-ARINÇ: "HER TÜRLÜ GÖREVE HAZIRIZ" ANKARA (A.A) - 06.07.2011 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni kabinedeki görevine ilişkin, ''Bugün de doğrusu 'herhalde görevim devam edecek' diye içime doğuyordu ama biz her türlü göreve hazır olduğumuz için büyük bir heyecan içerisinde değildim'' dedi. Arınç, TRT Haber'e yaptığı açıklamada, kendisinin daha önce de bakanlık beklentisinde olmadığını, bir kaç gündür TBMM kulislerinde kendisine sorular geldiğini ve ''milletvekili sıfatı yeterli, onu yerine getirebilirsek ne mutlu bize'' dediğini anımsattı. Arınç, şunları kaydetti: ''Bugün de doğrusu 'herhalde görevim devam edecek' diye içime doğuyordu ama biz her türlü göreve hazır olduğumuz için büyük bir heyecan içerisinde değildim. Büyük bir onurdur. Sayın Başbakanımız, 61. Hükümet'te bize başbakan yardımcılığı görevini takdir etmiş, bundan dolayı mutluyuz. İnşallah bu görevin layıkıyla yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Bütün arkadaşlarımla birlikte başarılı bir hükümet olarak görevimizi yapacağımıza inanıyorum.'' Arınç, kabinedeki yeni isimleri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, ''Bazı arkadaşlar benim için de sürpriz oldu'' dedi. Arınç, AK Parti grubunun çok güçlü olduğunu da belirterek ''Yani bu gruptan 10 tane hükümet çıkar'' görüşünü dile getirdi. Yeni kabinede ''Hepsi birbirinden kıymetli, birikimli parlamento tecrübesi olan kişilerin olduğunu'' ifade eden Arınç, eski TOKİ başkanı Erdoğan Bayraktar ve eski Kültür Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz'ın bürokrasideki görevlerine çok uyacak bakanlıklara geldiklerini söyledi. -''USTALIK KABİNESİ''- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bu kabineye 'ustalık kabinesi' diyebilir miyiz?'' sorusunu yanıtlarken, ''Sayın Başbakan, öyle isimlendiriyor. Yani kendimize bir pay çıkarmayalım ama 'bu, AK Parti'nin ustalık kabinesidir' diyor'' şeklinde konuştu. Arınç, 4 yılın uzun bir süreç olduğunu belirterek, yeni görevlendirmeler de olabileceğine işaret etti. Arınç, AK Parti grubundaki arkadaşlarından her zaman her yerde istifade etmenin mümkün olabileceğini söyledi. Bülent Arınç, bakanlık sayısı ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, bakanlık sayısının 2002'deki Abdullah Gül hükümeti tarafından düşürüldüğünü anımsattı. Arınç, ''Üç partili koalisyon hükümetinin bize miras bıraktığı bakanlık sayısı 35'in üzerindeydi'' dedi. Arınç, devlet bakanlıklarının icracı bakanlıklara dönüştürüldüğünü ve sadece başbakan yardımcılığı sayısının bir artırıldığına işaret etti. -HÜKÜMET PROGRAMI- Bakan Arınç, hükümet programının ne zaman Genel Kurula geleceğinin ve sonrasındaki sürecin sorulması üzerine, normal sürece göre bugün hükümet listesinin Meclis'te de okunması gerektiğini söyledi. Arınç, şunları söyledi: ''Ondan sonra Meclis Başkanı hükümete dönerek 'Programı ne zaman okuyacaksınız?' diyecek. Muhtemelen 'cuma günü' diyeceğiz. Program okunacak, üzerinden iki tam gün geçecek, müzakereler yapılacak. Bir tam gün geçecek, güven oylaması yapılacak. Böylece normal seyrinde giderse pazar veya pazartesi günü veya salı günü, tam takvimi üst üste koyamıyorum, Meclis karar verecek şüphesiz. Güven oylaması alındığı zaman hükümetin işi bitecek.'' Arınç, daha sonra duruma göre Meclis'in 15 Temmuz itibariyle 1 Ekim'e kadar tatile devam edebileceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çünkü yasama dönemi, Anayasa gereğince bizde 1 Ekim'de başlıyor. Belki Meclis bir kaç gün daha çalışmak suretiyle gündeminde olan RTÜK üyeliği seçimini yapabilir. Bu ara partiler başkanlık divanında kendilerini temsil edecek üyeleri seçerlerse onlar başkanlık divanını oluşturacaklar. Ama önemli olan tabi yasama yılına başladıktan sonra hem yeni anayasa çalışmaları, hem hükümetin bütçe çalışmaları ve gündeminde olan öncelikli işlere mutlaka dört elle sarılması gerekecek. Biz hükümet olarak buna hazırız. Esasen hükümet programı da bitti. Üzerindeki bütün rötuşlar da tamamlandı. Umuyorum ki 2023 vizyonuna uygun bir ustalık kabinesinin inşallah hükümet programı oluşturulacak.'' -''...KARŞILIĞI YOK''- ''Yemin krizi noktasında nasıl bir bakış ortaya konulacağının'' sorusu üzerine Arınç, şu yanıtı verdi: ''Kriz diye nitelendirilen olay Cumhuriyet Halk Partisi ve Barış ve Demokrasi Partisinden seçilip şu anda tutuklu bulunan milletvekillerinin gelip yemin edememeleri. Bunun sebebi de adliyenin yani yargının onlar hakkında tahliye kararı vermemiş olması. Yargının kararına karşı parlamentoyu boykot etmenin hiçbir hukuki, hiçbir siyasi, hiçbir toplumsal karşılığı yok. Bunu bu partilerimizin bilmesi ve yemin etmeme noktasındaki ısrarlarını bırakmaları gerekir. Bu konuda Meclis Başkanımızın gayretli çalışmaları var. Umuyorum ki bir kaç gün içerisinde bu sorun tarafları memnun edecek bir tarzda çözülebilecektir. İnisiyatif Sayın Başkanımızın takdirlerindedir. Umuyorum ki parlamento bir an evvel tüm üyeleriyle birlikte yemin ederek asli görevine başlamış olsun.''