05 Mart 2025 13:59
Güncelleme: 05 Mart 2025 14:04
Danimarka'da yapılan yeni bir araştırma, en yüksek ve en düşük sperm kalitesine sahip erkekler arasındaki yaşam süresi farkının neredeyse üç yıl olabileceğini ortaya koydu. Araştırmacıların yeni hedefi düşük semen kalitesine sahip erkeklerde hangi hastalıkların daha yaygın olduğunu saptayabilmek.
Sperm, erkek sağlığının göstergesi olan verileri barındırıyor olabilir. Danimarkalı bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, daha kaliteli sperm üreten erkeklerin daha uzun yaşadığını ortaya koydu.
Yaklaşık 80 bin erkeğin semen örneklerini inceleyen araştırmacılar, ejakülasyon başına 120 milyondan fazla hareketli sperm üreten erkeklerin, 5 milyondan az sperm üretenlere kıyasla 2 ila 3 yıl daha uzun yaşadığını tespit etti. En kaliteli sperme sahip erkekler ortalama 80,3 yıl yaşarken, en düşük kaliteye sahip olanların ortalama 77,6 yıl yaşadığı saptandı.
Çalışmaya öncülük eden Kopenhag Üniversitesi Hastanesi Epidemiyoloji Uzmanı Dr. Lærke Priskorn, “Gerçekten de semen kalitesi ne kadar iyi olursa, kişilerin hayatta kalma süresi o kadar uzun olabileceği gözüküyor.” ifadesini kullandı. Araştırma, semen kalitesinin erkeklerin genel sağlığıyla ve ilerleyen yaşlarda hastalıklara yakalanma ihtimali ile bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Araştırmacıların yaptıkları sperm kalitesi ölçümlerinde, düşük kalite spermin erken ölümle ilişkilendirildiği ortaya çıktı.
Araştırmanın örneklem grubu, 1965 ile 2015 yılları arasında çocuk sahibi olmakta zorlandıklarını bildiren erkeklerden oluşturuldu. Yapılan semen analizinde semen hacmi, sperm yoğunluğu, sperm şekli ve hareketli sperm oranı gibi kriterler incelendi. Bazı erkekler hiç sperm üretmezken, bazılarının oldukça iyi semen kalitesine sahip olduğu görüldü. Araştırmacılar, sperm testlerinin ardından erkeklerin sağlık durumlarını ulusal kayıtlarla 50 yıl boyunca takip etti. Takip sürecinde toplam grubun yüzde 11’i, yani 8 bin 600 erkek hayatını kaybetti. 1987 ile 2015 yılları arasında semen örneği veren yaklaşık 60 bin erkeğin eğitim seviyesi ve sperm testinden önceki 10 yıl içinde teşhis edilen hastalıkları gibi ek veriler de incelendi.
Düşük sperm kalitesi ile erken ölüm arasındaki ilişkinin, testten önceki on yıl içinde teşhis edilen hastalıklarla ya da erkeklerin eğitim seviyesiyle açıklanamayacağı anlaşıldı. Eğitim seviyesi; sigara, beslenme ve egzersiz gibi yaşam tarzı faktörlerini yansıttığı için bu önemli bir bulgu olarak kaydedildi.
Dr. Priskorn, araştırmanın biyolojik mekanizmalara ışık tutmadığını, ancak anne karnındaki koşulların etkili olabileceğini söyledi. Bu senaryoya göre, bebeklik döneminde gelişimi etkileyen faktörler hem sperm sağlığını hem de genel sağlığı ilerleyen yaşlarda olumsuz etkileyebilir.
Araştırmacıların bir sonraki hedefi, düşük semen kalitesine sahip erkeklerde hangi hastalıkların daha yaygın olduğunu belirleyebilmek. Eğer belirli hastalıklar tespit edilirse, doktorlar sperm analizi sonucunda risk altında olan erkeklere önleyici tedbirler önerebilir.
Avustralya’daki Newcastle Üniversitesi’nden Üreme Biyolojisi Uzmanı Prof. John Aitken, “Eğer sperm gerçekten erkek sağlığının habercisiyse, sorulması gereken asıl soru bunun nedenidir” ifadesini kullandı.
Olası nedenler arasında, cinsiyet kromozomlarındaki genetik kusurlar, bağışıklık sisteminin zayıf olması, kalp hastalığı gibi ek sağlık sorunları, yaşam tarzı faktörleri ve çevresel kirleticiler yer alıyor. Aitken, “oksidatif stres” adı verilen bir sürecin etkili olabileceğini düşünüyor. Bu süreçte, serbest radikaller adı verilen son derece reaktif moleküller hem sperm kalitesine hem de vücut dokularına zarar vererek yaşlanmayı hızlandırıyor.
Manchester Üniversitesi’nden Androloji Profesörü Allan Pacey, çalışmanın düşük semen kalitesine sahip erkeklerin sağlık sorunları yaşama veya erken ölme riskinin arttığını gösteren önceki araştırmalara katkı sunduğunu belirterek “Şu ana kadar kimse tatmin edici bir açıklama yapabilmiş değil. Muhtemelen, yaşamın erken döneminde ortaya çıkan tanımlanamamış bir sağlık sorunu hem genç yaşta daha düşük semen kalitesine hem de ilerleyen yaşlarda sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu bağlantıyı anlamak için daha fazla araştırma yapmamız gerekiyor. Sperm kalitesi düşük olan erkeklerin panik yapmamalı, ancak endişeleri varsa bir üreme uzmanına veya aile doktoruna danışmalılar.” ifadelerini kullandı.
© Tüm hakları saklıdır.