-''Arap baharı'' Almanya'da tartışıldı NÜRNBERG (A.A) - 22.09.2011 - Erlangen-Nürnberg Üniversitesi Güncel Şark Araştırmaları Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Şefik Alp Bahadır, Türkiye'nin reformları Arap dünyasına örnek olmak için değil, kendi gereklilikleri için yaptığını söyledi. Nürnberg Basın Kulübü tarafından, ''Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki Devrimler Türkiye'yi ve Avrupa İlişkilerini Nasıl Etkiler'' konulu açık oturum düzenlendi. Oturuma AB adına Avrupa-Akdeniz Ortaklık Projesi'ni yürüten Erlangen-Nürnberg Üniversitesi Güncel Şark Araştırmaları Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Şefik Alp Bahadır, aynı üniversiteden modern Ortadoğu siyaseti ve tarihi kürsüsü eski başkanı Prof. Dr. Thomas Phillip ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni, konuşmacı olarak katıldı. Açık oturumu, Antalya'dan davetli olarak Nürnberg'e giden Türk gazeteciler de Alman gazetecilerle birlikte izledi. Oturumu yöneten Nürnberger Nachrichen Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Joachim Hauck, Arap dünyasındaki değişimde rolünü sorduğu Türkiye'nin, örnek ülke olmaya müsait olduğunu söyledi. Prof. Dr. Şefik Alp Bahadır da Türkiye'nin son 9 yılda önemli reformlar gerçekleştirdiğini ve kendine güveninin arttığını belirterek, ''Türkiye'de, AK Parti iktidara geldikten sonra benim olacağını düşünemediğim birçok reform çok kısa sürede gerçekleşti. Bu da Türkiye'nin kendine olan güvenini artırdı'' dedi. Türkiye'nin bu reformları yaparken Arap dünyasına örnek olmayı amaçlamadığını belirten Bahadır, şöyle konuştu: ''Türkiye bu reformları Arap dünyasına örnek olmak için değil, kendi gereklilikleri için yapmıştır. İçerideki engelleme çabalarına rağmen bunlar yapılmıştır. Bu da ülkenin imajını güçlendirmiştir. Türkiye'nin AB tarafından oyalandığını da düşünürsek, menfi yönde etki yaptı. 'Arap baharı' denilen hareket ne kadar önemliyse, Türkiye'nin yaptığı reformlar da o kadar önemlidir. Türkiye kendi sorunlarını çözerken, Arap dünyasında yaşananlar tamamen tesadüftür. Tarihte böyle tesadüfler çok var.'' -''ERDOĞAN, İSLAMİ KESİMİ KARŞISINA ALDI''- Prof. Dr. Thomas Phillip de Ortadoğu ve Afrika'nın her büyük güç tarafından idare edilmek istendiğini söyledi. ''Türkiye'nin Arap ülkelerindeki konumuna gelirsek, hepsinin pozitif gördüğü en önemli şey Türk dizileri'' diyen Phillip, bunun ötesinde Türkiye'ye bakışın farklı olduğunu ifade etti. Arap ülkelerinin kendi iç yapılarının farklılığına değinen Phillip, şöyle konuştu: ''Örneğin tarihten gelen negatif bir miras, Osmanlı'dan gelen Türkiye'nin düşman bir ülke olarak görülmesidir. Erdoğan'ın Arap dünyasında gördüğü tepkiler ikirciklidir. Kendi sistemini önermesi tepki çekti. İslami ağırlıklı bir yönetim, özellikle asker kesiminin isteğidir. Erdoğan, laikliği önererek İslami hareketi tamamen karşısına aldı. İsrail'i donanmasıyla tehdit etmesi, Arap dünyasında saygınlık kazandırdı. Her ne kadar bu tepkinin Gazze ile ilgili olduğunu söylese de, İsrail'in Rumlar ile Akdeniz'de işbirliği içinde olmasını gözardı edemeyiz.'' -''Arap Baharı One Minute ile başladı''- ''Arap baharı''nın, Davos'taki ''One minute'' olayıyla başladığını savunan Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni de ''Bu olaydan sonra birçok Arap ülkesinde Türkiye'yi ve Başbakan'ı destekleyen pankartlar, posterler, afişler gördüm. Yıllardır kendi liderlerinin söylemediğini Türkiye'nin söylemesi, ciddi bir umut oldu tabanda. Bu rol Türkiye'nin hem ekonomik hem sosyal gücünü daha da artırıyor'' dedi.