T24 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine konan gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık için ''Tutuklarken bu insanların toplumdaki saygınlığını gözönünde bulundurmak lazım. Nedim nereye kaçacak'' diye değerlendirdi.
Arınç, CNN Türk'te gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İşte Arınç'ın açıklamaları:
Bahçeli'nin üslubu
Bahçeli çok saygılı biridir ancak her ne hikmetse kürsüye çıktığında ağır sözler söylüyor. Keşke yapmasa…
Kılıçdaroğlu'nun sözleri
Bu insan meydanlara çıktığı zaman ağzı hakaret doluyor. Yani 'insan değilsiniz, sizde ahlak diye bir şey yok, ahlak yanınızdan bile geçmemiş' diyor. İşte 'A' derken, ana ve başka şeyler işin içine giriyor. İnsanlar bunun arkasının nasıl geleceğini biliyorlar. İyi ki o kelimeleri sarf edemeden kendini tuttu. Yoksa herhalde büyük bir skandal olacaktı. Meydana bile çıkamaz hale gelecekti. Alenen hakaret var, küfür var. Hakaret ve küfrün çokça söylendiği, konuşuluğu bir seçim kampanyası çirkin bir kampanyadır. Kim yaparsa yapsın...
Yeni anayasa için referandum yapılacak
AKP bu dönem iktidara gelecek. Ama yüzde 80’le gelecek ama yüzde 40’la gelecek. İkisi de kabulümüz. Meclis’te 367 de olsa 467 de olsa yani ne kadar çok vekilimiz olursa olsun Anayasa taslağını referanduma sunacağız. 70 milyona sorulacak anayasa.
Yeni anayasa kısa olacak
Anayasa bir ansiklopedi olmaktan çıkarılacak. Kısa ve öz olacak. Kim okursa okusun anlayacak. Şu anda lastik gibi bir anayasa var. Birey odaklı, toplumsal barışı hedefleyen bir anayasa olacak.
Bu anayasa 2001’de 35 maddesiyle değişti. Şimdi de ideoloji kokan maddeleri ayıklamamız lazım.
Nedim nereye kaçar ki
Ben rahatsız olduğum şeyleri çok açık ifade ediyorum. Bir şüpheliyi tutuklarken hakimler kaçma ya da kaybolma endişesi var mı ona bakıp karar verir. Asker de olsa gazeteci de olsa eğer delillere sahipseniz toplumda saygınlığı olan insanların kaçmayacağını bilirsiniz. Nedim neye gidecek? Tutuklamaya yol açan sebeplerin çok ciddi olarak değerlendirilmesi lazım. Herhalde var ki tutuklamalar devam ediyor. Ancak tutukluluk bir cezaya dönüşmemeli. 1,5-2 yıl yatmış bir insanın tahliye edilmesi bekleniyor. Toplumun rahatlamaya ihtiyacı var. Toplu tutuklama ya da toplu gözaltılar toplumda aksi tesir yapıyor. Bu davalar sonuçlanmalı. Dava devam ederken bakıyorsunuz 3 sene sonra yeni belgeler çıkıyor. Süratle davalar sonuçlanmalı. Tutukluluk halleri gözden geçirilmeli. Sevmediğim insanlar olabilir ama adalet başka bir şey. Sevmiyorum diye içerde çürüsün diyecek halimiz yok. Bu dava kamuoyu vicdanında yaralara yol açarsa hakimlerin ve savcıların bu dava üzerinde daha süratle hareket etmesinde ve tutukluluk sürelerini yeniden gözden geçirmesinde yarar var.
'Kaset' tartışması
Kasetin alınması ve yayınlanması çirkin bir olay. Bu kasetteki insanlar çirkin sözler sarfediyorlar. MHP gereğini yaptı. Bahçeli ya da MHP ''Bunu kim sızdırdı'' diye suçluyor. Bence ilk konu bu değil. İlk konu konuşulanlar. Konuşulanlardan MHP özür dilemeli. Ortaya çıkıp yayıldıktan sonra bu insanları milletvekili yapan bir partinin toplumun her kesiminden ''Kusura bakmayın biz böyle bilmiyorduk'' diye açıklama yapmasına ihtiyaç var.