İstanbul, Sultangazi'de bir yıl önce annesine şiddet uygularken ve bıçakla saldıran babasını bıçaklayarak öldüren 16 yaşındaki İ.D., beraat etti. Mahkeme, İ.D'nin "annesine yönelmiş saldırıyı defetmek amacıyla mazur görülebilecek heyecandan dolayı meşru savunma sınırlarını aştığı" gerekçesiyle beraatine karar verdi.
İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, İ.D. ve avukatı Burak Temizer hazır bulundu. Önceki duruşmada mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, İ. D.'nin "Üst soydan akrabayı kasten öldürme" suçundan haksız tahrik indirimi uygulanarak cezalandırılmasını talep etmişti. Mütalaaya karşı savunma yapan İ. D.'nin avukatı Burak Temizer, "Olay anında başka seçeneği yoktu. Kimse annesinin canına yönelmiş ağır bir tehlikeye katlanmak durumunda değildir. Müvekkilimin o gün yapmak zorunda kaldığı şey yaratılıştan kaynaklı içgüdüsel bir savunmadır. Ölçülüdür. Mecburidir. Müvekkil o gün bu şekilde davranmasaydı belki de tüm aile bugün hayatta değildi. Savcılık mütalaasını ve haksız tahrik indirimi ile cezalandırma talebini kabul etmiyoruz. Müvekkilimin beraatini talep ederim" dedi. Son sözü sorulan İ.D. de "Öyle olmasını istemezdim. Başka çarem yoktu" diyerek beraatini talep etti.
Mahkeme, İ.D.'nin "annesine yönelmiş saldırıyı defetmek amacıyla hareket ederken mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan dolayı meşru savunma sınırını aştığının anlaşıldığını" belirterek beraat kararı verdi.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Sultangazi'de 11 Ekim 2019 tarihinde Yusuf D.'nin tartıştığı eşi Saniye D.'ye şiddet uyguladığı, bunun üzerine oğlu İ.D. tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü belirtiliyordu.
İddianamede, 18 yaşından küçük olan İ.D. için, "Üstsoydan akrabayı kasten öldürmek" suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. İ.D. 18 Ağustos 2020'deki duruşmada, tahliye edilmişti.
Babası ile aynı işyerinde çalıştığını, olay günü annesinin hasta olduğunu, hastaneye gitmek için araca bindiklerinde babası ile annesinin tartıştığını, bunun üzerine araçtan inerek eve döndüklerini söylemişti.
Babasının, annesinin kafasına yumruk attığını belirten İ.D., "Annem ağladıkça babam daha çok sinirlendi ve vurmaya devam etti. Kardeşlerim ağlamaya başladı. Babam annemin boğazından tutup kaldırıp yere fırlattı. Annem bayılmış gibi görünüyordu. Babam sağ ön cebinden siyah bir bıçak çıkarttı. Bıçakla annemin üzerine doğru yürüdü. Ağlarsan dilini keserim dedi. Annem de bıçağı tutmaya çalışırken eli kesildi. Ben babamı sakinleştirmeye çalıştım ancak 'seni de kardeşlerini de öldürürüm, sen karışma' dedi. Ben geri çekildim. Babam tekrar annemi boğmaya çalıştı. Annemin yüzü kıpkırmızı oldu. Nefes almakta zorlandığını görünce dayanamadım. Babamın koltuğun üzerinde bıraktığı bıçağı aldım. Babamın karnına iki kez sapladım. Babam annemi bıraktı ve evden çıktı. Daha sonra annem çıktı, çok korkmuştum. Babam evde devamlı annemle kavga ederdi. Babam beni ve kardeşlerimi devamlı döverdi. Annemi de devamlı döverdi" demişti.