T24 - Ünlü orkestra şefi Gürer Aykal, geçirdiği ameliyatın ardından anesteziden çıkmakta zorlandı. Bu sırada doktor arkadaşı arabesk bir şarkı çalınca ünlü şef gözlerini açtı!
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası Onursal Şefi Gürer Aykal, geçen hafta geçirdiği ameliyatın ardından narkozdan uyanamayınca imdadına arabesk müzik yetişti. Milliyet gazetesinde yayımlanan haber şöyle:
Doktor arkadaşı, Gürer Aykal’a Hakkı Bulut’un şarkısını dinletti.
Sol elinin parmaklarını yeteri kadar kullanamayan ve bu nedenle piyano çalmakta zorlanan Aykal, Dr. Ayan Gülgönen’e başvurdu. Gülgönen 6 Ocak’ta, Gürer Aykal’ın ameliyatını yaptı. Aykal’ın yakın dostu Dr. Cihangir Çelik de ameliyatta hazır bulundu.
Ameliyat sorunsuz geçti ne var ki Gürer Aykal, anestezinin etkisinden çıkıp uyanmakta zorlandı. Onu iyi tanıyan Dr. Çelik, Aykal’ı uyandırmak için kendisine ameliyathanede arabesk müzik dinletmeye karar verdi. Hakkı Bulut’a ait olduğu iddia edilen şarkının ilk notalarıyla birlikte Aykal gerçekten de uyandı; hatta masadan kalkıp gitmeye çalıştı. Olayı doğrulayan Gürer Aykal, Milliyet’e şunları söyledi: “Yakın arkadaşım Cihangir’in bir şakası bu tabii. Beni çok iyi tanıyor ve öyle bir müzik çalınınca uyanacağımı biliyor. O anı net hatırlamıyorum, bayağı sersem gibiydim. Öyle bir müzik o durumda bile bana bu reaksiyonu verdirtti. İşte bu da müziğin gücü!”
Aykal çalan şarkının kime ait olduğunu hatırlamıyor; sadece arabesk bir şarkı olduğunu biliyor. Olayın hemen ardından Çelik, bu kez Aykal’ı sakinleştirmek ve uyutmak için de Bach’tan bir parça çalmaya başlamış. Aykal o zaman da yeniden uykuya daldığını söylüyor.
Aykal’ın sağlık durumu şu an oldukça iyi. Eli sargı bezleriyle kapatılmış durumda ama pazartesi dikişleri alınacak. Aykal “El ameliyatları çok zordur, şanslıyız ki iyi cerrahlarımız var” dedi.
‘Arabesk’ tartışmasında Gürer Aykal ne demişti?
Aykal, Fazıl Say’ın başlattığı ‘arabesk tartışması’na bir açıklamayla katılmıştı:Aykal açıklamasında şu sözlere yer vermişti: “Say’ın da yerden göğe kadar haklı olduğu uyuşturucu bir müzik türü yaygınlaştırıldı, alışkanlık haline getirildi. Tüm dünya tarihinde ilerlemenin ilk hareket noktası olarak görülen müzik; Türkiye’de kaderciliğin, razı olmanın, sinikleşmenin, alın yazısının simgesi oldu. Elbette arabesk müzik insanın beynini uyuşturmakta, zihni yavaşlatmakta, mücadele azmini yok etmektedir.”