Politika

ARINÇ: "İSTİKBAL BİZİM" BURSA (A.A)

07 Ağustos 2011 23:45

-ARINÇ: "İSTİKBAL BİZİM" BURSA (A.A) - 07.08.2011 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Parlamentoda en genç milletvekili AK Parti'den. En yaşlısı Cumhuriyet Halk Partisi'nden. 'Bu iki partinin geleceği ne olacak?' diye birisi soru sorsa, cevabı içinde gizli değil mi kardeşim? İstikbal bizim'' dedi. Arınç, partisinin, Atatürk Kongre Kültür Merkezinde düzenlenen, Osmangazi İlçe Gençlik Kolları Kongresi'nde, gençlik kolları kongresinin katılımlı, coşkulu, bilinçli ve büyük toplulukla gerçekleşmesininden dolayı mutlu olduğunu söyledi. Katılan tüm delege ve üyelere teşekkür eden Arınç, yoğun katılımın başarıyı gösterdiğini dile getirdi. Gençlik kolları kongrelerinin başladığını belirten Arınç, 3-4 ilçeyle birlikte tamamlanacağını kaydetti. Bursa'da gençler ve onların gayretleri, idealleri sayesinde başarılı sonuç aldıklarını vurgulayan Arınç, bu başarıda en büyük payın gençlerin olduğunu bildirdi. Arınç, önümüzdeki ayda kadınlar kolu kongrelerinin başlayacağını ve bir ayda bitirilmesinin öngörüldüğünü de ifade etti. Kendisinin gençlik kollarından yetiştiğini anlatan Arınç, şöyle konuştu: ''1969-70'lerde, henüz 19-20 yaşlarında bir partinin gençlik kollarına üye oldum, başkanı oldum ve siyasetle ilk tanışmam böyle oldu. Siyaset yapmak isteyen kişi, imkanları müsaitse, sosyal ve diğer imkanları, işe gençlik kollarından başlamalı. Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul'da gençlik kollarından siyasete başladı. Birçok kişinin gençlik kollarından başlayarak siyasete girip başarılı olduğunu söyleyebilirim. Ama herkes için bunu söyleyemeyeceğim. İmkan varsa, geleceğini bu şekilde planlayacaksa, eğitimini, tahsilini geciktirmeden işe gençlik kollarından, birinci basamaktan başlaması çok önemlidir. Bütün siyasi partiler, gençlik kollarına önem vermeli. Bazılarının veremediğini, vermek istemediğini de görüyoruz. Partilerdeki sultaların devamı, gençlik kollarının önemsiz olmasına bağlı. Ne söyledim, uzun uzun düşüneceksiniz.'' Arınç, bir nesli kaybetmiş kuşağın çocukları olduklarını belirterek, şöyle devam etti: ''Ben 68 kuşağındanım. Nice kıymetler, nice fidanlar toprağa girdi. İdeoloji gömleği, deli gömleği giymiş birçok insanın daha genç yaşta kimisi darağacına gitti kimisi hayatını kaybetti. Biz o zamanlarda o işin yanlışlığını görmüştük. Fikir, inanç, ideal... Kavga yok, kimseyle çatışma yok, kimsenin başını gözünü yarma yok. Bizler gençlik olarak geleceği planlamalıyız. İyi yetişmeliyiz, iyi yetiştirmeliyiz, ülkenin yönetiminde söz sahibi olmak için, iyi, güzel, doğru olanı yapmalıyız. İyi, güzel neyse onun arkasında olmalıyız. Şiddetten uzak olmayız, çatışmadan kavgadan uzak olmalıyız. Oruçlular için söylenen güzel söz var, bu hadis-i şeriftir aynı zamanda; 'Size birisi sataşır, birisi kötü söz söyler, birisi size kavga etmek istediğini gösterirse...' Peygamberimiz diyor ki; 'Kusura bakma ben oruçluyum seninle kavga etme niyetim yok.'' -''DENİZ GEZMİŞ'İN 2 ARKADAŞI VARDI. YUSUF ASLAN VE DİĞERİ''- Gençliğinde milliyetçiler güç birliğinin başkanı olduğunu dile getiren Arınç, ''Karşımızda sol, sosyalist gruplar vardı. Sürekli kavga vardı, nefsi müdafaaya kalmadıkça kavgaya girmedik. Birileri, cesaretsizlikle korkaklıkla suçladı hatta o zaman