Politika

Arınç'tan Deniz Feneri yorumu: Birkaç edepsiz

Başbakan Yardımcısı Arınç, Deniz Feneri olayında soruşturmanın Türkiye ayağı için de yasal sürecin başlaması gerektiğini söyledi.

11 Mayıs 2009 03:00

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Almanya'da mahkumiyetle sonuçlanan Deniz Feneri olayında soruşturmanın Türkiye ayağı için de yasal sürecin başlaması gerektiğini söyledi.

Nazlı Ilıcak ve Fuat Uğur'un ATV'de yayınlanan 'Politika Kazanı' isimli programında Ilıcak'la röportajı yayınlanan Arınç, Almanya'da Deniz Feneri olayına karışan kişiler için 'birkaç edepsiz' ifadesini kullandı. Arınç şunları söyledi:

‘Yasal sürecin başlaması gerekir’

Deniz Feneri Derneği'nde asıl sorun Almanya'da yaşanmış. Aynı isimde orada da bir dernek kurulmuş ve toplanan paralar birkaç edepsiz tarafından sömürülmüş. Yapanlar Türk. Türk olmasa bile yapılan ahlaken çok yakışıksız bir olay. Yurtdışından Adalet Bakanlığı vasıtasıyla dosyaların istenmesi gerekir. Bu konuda ikili anlaşmalar da var. Yasal süreç başlayabilir, başlaması da gerekir.

‘Kişisel yanlışlara yönelik bir tepki’

Ergenekon soruşturması kapsamında 'İyi ki bu paşalar zamanında savaşa girmemişiz' sözlerinin hatırlatılması üzerine Arınç şunları söyledi:
“Benim askerlik kurumunu yıpratmak gibi bir amacım hiç olmamıştır. Söylemek istediğim şudur: Bu dava kapsamında şu ana kadar yayınlanan belgelere bakıldığında bir şey görünüyor: Zamanında ordunun tepesinde olan ve sayıları üç beş, her neyse olan bazı üst düzey komutanlar demokratik yaşam açısından bazı yanlışların içindedir. Benimki bu kişisel yanlışlara yönelik bir tepkidir. Bakın Atatürk, kendi zamanında siyasete girmek isteyenlere 'Önce üniformanızı çıkarın, siyasete öyle girin' demiştir. Siyasetin camiye, kışlaya girmemesi lazım diyoruz ya, ona uygun bir tutum.

‘Demek ki, ben haklıymışım’

'Yanlış yapanlar varsa içimizde barınamazlar' denmesini bekledim. Beklediğim şeyi en sonunda Sayın İlker Başbuğ'dan duydum. Başbuğ son toplantısında net bir şekilde 'Demokrasiye tam bağlıyız, buna bağlı olmayanları da içimizde barındırmayız' dedi. Demek ki, ben haklıymışım.”