İstanbul, 26 Nisan (DHA) – 2018 Politik Risk, Terörizm Riski ve Politik Şiddet Haritaları’na göre 46 ülke “yüksek veya ciddi risk” sınıflamasında yer aldı.
Risk, emeklilik ve sağlık alanlarında 120’den fazla ülkede faaliyet gösteren Aon’un, The Risk Advisory Group ve Continuum Economics ile birlikte hazırladığı, yatırımcıların yurtdışına yönelik yatırımlarına yön vermek amacı ile hazırlanan “2018 Politik Risk, Terörizm Riski ve Politik Şiddet Haritaları” yayınladı.
Dünya çapında faaliyet gösteren firmaların karşılaştığı riskler ile ilgili kapsamlı bir bakış açısı sunan Aon Risk Haritaları, yatırımcıların uluslararası alanda karşılaştıkları riskleri değerlendirebilmelerine yönelik var olan en kapsamlı rehberlerden biri kabul edilirken risk yönetimi alanında karşılaşılan en önemli konuları ele alarak, firmaların risk transferi ve risk direnci stratejilerini kurmalarında yol gösterici görevi üstleniyor.
Rapora göre; jeopolitik gerilimler, liberal demokratik yönetimlerin zayıflaması ve kronik çatışmaların dünyanın her yerine sıçramış olması nedeni ile “Politik Şiddet Riskleri” dünya çapında artıyor.
Üç yıldır üst üste ülkelerin büyük bir kısmının risk notu azalmaya devam ederken, risk notu artan ülkelerin sayısı ise altı oldu. Bu yıl:
• Ülkelerin yüzde 40’ı terörizm ve sabotaj riskine;
• Yüzde 60’ı sivil ayaklanma riskine;
• Yüzde 33’ü isyan, savaş veya darbe riskine maruz kaldı.
Raporda, 46 ülke veya bölge şu anda küresel risk toplamının yüzde 22’sini temsil eden “yüksek veya ciddi risk” sınıflamasında değerlendirildi.
Rapora göre;
“Büyük güçleri de içine alan devletlerarası çatışma olasılığı, Soğuk Savaş’ın sonundan bu yana en yüksek seviyesinde görülüyor. Büyüyen jeopolitik rekabet ve uluslararası diplomaside zayıf liderlik, geçtiğimiz yıl silahlı çatışma risklerinin artmasına neden oldu.
“IŞİD’in oluşturduğu tehdit, gözle görülür bir şekilde yayılmasını durdurmuş halde - ancak henüz geri çekilmiş değil. 2015’te 19 ülkeye saldırı gerçekleştiren IŞİD, 2017’de beş kıtada 29 ülkeye terör saldırısı düzenledi. Saldırı düzenlenebilecek ülkelerin sayısının veya diğer grupları etkileme oranının 2018 yılında düşeceği öngörülüyor.
“Politik risk seviyesi 2017 yılında 11 ülkede artarken, sadece iki ülkede gerilemiştir. Bu oran, politik şiddet ve iş kesintisi risklerindeki artışa paralel politik risklerin sürekliliğine de dikkat çekiyor.
“Birçok ülkenin tedarik zincirini etkileyen iş kesintisi riskleri, ayrıca iklim değişikliği riskleri ve de ülkelerin zayıflayan ekonomileri nedeni ile de artış gösterdi.
”Asya ülkelerinin ticaret bağlantıları belirgin bir şekilde ABD’den Çin’e doğru kaymaya devam etmiştir. Bunun nedeni Çin’in ekonomik kalkınması ve bir ticaret devi olarak gösterdiği ekonomik yükseliştir.
“Çin’in yükselişine paralel olarak, Asya’nın ABD’ye yaptığı ihracatlar, 2000 yılındaki toplam ihracatının yaklaşık yüzde 23’ü iken, son yıllarda yüzde 12’ye doğru gerileyerek bu oranda sabitlendi. Bu arada, Asya’nın Çin’e yaptığı ihracatlar geçtiğimiz on yılda yaklaşık yüzde 23 artarak iki katına çıktı.
“Latin Amerika’daki politik riskler, yoğun bir seçim döneminin öncesinde artmakta, Brezilya’daki başlıca reformları geciktirmekte ve Meksika’daki reformun tersine dönmesi korkularını körüklüyor.
“En fazla gerileme yaşayan bölge Afrika’dır. Ülkeler içerisinde devam eden çatışmalar, demokratik yönetimin aşınması ve giderek artan yolsuzluk skandalları sürekli artış gösteren bir politik şiddet durumuna yol açmıştır. IŞİD ve Boko Haram gibi örgütler kırılgan kurumlardan ve zayıf sınırlardan faydalanıyorlar.
“Orta Doğu dünyanın en yüksek riskli ülkelerini içine almaya devam etmekte: Irak, Suriye, Yemen ve Mısır. Bölgedeki istikrarsızlık ve şiddet komşu ülkelere yayılmış, ticaret ve turizmi baltalamaya devam ediyor. “