Kendinizi çökmüş, üzüntülü ya da boşluktaymış gibi hissediyorsanız... Biraz kolonya almaz mıydınız? Ramazan Bayramı’nda pazarı büyütmek amacıyla limon kolonyasına alternatif ürünleri üreten firmalar, baharatlardan ve meyvelerden kolonya üretmeye başladı. Armut kolonyası, tarçın kolonyası, hindistan cevizli, vişne kolonyası da var.
Bayramların, hasta ziyaretlerinin gözde ürünü limon kolonyası eski cazibesini giderek yitirirken, firmalar pazarın durağanlığını yeni ürünlerle ve inovatif çalışmalarla aşmaya çalışıyor.
Milliyet gazetesinin haberine göre, Ramazan Bayramı için pazarı büyütmek amacıyla limon kolonyasına alternatif ürünleri piyasaya sunan firmalar, baharatlardan ve meyvelerden kolonya üretmeye başladılar. Bunların başında tarçın, hindistan cevizi, yeşil çay, armut ve vişne kolonyası geliyor.
52 milyon liralık hacme ve 7.6 milyon litre satışa sahip olan limon kolonyası pazarı, hacimsel olarak geçen seneyle aynı seviyede kalırken, ciro olarak sadece yüzde 4 büyüdü. Yetkililer bu büyümenin pazardaki durağanlığa işaret ettiğini belirtiyor.
Bayramda satışları artıyor
Sektör yetkililerinin verdiği bilgiye göre bayramlarda ve yaz mevsiminde limon kolonyası kullanım sıklığı artıyor. Ramazan Bayramı’nda kolonya satışı diğer aylara oranla üç kat artış gösteriyor. Yetkililer yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde satışlarda hareketlilik yaşandığını belirtiyor.
Afrodizyak ve antidepresan özelliğe sahip
Eyüp Sabri Tuncer’in ‘Paris Gecesi’ ve ‘Kadınteni’ adını taşıyan kolonyaları afrodizyak özelliğiyle piyasaya sunuluyor. Aynı firma, ‘Hatıralar’ ismini taşıyan kolonyasının da antidepresan özelliğe sahip olduğunu belirtiyor.
İşte yeni kolonyalar
Armut Kolonyası, İğde Kolonyası, Menekşe Kolonyası, Çimen Kolonyası, Tarçın Kolonyası, Ceviz Yaprağı Kolonyası, Elma Kolonyası, Fındık Kolonyası, Gül Kolonyası, Hindistan Cevizi Kolonyası, Muz Kolonyası, Nane Kolonyası, Nar Çiçeği Kolonyası, Portakal Çiçeği Kolonyası, Zeytinyağı Kolonyası, Tarçın Kolonyası, Turunç Çiçeği Kolonyası, Vişne Kolonyası, Yeşil Çay Kolonyası, Çilek Kolonyası.
Yaşlılar tercih ediyorKadınlar, erkeklere ve genç tüketicilere göre daha sık limon kolonyası kullanıyor. Daha büyük yaş gruplarında kullanım daha yoğun. Gençler arasında kolonya kullanımı yaygın değil. Bu da pazarın geleceğiyle ilgili önemli bir ipucu veriyor. Kolonya en çok bayramlarda, hasta ziyaretlerinde, hijyen ve ferahlama nedenleriyle kullanılıyor.
En çok Adana’da satılıyor
Sıcak havalarda satışı artan kolonya Anadolu’da en çok Adana ilinde satılıyor. Satışların yüzde 35’i Marmara, yüzde 15’i İç Anadolu, yüzde 15’i Güneydoğu Anadolu’da gerçekleşiyor. Satışların yüzde 60’ı süpermarkette, yüzde 25’i bakkal, yüzde 8’i eczanede gerçekleşiyor.
Altı üretici pazara hâkim
Pazarda 6 ana üretici var. Bunlar, Selin, Duru, Boğaziçi, Eyüp Sabri Tuncer, Tariş ve Pereja. Bu firmalar pazarın yüzde 50’sini elinde tutuyor. Geriye kalan payı da Anadolu’daki onlarca yerel üretici paylaşıyor.
‘Selin’in marka değerini büyütmek istiyoruz’
Eczacıbaşı Girişim Pazarlama’nın Pazarlama Direktörü Gelincik Onan kolonya pazarının yarısının kayıtdışı olduğunu söylerek, “Merdivenaltı üretim hâlâ yaygın” dedi. Kolonyanın yavaş büyüyen bir pazara sahip olduğunu anlatan Onan, “Gençler daha az kolonya tüketiyor. Kullanım alışkanlığı giderek azalıyor” dedi.
Gençlerin kolonya kullanımını artırmak için yeni proje ve ürünler üzerinde çalıştıklarını kaydeden Onan, “Çantada taşınabilecek, ofiste çekmeceye konulabilecek sprey kolonya ürünümüz var. Bu ürün kolonya satışlarını artırdı. Bunun gibi pazarı büyütmeye yönelik yeni fikirler üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu.
Selin kolonyası olarak yüzde 14 pazar payına sahip olduklarını kaydeden Onan, “1980’de üretilmeye başlayan Selin’in yaklaşık 30 yıla yaklaşan bir geçmişi var. Selin markasının değerini büyütmek istiyoruz. Aynı markayla sıvı sabun üretimine de girdik” dedi.
Bu arada limon kolonyasının içeriğinde kullanılan alkolün çok önemli olduğuna dikkat çeken Onan, şunları söyledi: “İçinde ne kullanıldığı belli olmayan ürünler önemli zararlara yol açıyor. Bu nedenle markalı kolonyaların tercih edilmesinde fayda var.”