Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Gazze'de ateşkesin kalıcı çözüm sunmadığını, barışın Filistin halkının bağımsız devlet isteğinin gerçekleşmesiyle sağlanacağını dile getirdi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK), Arap Birliği ve BM arasındaki ilişkiler ele alındı.
Burada konuşan Gayt, Gazze'de 15 ay süren soykırımı sonlandırmak adına yürütülen ara buluculuk çabaları için teşekkürlerini sundu.
Gayt, "Burada ateşkesin kalıcı çözüm sunmadığını belirtmek istiyorum" diyerek, barışın ancak Filistin halkının bağımsız devlet taleplerinin karşılanması halinde sağlanacağını dile getirdi.
Filistin halkının bağımsızlık hakkının inkar edilmesinin, uluslararası barış ve güvenliği tehdit ettiğini kaydeden Gayt, Gazze'deki durumun bölgeye de yayıldığına şahitlik ettiklerini anımsattı.
İsrail'in, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) çalışmalarını baltalama girişimlerine de dikkati çeken Gayt, "UNRWA sadece insani bir rol üstlenmiyor, Arap bölgesinde istikrarın temel direğini oluşturuyor" değerlendirmesinde bulundu.
UNRWA'nın yok edilmesinin istikrarı tehdit edeceğini kaydeden Gayt, BMGK'nin, bu ajansı ve onun kritik rolünü muhafaza etmek için çaba sarf etmesi gerektiğine işaret etti.
Gayt, Suriye'deki duruma da değinerek, dış nüfuz olmadan krizi sonlandırmak için başarılı bir geçiş sürecinin gerçekleşmesini umduklarını kaydetti.
Suriye'nin birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesinin önemini vurgulayan Gayt, İsrail'in Suriye'deki "yayılmacı iştahına" karşı uyardı.
Gayt, Arap Birliğinin, BM'nin Suriye, Yemen, Libya ve Sudan'daki çalışmalarına katkılarını yoğunlaştırdığını belirtti.
"Gazze'deki anlaşmadan en iyi şekilde yararlanılmalı"
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf da BM ile Arap Birliği arasındaki işbirliği, koordinasyon ve entegrasyonu güçlendirmenin önemine işaret etti.
Arap Birliği üyelerinin 3'te 1'inden fazlasında durumun kritik olduğunu kaydeden Attaf, BM ile ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısında bulundu.
Attaf, Filistin sorununu bölgesel denklemlerden dışlamanın gerilimi artırdığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu nedenle, bugün tarihi bir dönemde bulunuyoruz. Geçmişin hatalarını telafi ederek Gazze'de sağlanan ateşkes anlaşmasından en iyi şekilde yararlanılmalı ve uluslararası toplumun büyük çoğunluğu tarafından desteklenen iki devletli çözümü esas alan adil, kalıcı ve kapsamlı bir siyasi süreci yeniden başlatmalıyız"
Attaf, Arap Birliği ve BM arasındaki ortaklığın, dış müdahalelerin tüm biçimlerine son verilmesine ve bu konunun öncelikli bir mesele haline getirilmesine katkı sağlamasını umduklarını belirtti.
"Dış müdahaleler tüm krizlerin ortak noktası"
Dış müdahalelerin, "Arap dünyasındaki tüm krizlerin ortak noktası" haline geldiğine işaret eden Attaf, Suriye, Libya, Yemen ve diğer yerlerde yapılan dış müdahalenin, krizlere ve çatışmalara kalıcı çözüm bulunması yönündeki tüm girişimlerin önündeki "en büyük engel" haline geldiğini kaydetti.
Attaf, Suriye'deki duruma da değinerek, ülkede tarif edilemez büyüklükte bir trajedi yaşandığını kaydetti.
Bakan Attaf, Arap Birliği ve BM'nin, barışın yeniden tesis edilmesi, tam egemenliğinin ve tüm toprakları üzerindeki kontrolünün yeniden sağlanması için Suriye'ye yardımcı olması gerektiğini dile getirdi. (AA)