-ARINÇ'DAN İSRAF UYARISI BURSA (A.A) - 06.08.2011 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Otellerde iftar verilmesi büyük israf. Biz bunu yapamayız. Paramız olsa bile yapmamamız lazım. Ayda bir trilyon maaş alsam bile bunu yiyemem, başkalarına yediremem. Bir tane alıyorsunuz, gerisi kalıyor'' dedi. AK Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 28. İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Arınç, Türkiye'de pek çok şeyin Hükümetin yıpratılması için yapıldığını belirterek, dedikodular ve suni gerginliklerin bunun için yapıldığını, terörün de Hükümeti yıpratmak için kullanıldığını söyledi. Son günlerde ''ekonomik kriz Türkiye'nin kapısındaymış'' gibi bir telaş ve evham ortaya salındığını ifade eden Arınç, şunları söyledi: ''İyi ekonomi yönetimimiz var. Bu, hükümetimizin gücüyle doğru orantılı. Dünyada bir sıkıntı var. Yeni değil, 2008'in başından beri ABD, Avrupa'ya sıçrayan, Türkiye'yi etkisi altına alan, Rusya, Hindistan ve Çin'e kadar ulaşan global ekonomik kriz var. Bu krizde Türkiye'nin durumu, Sayın Başbakanımızın ifade ettiği, zamanında herkesin katıla katıla güldüğü ama gerçekleşince hakkı teslim edip, 'Tayyip Erdoğan doğru söylüyormuş' dediği cümleyle anlatıldı. Neydi o? 'Teğet geçecek'. İddialı bir söz. Türkiye geçmişte çok ekonomik krizler yaşadı. Tsunami gibi geliyor, önüne ne gelirse katıyor ve yok ediyor. ABD, İngiltere, Fransa, İspanya'da, İrlanda'da, İzlanda'da, Portekiz'de ve en son Yunanistan'da. Yüksek borçla kapı kapı para arıyorlar. Bu dönemde Türkiye, IMF ile ilişkisini kesti, kendi öz kaynaklarıyla krizi atlattı. Bu, ayakta alkışlanacak bir şey.'' Ekonomi yönetiminin Türkiye'nin krizi az zararla atlatmasını bildiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Bakın ihracat rakamları, bu yıl rekor kırılacağını gösteriyor. Türkiye, hamdolsun güçlü adımlarla ilerliyor. Dediler ki 'Türkiye'de kriz kapıya dayandı'. Her kafadan ses çıkmaya başladı. Alınan tedbirler, Merkez Bankası ve Hükümet kaynaklı, işlerin ne kadar başarılı takip edildiğini gösteriyor. 'Harcamaları kısalım' sözü şu anlamda doğrudur. Bizim inancımız bunu emrediyor. Çoğunuz evde yemek duası yapar. İftar zamanı daha çok olur bu dualar. İftarın güzelliğine göre bazen dualar uzun olur, bazen kısa. O duanın içinde güzel bir ayet-i kerime var. Arapçasını söylemeyeyim -çok şükür irtica yaygaraları Türkiye'den kalktı- ama Türkçesini söyleyeyim, 'Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez'. Yiyeceğiz içeceğiz ama israf etmeyeceğiz.'' -''İFTAR SOFRALARINDAKİ İSRAF DA DİKKATİ ÇEKİYOR''- Ekonomistlerin de israfı ''ürettiğinizden fazlasını tüketmektir'' şeklinde tanımladığını anlatan Arınç, şunları kaydetti: ''İsraf, bir başkasının hakkını gözetmemektir. Herkesin bizim elimizdeki üründe hakkı var. Bunları bilmek lazım. Ölçü ne? Haddinden fazla olmasın. Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz, 'Bir dereden, ırmaktan abdest alsanız bile israf etmeyin' diyor. Ekonomistler de israfın en büyük tehlike olduğunu söylüyorlar. İftar sofralarındaki israf da dikkati çekiyor. Bir tarhana çorbasıyla bir hurmayla beyaz peynirle arkasından bir çeşit yemekle yapabileceğimiz iftarı, 70 lira, 80 ve 110 lira, otellerdeki rakam bunlar, böylesine iftar yenilmesi ve davetler verilmesi büyük israftır..'' Arınç, Türkiye'de üretimin gayet iyi gittiğini, ihracatın da oldukça başarılı ilerlediğini söyledi. Dışardaki krizin ihracatı baltalayabileceğini belirten Arınç, ''Talep daralması olacak. Şu andaki rakamlar iyi noktada olduğumuzu gösteriyor. Geçmişte ihracatçılar düşük kurdan şikayet ederdi, şimdi fazla yükseldi. Merkez Bankası gerekli müdahaleleri yapıyor. Havadan para kazanma dönemi geçti. Ekonomi yönetimi, Hükümet, Merkez Bankası işi 24 saat takip ediyor. Kimsenin endişesi olmasın'' dedi. -YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI- Anayasa yapma çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Bülent Arınç, ''Ben de heyetin içindeyim. 1 Ekim'den itibaren diğer partilerle yeni Anayasa yapma konusunda temasları başlatacağız. Mecliste yeni Anayasa Uyum Komisyonu kurulursa buna katılacağımızı ifade ettik. Diğer partiler de katılacağını söylüyor ama alacalı olanlar var. Eğer bunu kurarsak, 'gelin bakalım, yeni Anayasa konusunda önce yöntem sonra içerik konusunda herkes düşüncesini ifade etsin' diyeceğiz. Yeni Anayasa'yı bu dönemde başarmak istiyoruz'' diye konuştu.
