Antalya Denetimli Serbestlik Müdürü Yavuz Kaya, denetimli serbestlik çalışmalarında Türkiye'de ilk kez "bilişsel davranışçı terapi" (ruhsal rahatsızlık veya sorunları görüşmelerle çözme tekniği) uygulamasını başlatacaklarını bildirdi.
Bilişsel davranışçı terapinin, denetimli serbestlik sisteminin rehabilitasyon çalışmalarında çok önemli bir açığı kapatacağını söyleyen Kaya, eğitimlerin ardından daha sistematik ve yapılandırılmış bireysel görüşmeler yaparak, denetimli serbestliğe tabi tutulan insanların topluma kazandırılmasında daha faydalı olunacağını belirtti.
Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün cezalarını denetimli serbestlik uygulamasıyla çeken hükümlülerde uygulanmak üzere hazırladığı "Denetimli Serbestlik Uygulamalarında Sunulan Eğitim, Uygulama, Danışmanlık ve İyileştirme Hizmetlerinin Avrupa Perspektifiyle Geliştirilmesi Projesi" geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği’nden hibe almaya hak kazanmıştı.
Proje kapsamında denetimli serbestlik uygulamasından faydalanan hükümlüleri terapiyle rehabilite edebilmek amacıyla müdürlük bünyesindeki 21 uzmana, yurt dışında 3 ayrı eğitim verilmesi öngörülüyor.
Proje kapsamında Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü çalışanlarının İngiltere'de 10 gün bilişsel terapi eğitimi aldıklarını bildiren Kaya, "İngiltere'de 10 günlük tamamlayıcı eğitimin ardından Almanya'ya gideceğiz. Almanya da bu işte dünyada söz sahibi ülkelerden biri. Ardından Türkiye'de ilk kez denetimli serbestliğin çalışmalarında bilişsel davranışçı terapi uygulamasını başlatacağız" dedi.
"Tamamen uzmanların değerlendirmesi sonucu ihtiyaç duyanlara bilişsel davranışçı terapi uygulanacak. Terapinin hükümlüde etkili olacağı düşünülürse arkadaşlarımız, 'Bu kişiyle sürecin sonuna kadar terapi yapmak istiyorum' diye öneride bulunacak. Ardından kişinin ihtiyacına göre 10-20 arası seans düzenlenecek ancak 'bütün hükümlülere terapi yapalım' diye bir düşüncemiz yok. İhtiyaç duyan, faydasını göreceğini düşündüğümüz hükümlülere uygulayacağız."
Kaya, denetimli serbestliği cezaevinden ayıran en önemli farkın "iyileştirme çalışmaları" olduğunu dile getirerek, cezaevinde önceliğin kişileri dört duvar arasında tutup cezasını çekmesini sağlamak iken, denetimli serbestlikte kişiyi topluma kazandırmanın amaçlandığını vurguladı.
Denetimli serbestlikten yararlanan hükümlülerin genelde kendi istekleri ile gelen, değişime açık ancak bağımlılık, öfke ve sosyal anksiyete gibi sorunları bulunan kişiler olduğunun altını çizen Kaya, "Denetimli serbestliğin iyileştirme anlamında en büyük ihtiyacı, bireysel rehberlik görüşmelerde böyle bir terapi yönteminin uygulamasıydı" diye konuştu.
Denetimli Serbestlik Yasası 2012 yılında Meclis'te kabul edilmişti. Yasayla, denetimli serbestlik sistemi kapsamında cezanın infazıyla; hükümlülerin dış dünyaya uyum sağlamaları, aileleriyle bağlarını sürdürmeleri ve güçlendirmeleri amaçlanıyor.