-Arınç: İmam hatip liseleri varlığını muhafaza edecek GEMLİK (A.A) - 25.11.2011 - Başbakan Yardımcısı Arınç, imam hatip liseleriyle ilgili olarak, ''Bu okulların mezunlarından öyle güzide, öylesine çalışkan, başarılı insanlar yetişti ki artık 'cenaze yıkayacak imam mı olacaksın? diye sormuyorlar, 'Tayyip Erdoğan gibi Başbakan mı olacaksın' diyorlar'' dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Gemlik Anadolu İmam Hatip Lisesi Spor Salonu'nun açılışında konuşan Arınç, Türkiye'de imam hatip liselerinin, ilahiyat fakültelerinin kuruluşunun 60 yıla yaklaştığını belirterek, bu okulların bir mecburiyetten kurulduğunu söyledi. Bazı dönemler çok acı günlerin yaşandığını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: ''Bu okullara kötü gözle bakanlar, geldiler, tehlike olarak gördüler, irtica yuvası olarak isimlendirdiler, büyük yanlış ve haksızlık yaptılar. Sırf bu okulları kapatmak için meslek liselerinin idamına fetva çıkardılar. Türkiye, böyle bir karanlık dönemi yaşadı. Şimdi o dönemden hesap soruluyor ve savcılar soruşturma yapıyor. İmam hatip liseleri, özel liseler değil. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı ve denetiminde okullardır. Kitaplarını devlet veriyor, öğretmenlerini devlet tayin ediyor, müfredatlarını devlet hazırlıyor. Aynen düz liselerde, Anadolu, fen, öğretmen, ticaret turizm meslek, güzel sanatlar ve spor liselerinde olduğu imam hatip liseleri de devletimizin milli eğitim politikası içinde öğrencilerimizin yetişmesi için öngördüğü okullarımızdır. Ne ikinci ne üçüncü ne de beşinci sınıftır. İçinde imam ve hatip kelimesi var ya bir türlü affedilememiştir, bir türlü bağışlanamamıştır. Adı değişse ne olur, ayeti kerime yok değişebilir. Belki çok da iyi olur. İmam hatip lisesi denmesi 60 yıl önceki maziye dayanıyor.'' -''Bu okullara kem gözle bakanlar yanıldılar''- Arınç, Anadolu insanının çocuklarının en iyi okullarda, en iyi öğretmenlerle, en iyi ders kitaplarıyla yetişmesini istediğini dile getirerek, ''Akıllı olsun iyi yetişsin, üniversiteye gitsin, memleketine hizmet etsin. Bir ölçüde dininden maneviyatından uzak kalmasın. 3-5 dersin okutulmasıyla fazladan, çocuklarımız, manevi hayatlarında, milli ve kültürel değerlerinde biraz daha fazla iyi yetişsin. Halk bunu istedi. 1950 öncesi ve sonrası bu düşünce kabul gördü'' diye konuştu. 1975-1977 yıllarının en fazla imam hatip lisesinin açıldığı dönem olduğunu vurgulayan Arınç, şunları kaydetti: ''Türkiye'de sayısı yüzlerle ifade edilecek imam hatip liseleri, ilahiyat fakülteleri, meslek yüksekokulları ve diğer birimlerimiz, bir kısmı YÖK bünyesinde, bir kısmı Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde. Bu okullardan altın bir nesil çıktı ortaya. Bu altın nesil, memleketine, milletine bağlı vatanına, bayrağına bağlı, inancına saygılı çok güzel, bin yıl bizi ayakta tutan medeniyetimize sevdalı bir nesil ortaya çıktı. Sadece imam hatip olarak söylemiyorum. Bütün okullarımızın tertemiz yavruları gibi imam hatiplerde yetişenler de memleketine bağlı birer güzel unsur olarak ortaya çıkmış oldular. Türkiye, için tehlike değildiler, daha da ileriye götürecek azme sahip, inanca saygılı güzel nesil oldu. Bu okullara kem gözle bakanlar yanıldılar.'' -''Türkiye'yi ileri götüreceğiz, daha iyi yetişeceğiz''- Eğitimin bir yarış olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Liselerden bütün okullara kadar bu bir yarıştır. Daha çok başarılı olacağız, Türkiye'yi ileri götüreceğiz, daha iyi yetişeceğiz. Ülkemizi tarihte olduğu gibi büyük bir medeniyetin büyük bir devletin eseri olarak ortaya koyacağız'' dedi. Arınç, bir dönem her şeye müdahale edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Okullar kapatıldı, kesintisiz zorunlu mecburi eğitime dönüştürüldü. Her çocuğumuz 8 yıl aynı sınıfta eğitim görecek hale geldi. Bütün bunlarda bizim tek düşüncemiz vardır, fayda zarar düşüncesi. Bu sistem milli eğitim için faydalı mı oldu, çocuklarımızın zeka, kabiliyet isteklerine göre çok daha iyi netice verdi mi vermedi mi? Ben sonucunu biliyorum da burada söylemeyeceğim. İmam hatip liseleri, hangi isimle devam ederse etsin Türkiye'de varlığını muhafaza edecek ve on binlerce yeni öğrenciyi Türkiye'nin geleceğine hazırlayacak. En prestijli okullarımızdan biri olacak. En itibar gören okullarımızdan biri olacak. 74 milyon insan, çocuklarının eğitimi için bu okulları, bir tehlike yanlışlık yeri olarak değil Allah'ın izniyle Türk eğitiminin yüz akı olarak görecekler ve bu okullara itibar edecekler.''