bizim ismimizi ecmainciye çıkarttılar, ne demekse? Kavgalar oldu, ölenler ve ihtilaller oldu, darbeler oldu, idam sehpaları kuruldu. O zaman bizi korkaklıkla suçlayanların, bize ecmainci sıfatı takanların, avukatlığını yaptım. Örgüt davalarına baktım, onları idamdan kurtarmak için çalıştım. Onlar bize döndü dedi ki, 'Siz doğrusunu yapmışsınız, bizi kulandılar'' diye konuştu. Arınç, gençleri, kullanılmamaları konusunda uyararak, şunları söyledi: ''Bizim yolumuz, izimiz belli, milletimizi seviyoruz, tarihimize bağlıyız, medeniyetimiz var, düştüğümüz yerden kalkmasını biliyoruz, kalkacağız. Deniz Gezmiş'in 2 arkadaşı vardı. Yusuf Aslan ve diğeri. İkisinden birini özellikle çok iyi tanırım. İzmir'den Balçova'dan gelmişti. Anadolu ailesinin çocuğuydu, fakirdi. Balçova'daki haliyle Ankara'ya geldikten sonraki halini biliyorum. O zaman üniversiteler, gençlerin öğütüldüğü merkezler olmuştu. Onları çalıyorlardı, liderlik sevdasıyla. Beraber aynı sıralarda oturduğu insanları, üniversiteye geldikten sonra tanıyamıyorlardı. O kayıp nesiller elbette üzüntümüzdür. Ayakta kalanlarla bugüne gedik. Bugün örneklerini pırıl pırıl kardeşlerimizden görüyoruz. Faaliyetlerinden mutlu oluyoruz. Onlar üniversitelerde okuyarak, çalışarak ülkeye hizmet ediyorlar.'' Bursa'nın dinamik gücü, dinamosu ve motorunun gençler olduğunu belirten Arınç, gençlere önem verdikleri için seçilme yaşını 25'e indirdiklerini anlattı. Kendisinin de içinde bulunduğu siyasi kadronun Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Gençler 18 yaşında seçebiliyorlarsa 25 yaşında parlamenter olabilmeli'' dediğini vurgulayan Arınç, ''AK Parti'den önce bu değişiklik 2 kez geldi. Birisi 96-97'de diğeri 2000-2001'lerde, reddedildi. Birileri gençlerin bu enerjisinin parlamentoya yansımasını istemiyordu. 'Haksız rekabet olur, 'bu iş bizim işimiz' diyorlardı'' diye konuştu. -YAŞANMIŞ BİR OLAY- Arınç, yaşanmış bir olayı da şöyle anlattı: ''Basının çok hoşuna gidecek ama 'bay x' diyelim isterseniz. Yoksa gerçek ismini söylersem, adamcağız rahmetli oldu. O'nun yattığı yerde, birilerinin gülmesini dinlemesini istemem. Bahsi geçen zat, uzun yıllarda parlamentoda bulunmuş. 90'lı yaşlara yaklaşmış. Bir partiden her seçimde adaylığını koyuyor. O parti de onun adaylığını koymaya mecbur. 95 seçimleri hiç unutmuyorum. O parti, benim içinde bulunduğum partilerden birisi değil. Diyorlar ki; '90'a yaklaştı kardeşim yeter gitsin.' Kulakları çınlasın birilerinin. 'Peki bunu O'na söyleyemeyiz ki' diyorlar, O ağalardan birisi.' Biri diyor ki, (Gideyim ona diyelim ki, 'Ağamız Allah senden razı olsun, sen olmazsan kazanamayız. Ama sen artık yaşlandın, sen olmadan çocuklarından birisini yapalım.' Nasıl fikir?) Herkes, 'Çok güzel' demiş. Heyet toplamışlar, ağayı ziyarete gitmişler; 'Elini ayağını öperiz. Sen olmazsan parti yok. İyi ama sana da üzülüyoruz. Bu yaşta parlamenter oluyorsun, seçmenlerin önüne çıkıyorsun, kürsüye de pek çıktığın yok ama yoruluyorsun bu sefer yeter.' 'Nasıl yeter mi?' deyince ödleri patlamış, 'artık sen el ver bakalım, 10 çocuğun var. Beğendiğin bir tanesini milletvekili yapalım' demişler. 'Düşüneyim' demiş. Biraz yumuşak bakmış. Heyet çok sevinmiş. Bizimkiler 'bu iş oldu' demişler. 