Araştırma: Küfür eden insanlar daha dürüst

Mergim Özdamar / İstanbul, 2 Ocak (DHA) –  Sosyal Psikoloji ve Kişilik Bilimleri dergisinde yayınlanan üç bölümlü çalışmada, Hollanda Maastricht Üniversitesi\'nden Gilad Feldman liderliğindeki uluslararası bir ekip toplumda küfürü analiz ederek, küfür eden insanlar daha dürüst olduğunu buldu.
Ekip ilk olarak 276 kişinin nasıl küfür ettiğini belirledi. Katılımcılara en sevdikleri küfürler ve günlük kullanımları soruldu.
Araştırmacılar ayrıca katılımcılardan sözü edilen küfür kelimeleri ile ilişkilendirdikleri duyguları (öfke ya da korku gibi) not etmelerini istedi.
Adaylar daha sonra dürüstlük seviyelerinin ve yalan söylemeye ne kadar yatkın olduklarının ölçülmesi için psikolojik bir anket doldurdu.
Ekip, daha az yalan söyleyenlerin daha çok küfür yazdığını gördü.
Ankete katılanların çoğunluğu ayrıca küfürlerin tipik olarak öfkenin olumsuz duygularını ifade etmek için kullanıldığını bildirdi.
Ancak araştırmacılar, insanlar analiz edildiklerini bildiklerinde küfür etmeyi azalttığı için, küfür kullanımını analiz etmenin zor olabileceğini belirtti.
Bu nedenle, araştırmacılar ikinci bölümde Facebook\'un bir kullanıcı kişiliğini oldukça doğru bir biçimde canlandırdığını söyleyen önceki araştırmalardan yola çıkarak, sosyal medyaya yöneldiler.
Küfürlerin ve diğer dürüstlüğü simgeleyen sözcüklerin varlığına odaklanan ekip 70 bin civarında Facebook profilini analiz etti.
Araştırmacılar çevrimiçi “yalancıların” ben, o ve onlar gibi birinci ve üçüncü kişi zamirlerini ve ancak veya hariç gibi kelimeleri daha az kullandıklarını iddia eden bir yaklaşım kullandılar.
Bu model yalancılık tespitinde 2003 yılında bir araştırma ekibi tarafından ilk kez kullanıldığında, yüzde 67 doğruluk oranına ulaşmıştı.
Son çalışma, ABD Devlet Dürüstlük Araştırması\'nın mevcut kamu kayıtlarına baktı.
Çalışmanın sonucunda şöyle yazdı:
“Küfür ve dürüstlük arasındaki ilişkide rakip görüşlere ampirik bir cevap vermek için yola çıktık. Daha yüksek bir küfür kullanımı oranının daha fazla dürüstlükle ilişkili olduğunu bulduk.”