T24 - Başbakanı Yardımcısı Bülent Arınç, "Bir insanın kimliğini kabul ediyorsak, dilini de başımızın üstünde kabul etmemiz lazım" dedi.
Başbakanı Yardımcısı Arınç, Hazreti Süleyman Camisi'nin açılışının ardından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile restorasyon çalışmalarının devam ettiği Ulu Cami'deki çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Ardından TRT Diyarbakır Bölge Müdürlüğü'ne geçen Arınç, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Mehdi Eker, Vali Mustafa Toprak, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile yapımı tamamlanan stüdyoların açılış için düzenlenen törene katıldı.
Açılış töreninde konuşan Arınç, yaklaşık 3 milyon liradan fazla bir masrafla TRT Diyarbakır Stüdyoları'nın yenilendiğini, bu sayede burada TRT 6'nın canlı yayınlarının, programlarının ve diğer kanallarının programlarının yapılabileceğini söyledi.
Kendisinden önce kürsüye çıkan Bakan Eker'in konuşmasını Kürtçe yaptığını, Bakan Şimşek'in de Kürtçe konuşabildiğini ifade eden Arınç, kendisinin ise birkaç kelime Kürtçe bildiğini söyledi.
Arınç, "Elbette bunu öğrenmemiz, dinlememiz, anlamamız da gerekiyor. Çünkü bir lisan, bir insan. Bir insanın kimliğini kabul ediyorsak, dilini de başımızın üstünde kabul etmemiz lazım. Çok şükür ki bu zenginliğe Türkiye belli bir süreçten sonra kavuştu" diye konuştu.
'Çok şükür her kanalımız layıkıyla izleniyor'
Bülent Arınç, 1950'li yıllarda yasaklanmış olan, bir suç gibi görülen, ayıp kabul edilen, ama sonraları gerek demokratikleşme sürecinde, gerekse özgürlüklerin biraz daha büyüdüğü dönemlerde günlük lisanda konuşulan, öncelikle TRT'de sadece yarım saatlik belli zamanlarda yayına başlanan bir dilin, bugün TRT'nin bir kanalında 24 saat yayın yapar hale geldiğine işaret etti.
2009 yılının Ocak ayında hükümetin büyük gayret ve cesaretle TRT Kanunu'nda değişiklik yaptığını hatırlatan Arınç, bu sayede Kürtçe yayın yapılmaya başlandığına dikkati çekti.
'Biz ideolojik hiçbir meselenin peşinde değiliz'
Başbakan Yardımcısı Arınç, TRT 6 da ideolojik, kavgacılık bir yayıncılık yapmadıklarını, hiç yapmayacaklarını, bu kanalı bir aile kanalı olarak düşündüklerini dile getirerek, dünyanın değiştiğini, ama kimliğin de muhafaza edilmesi gerektiğini söyledi.
Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kimliği 'aşınmamalı, erozyona uğramamalı' diye herkes aile kanalı olarak TRT 6'da kendini bulabilmeli. Çok büyük masraflarla ve sadece cinselliği istismar etmek suretiyle reyting kapma savaşında olan Türkçe'yi de, Kürtçe'yi de argo lisanında konuşarak berbat edenlerden biz kanallarımızı koruyoruz. Dilimizi koruyacağız, inancımızı koruyacağız, toplumun değerlerini koruyacağız.
İnsanlarımıza güzel hedefler, vizyonlar göstereceğiz. Elbette eğlenecek, gülecek oynayacağız. Bir aile ne düşünürse, biz bu kanalda hepsini vermek zorundayız. Bizleri zaman zaman eleştirenler oldu. Ben de samimi olarak itiraf ediyorum; 'Niye ideolojik değil? Memlekette şunlar, şunlar, şunlar oluyorken, siz neden susuyorsunuz?' Ya da 'Bu anlamda daha keskin bir yayıncılık yapmıyorsunuz?' Hayır, biz ideolojik hiçbir meselenin peşinde değiliz. Biz ülkemizi, milletimizi seviyoruz. Aramızda tefrika gibi görünen, aramızda bizi uzaklaştıran buzdan dağlar gibi kol kola getirmez hale koyan pek çok şeyler, sevgi, barış, dostluk, örf ve adetlerimiz ile sıcaklığımız ve misafirperverliğimizle bunlardan kurtulabileceğimizi düşünüyoruz.
Çünkü biz ideolojik yayın yapsak başkaları bunu daha fazlasıyla yapar. Kutuplaşma, kemikleşme olur. Birbirimizi duymaz görmez hale geliriz. Dolaysıyla TRT 6 yaşadığı müddetçe herkesin kendini bulabileceği, herkesin düşüncesinde dünya görüşünde bir şeyleri mutlaka görebileceği, kanal olarak yayınlarına devam edecek."
Daha sonra Arınç, Mehdi Eker ve Mehmet Şimşek, İbrahim Şahin, Mustafa Toprak ve Osman Baydemir ile kurdele keserek stüdyoların açılışını gerçekleştirdi.