-ARINÇ: KOSOVA'DAKİLERİN TEMİNATI TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ BURSA (A.A) - 24.05.2011 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bosna-Hersek'teki kardeşlerimizin, Kosova'dakilerin teminatı Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir'' dedi. Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından Elegans Düğün Salonları'nda düzenlenen dayanışma yemeğine katılan Arınç, burada yaptığı konuşmada, Balkanlar ve Rumeli'nin yüzyıllarca aynı coğrafyada aynı bayrak altında yaşadığımız yerler olduğunu söyledi. Arınç, o topraklarda Türklerin kardeşlerinin, soydaşlarının bulunduğunu vurgulayarak, ''Biz onlarla büyük bir hasretin içindeyiz. Ama çok şükür, artık bugünlerde, birbirimizi daha sık görmek, ilgilenmek, kucaklaşmak imkanı da buluyoruz. Hiç unutmadık birbirimizi, hep dualarımızda oldular. onlar da bizleri dualarıyla desteklediler'' diye konuştu. Kosova'nın şimdi ayrı, bağımsız bir devlet olduğunu belirten Arınç, şunları kaydetti: ''Türkiye her aşamada Kosova'nın bağımsızlığını destekledi. Onu yalnızlaştırmak istediler, hatta bağımsızlığını iptal ettirmek istediler, onun ayrılmasından kaygı duyanlar vardı ama Türkiye müthiş bir dayanışma içerisinde, şüphesiz ABD ve diğer bazı ülkelerle birlikte hareket etti. Kosova'nın özerkliğini, bağımsızlığını, ayrı devlet oluşunu dünyada her platformda destekledi. Daha önce de askerlerimizi göndererek, oradaki soydaşlarımızın muhafazasında önemli bir rol oynamıştı. Çok şükür, şimdi, Cumhurbaşkanı olarak da Başbakan düzeyinde de parlamento başkanları düzeyinde de Türkiye ile Kosova arasında çok kuvvetli ilişkiler kuruldu.'' Arınç, THY direkt uçak seferleri başlatarak bu ülkeyle aradaki köprüyü de güçlü bir şekilde tesis ettiğini ifade ederek, Türkiye'nin artık güçlü bir devlet olduğunu ve güçlü bir hükümete sahip olduğunu vurguladı. -''GEÇMİŞTE 'VATAN MİLLET SAKARYA' NUTUKLARI ATILIRDI''- Bu ülkelerle geçmişte kader birliği yapıldığını, aynı inanca sahip olunduğunu hatırlatan Arınç, şöyle devam etti: ''Hükümetimizin güçlü bir dış politikası olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu dış politikanın temel nedeni Türkiye devletinin tarihteki gücüdür. Biz, tarihimizle, milyonlarca insanımızla, kültürümüzle büyük medeniyetler kuran milletimizin fertleriyle bugün tekrar hükümet olarak dünyada, saygın bir Türkiye'nin anılmasına sebebiyet verdik. Türkiye, sözü dinlenilir, sözüne güvenilir, dünyada kimin başı sıkışsa Türkiye'nin müracaatı halinde onun sözüne itimat eder bir noktadayız. Geçmişte böyle değildi. Geçmişte, hem soydaşlarımızla hem de dünyanın neresinde bulunursa bulunsun kardeşlerimizle ilgilenemiyorduk, onların sorunlarına uzak kalıyorduk. Bize uzanan ellerini karşılıksız bırakıyorduk... Bosna-Hersek'teki kardeşlerimizin, Kosova'dakilerin teminatı Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. Prizren'den Priştina'ya Mamuşa'a dan bir başka köyümüze, kasabamıza kadar orada yaşayan, huzurlu ve mutlu yaşamasını istediğimiz bütün kardeşlerimizin teminatı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Başbakanı ve hükümetimizin Bakanlarıdır. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Geçmişte sadece 'vatan millet Sakarya' nutukları atılırdı. Aslanlar, kaplanlar, birazcık hamaset birazcık da günü kurtarmak için sadece konuşulur ve sadece el sallanırdı. Ama hükümetimiz döneminde dış politikada yaptığımız her çalışma Balkanlarda yaşayan soydaşlarımızın yüreğini ferahlatıyor.'' -''BİRAZ ÖNCE MÜJDEYİ ALDIM''- Arınç, Yunus Emre Vakfı Başkanı Ali Fuat Bilkan ile görüştüğünü de belirterek, şu bilgileri verdi: ''Yunus Emre Vakfı 2 yıl önce kuruldu. Bu Türkiye Cumhuriyeti Hükümetiyle bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın ilişkisini kuracak bir vakıftır. Devletin kurdurduğu organizasyondur. Biraz önce müjdeyi aldım. Prizren ve Priştina'da 2 tane merkez açıyoruz. Bunlardan biri vakfın merkezidir, bir diğeri de Türk Kültür Merkezi ismiyle açılacaktır. Hatta birisi eski Hırvatistan Büyükelçiliği binasında yapılıyor. İnşallah birkaç ay sonra gittiğinizde, bu merkezleri göreceksiniz. İçleri mükemmel, her alanda kullanılabilecek donanımda merkezler olduğunu göreceksiniz. Bugüne kadar Bosna-Hersek'te, Saraybosna'da, Slovenya'da açtık ve diğer ülkelerde de açıyoruz. Mesela Paris'te, Londra'da açıldığını biliyorum. Yunus Emre bizim çok büyük sevgi duyduğumuz, düşünce hayatımızın, gönül dünyamızın büyüklerindendir. Onun ismini bu vakfa verdik. Burada soydaşlarımızın her türlü faaliyet yapmasına izin verecek düzenlemeler yapıyoruz, maddi ve manevi anlamda.''