Politika

ARINÇ'TAN ANAYASADA ''MUTABAKAT'' VURGUSU İSTANBUL (A.A)

30 Eylül 2010 15:41

-ARINÇ'TAN ANAYASADA ''MUTABAKAT'' VURGUSU İSTANBUL (A.A) - 30.09.2010 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anayasanın temel belge olduğunu belirterek, ''Üzerinde yapılacak değişikliklerin mümkünse ortak mutabakatla, değilse herkesin ciddi hazırlıklarıyla ortaya konulmasında fayda vardır'' dedi.  Arınç, ''Akdeniz Düzenleyici Otoriteler Ağı 12. Genel Kurulu'' açılış töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.  Bir gazetecinin, ''Referandumu geride bıraktık. Önümüzde bir seçim süreci var ve çok az zaman var. Gündemde de hala bir sıcak konu daha var. Anayasa değişikliği konusunda muhalefet ısrarını sürdürüyor 'Seçimden önce olsun' diye... Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?'' sorusu üzerine Arınç, anayasa değişikliklerinin 12 Eylülde halk oylamasıyla kabul edildiğini ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Arınç, uzun bir tartışma konusu olan ve çok önemli maddeleri içeren anayasa değişikliğinin başarıyla gerçekleştirildiğini, bundan dolayı millete büyük bir teşekkür borçlarının bulunduğunu belirtti. Bu kampanya sırasında partilerin ''Evet'' veya ''Hayır'' oyu kullanılması yönündeki çalışmalarının geride kaldığını ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''1982 Anayasası'nın esasen 17 değişiklikle 70'ten fazla maddesinin ortadan kalktığını biliyorduk. Şimdi buna 26 madde daha eklendi ve dolayısıyla 1980 darbesinden sonra kabul edilen 1982 Anayasası'nın yarısından fazla maddesi değişikliğe uğradı. Aslında anayasa gide gide tamamen de değişmiş olacak. Ancak Türkiye'nin 21. yüzyılda 2010-2011'de yeni, sivil, çağdaş ve demokratik bir anayasaya ihtiyacı var. Bunu geçmişten bu yana ifade ediyoruz. Bütüncül bir yaklaşımla bunu yapabilirsek çok başarılı bir hizmet yapmış olacağız. Ancak anayasanın tümden değiştirilmesine AK Parti dışındaki partilerin itirazı var. Millet tarafından bu 26 madde kabul edildikten sonra yeni anayasa değişiklikleri veya eğer partiler arasında uzlaşma sağlanabilirse anayasayı bütüncül yaklaşımla yeniden ele almak konusu ortaya atıldı. AK Parti buna hazırdır. Diğer partilerin de bu konuda ne yapacaklarını ortaya koymaları gerekir.'' -''UYUM KOMİSYONUNUN KURULMASINA İHTİYAÇ VAR''- Anayasa değişikliklerinin veya bu konuyu ele almanın 3-5 gün içerisinde sonuçlanacak bir iş olmadığını belirten Arınç, şunları kaydetti: ''Gerçekçi olmalıyız. Kanun tekliflerinden farklı olarak anayasa değişikliklerinde yöntem tamamen farklıdır. Anayasa değişiklikleri, Meclis Genel Kurulu'nda iki defa görüşülür ve iki görüşmenin arasında en az 48 saat olması gerekmektedir. Nitelikli çoğunluğa ihtiyaç vardır. Anayasa Komisyonu'nda ve genel kurul safhalarında fazlasıyla üzerinde durulmaktadır. Eğer siyasi partiler, -ben onların niyet okuyucusu değilim ama- anayasayı bütüncül yaklaşımla ele almak istiyorlarsa, bir anayasanın önemli maddelerinde değişiklik yapmak istiyorlarsa bu konuda hazırlıklarını yapsınlar. Bizim bu konuda hazırlığımız var. Bunu güncelleyebiliriz ama diğer partilerin de ne yapmak istedikleri konusunda ayak üstü konuşmalarla değil, ayağı yere basan, ciddi, incelenmiş, araştırılmış, madde haline getirilmiş, seçenekleriyle hazırlanmış bir taslağa ihtiyacımız var. Bunu yaptıklarını zannetmiyorum.'' Arınç, ''Sayın Kılıçdaroğlu eğer Uyum Komisyonu'na üye verme konusunda bir irade gösterirse, eminim ki MHP de BDP de üye gösterecektir ve Uyum Komisyonu kurulacaktır. Böylelikle 4 partiden 2 veya 3'er üye ile temsil edilecek bu Uyum Komisyonu meseleyi bütünüyle ele alabilir. Bütüncül yaklaşmayacaksa hangi maddeler üzerinde değişiklik yapılması gerektiğini de düşünebilir. Dolayısıyla işin başında bir uyum komisyonunun kurulmasına, partilerin eşit oranlarda temsil edilmesine ve herkesin hazırlıklarını ortaya koymasına ihtiyaç var. Bu, bugünden yarına olacak bir şey değil'' şeklinde konuştu. Türkiye bütçesinin 17 Ekimde TBMM gündemine geleceğini hatırlatan Arınç, ''Ondan sonra Plan Bütçe Komisyonu bir ay boyunca bunu görüşecek, ardından bir ay boyunca Meclis Genel Kurulu bütçe görüşmeleri, sonra yılbaşı gelecek, ondan sonra da gündemde belki farklı şeyler olacak. Dolasıyla çok fazla heyecanlanmaya gerek yok. Anayasa temel belgedir. Üzerinde yapılacak değişikliklerin mümkünse ortak mutabakatla, değilse herkesin ciddi hazırlıklarıyla ortaya konulmasında fayda vardır'' dedi. -HANEFİ AVCI'NIN TUTUKLANMASI- Arınç, Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın tutuklanmasına ilişkin soru üzerine de Avcı'nın Eskişehir Emniyet Müdürü görevindeyken kendi isteğiyle merkeze alındığını, yazdığı kitabın toplumda ilgiyle karşılandığını, devam eden başka bir soruşturma sebebiyle gözaltına alındığını ve tutuklandığını hatırlattı.  Avcı'nın gözaltına alınması talimatını verenin adli makamlar olduğunu, tutuklama isteminde bulunanın savcı, tutuklayanın hakim olduğunu ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yargı sürecinde cereyan eden bir olayla karşı karşıyayız. Bu tür olaylar da ilk değil. Dolayısıyla bir soruşturma geçirmekte olan kişi hakkında söyleyecek başka bir söz bulamıyorum. Ancak kamuoyunda 'Bu kitabı yazdığı için mutlaka bu tutuklama olmuştur' diye düşünenler var. Bu, yargıya inanmamak anlamına gelir. Yargısal sürecin işlediği bir yerde mutlaka hukuki tüm yardımlar, olanaklar, imkanlar ortaya konulacaktır. Hükümetin veya siyasi otoritelerin bu olayla bir ilgisi, bir dahli, bir katkısı olduğu kanaatinde değilim. Çünkü 'O kitap dolayısıyla gözaltına alındı' diyenlerin karşısında, 'Gözaltına alınacağını, böyle bir soruşturmayla karşılaşacağını biliyordu, onun için bu kitabı alelacele piyasaya çıkardı' diyenler de var. Ben onların yalancısıyım. Ama bir gerçek var ki ortada bir yargı süreci var. Bu yargı sürecini hepimiz büyük bir dikkatle takip etmeliyiz.''