanların öldürülmesine göz yuman bir ülke, dünyada her zaman kınanacaktır ve ayıpla karşılanacaktır. Biz hükümet olarak bugüne kadar yaptıklarımızı bundan sonra daha yüksek sesle, bir taraftan Arap Birliği bir taraftan BM, bir taraftan Türkiye'de tek başına, hak, hakikat ve Suriye halkının yanında bütün adımları atacak ve üzerine düşen insani görevi kardeşlik görevini yerine getireceğiz. Suriye'de bir kandil gecesinde yaşanan bu vahşeti İran nasıl karşılıyor, duymak istiyorum. Lübnan nasıl karşılıyor duymak istiyorum. Irak üzüntü duyuyor mu, duymak istiyorum. Eğer onlardan bir ses seda çıkmazsa ülkelerinin içindeki İslam kelimesini çıkarmaları gerekir."