'Ağa oğlunu milletvekili yapacak, biz de genç birisini milletvekili yapacağız' demişler. Aynı gecenin saat üçü. Zır zır telefon çalıyor. O partinin seçim işleri başkanı, gecenin üçü, telefonu açıyor. 3-4 saat önce ziyarete gittikleri ağa; 'Hasan' diyor. Bak Hasan ismini verdim hay aksi. 'Siz bana bir şey söylediniz. Ben de düşündüm gözüme uyku girmedi kardeşim. Saat üçe kadar düşündüm. Hasan, bu iş çoluk çocuk işi değil, siz yine beni yazın' diyor.'' -TBMM'DEKİ EN GENÇ VE EN YAŞLI MİLLETVEKİLLERİ- Hikayesini bitirmesiyle salondan gelen alkış üzerine Arınç, şöyle devam etti: ''Kimi alkışladınız, ağayı mı oğlunu mu, telefona çıkan adamı mı? 'Bu iş çoluk çocuk işi değil' diyen adamın oğlunun yaşı 61. 90 yaşındaki ağa, 61 yaşındaki oğluna milletvekilliğini vermiyor, 'bu iş çoluk çocuk işi değil' diyor. Biz 25 yaşındaki genci milletvekili yaptık. Parlamentoda en genç milletvekili AK Parti'den. En yaşlısı Cumhuriyet Halk Partisi'nden. 'Bu iki partinin geleceği ne olacak?' diye birisi soru sorsa, cevabı içinde gizli değil mi kardeşim? İstikbal bizim. Çok şükür 26 yaşında milletvekilimiz, İstanbul'dan parlamentonun en genci. Artık 80'mi 90'mı bilmem geçici başkanlık yaptı en yaşlı üyesi CHP'den. Onlar bununla iftihar ediyordur. Geçen dönemlerde 'nasılsa Şükrü Elekdağ bizde, en yaşlı olarak görev yapar' dediler. Bu sefer de ekşi tatlı birisi geçici başkan oldu.'' Arınç, 25 yaşı AK Parti'nin kabul ettirdiğini belirterek, ''Biz '25 yaşını bitirenler artık milletvekili olabilmeli' dedik. Bunu fiilen ispat ettik. Şu anda iki gençlik kolları genel başkanımız parlamentoda. Geleceğimizi planlarken gençlerimizin gayreti, başarısı bizi gururlandırıyor. Gençlerimİze güveniyoruz'' dedi. Bir siyasi parti güçlü olacaksa zeminini sağlam yapması gerektiğini ifade eden Arınç, ''O da gençlerimizdir. Bize 10 yılda 3 büyük iktidar bahşeden milletimiz, bu partiyi 3 dönem tek başına iktidara en yüksek oranıyla taşıyan milletimiz, gençliğimize güveniyor'' diye konuştu. -SEÇİM DÖNEMİNDEKİ NOKTA MİTİNGLERİ- Seçim dönemindeki nokta mitinglerine de değinen Arınç, şunları kaydetti: ''Bursa'da yapılan nokta mitinglerde her biri 5-6 bin kişinin katıldığı elinizi verdiğimizde kolumuzu kaybettiğimiz, milletin saatlerce alandan ayrılmadığı, konuşma yapamadığım mitingler oldu. Alkış, heyecan, slogan, bu bir enerjidir. Bursa'daki hareketin, coşkunun kinetik enerji olarak sandığa yansıyacağını görmüştük. O mitingler özellikle bizim heyecanla hatırlayacağımız toplantılar olacak. Ülkenin yönetimine ilgi duyduğunuza göre bu yönetimin ülkenin nasıl yönetileceğine kafamızı yormamız gerekiyor. Kitap okumalıyız, seminer yapmalıyız, bu işi bilenleri davet edip konferanslar, sohbetler düzenlemeliyiz.'' Arınç, 20 milyon oy almış siyasi parti olduklarını belirterek, ''Yüzde 50'nin anlamı budur. Yüzde 60-70'ler hayal değildir. Hepimiz ülkeni tamamına hitap edeceğiz. Bu da tüm milletimizi kucaklamakla olur. Mezhebine, inancına, etnik unsuruna bakarak farkılıklar göstermek, ayrımcılık yapmak, bizim işimiz değil. Şiddetten uzak olacağız. Şiddeti tavsiye etmeyeceğiz. Şiddet ve siyaset bir ada olmaz. Biz siyaseti tercih ettik. Siyaset yönetme sanatıdır'' şeklinde konuştu. Kongreye, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AK Parti Bursa milletvekilleri, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın, Osmangazi İlçe Başkanı Refik Özen ile çok sayıda partili katıldı.