Yaşam

Anne eroin kullandım, yardım et!

Yüksek dozda eroin alarak hayatnı kaybeden Begüm'ün annesi kızının mücadelesini anlattı.

01 Ekim 2009 03:00

İstanbul Kadıköy’de 1 Eylül’de arkadaşının evinde aşırı dozda eroin alarak hayatını kaybeden 23 yaşındaki Kocaeli Üniversitesi öğrencisi Begüm Veral’ın annesi kızının eroinle verdiği mücadeleyi anlattı. Milliyet gazetesinden Şükran Pakkan'ın bugünkü (01.10.2009) röportajı:

Begüm Veral, esrar ile 17’sinde tanıştı, daha lise öğrencisiydi. 22’sinde “Eroine başladım, yardım edin” dedi. 23’ünde, “Kadıköy’de ziyarete gittiği arkadaşlarının evinin tuvaletinde koluna enjekte ettiği uyuşturucu yüzünden hayatını kaybetti” haberiyle gazetelerin birinci sayfalarındaydı. Annesi eski balerin Yeşim Argun, yıllarca mücadele verdi kızıyla birlikte ve günlerce kendine gelemedi. Sonunda bu acıyı içine gömdü ve tüm ailelere ibret olacak hikâyelerini anlatmaya karar verdi.

MSN kayıtlarında öğrendim

Begüm’ün uyuşturucuya başladığını ilk ne zaman ve nasıl fark ettiniz?
2006’nın bahar aylarıydı. MSN yazışmalarını kaydeder, yattığında gider kontrol ederdim. Bir yazışmada “Caddebostan’da buluşalım, ot var mı?” diye bir soru gördüm! Sordum, itiraf etti: “Kötü bir şey yapmadık, sigara elden ele dolaşıyor, içiyorum” dedi. İlk kez lise sonda denediğini, üç beş ayda bir sigara gibi içtiklerini söyledi. Moda ve Caddebostan’da buluşup içiyorlarmış. Ne bir enjekte izi, ne başka bir şey. Hemen idrar ve kan tahlillerini yaptırdık, esrar çıktı. Hemen psikiyatriste götürdük, üç yıl boyunca da devam ettik. Doktoru da “Doğru söylüyor, sürekli kullanmıyor, merak etmeyin” dedi. Rahat ettik.

‘Artık gücüm kalmadı’ dedi

Bağımlılığa, eroine geçiş nasıl başladı peki?
Üniversiteye Kocaeli’ne trenle gidiyordu, günde üç saat yolda harcıyordu. Çok yorulduğunu söyledi, eve çıkmak istediğini söyledi. Doktoru da onayladı. Eroine orada başlamış. Ev arkadaşı kullanmıyor, yakın arkadaşları kullanmıyor. Kalabalık ortamların birinde, tesadüf eseri dışarıdan biriyle tanışmış, denemiş. Gelip kendisi anlattı, zaten bizim anlamamıza imkân yoktu.

Bu süre içerisinde her şey normale döndü, kullanmıyor diye biliyoruz, sadece aşırı zayıfladı. 2008 yazında geri geldi, kilo almaya başladı, gayet iyiydi. Ama bir gün karşıma geçip “Anne ben bir süre eroin kullandım, artık kullanmıyorum ama daha fazla gücüm kalmadı, yardım istiyorum” dedi. Şok geçirdim. Hemen psikiyatristimize gittik, “Profesyonel yardım gerekiyor, AMATEM’e gidin” dedi. Yer yokmuş, rica minnet, 9 Şubat’ta yatırdık.

Nasıl geçti AMATEM süreci?
İki ay kaldı orada. İlk hafta krize girenleri görüyormuş, “Çıksam mı burası çok kötü” falan diyordu. Bir iki hafta sonra can ciğer arkadaş oldular, “Seni şu arkadaşla tanıştırayım, şu benim ablam” falan diye bahsetmeye başladı. Ben kızdım, “Dostluk kurma” dedim. Zaten bir kadın vardı, dikkat et diye uyardım, “Aynı odada yatıyorum, ne yapabilirim” dedi. Şimdi Begüm’e uyuşturucu temin etmekten tutuklanan kadın çıktı. İçime bir kurt düşmüştü, eve gelince “Çıkarsak mı” diye çok düşünmüştüm. Keşke bu kurt düştüğünde Begüm’ü oradan çıkarsaydım. Ama artık keşkelerin bir anlamı yok...

Begüm saf madde almış

Sizce kızınız altın vuruş mu yaptı?
Altın vuruş diye bir şey yokmuş. İnternette kirlisözlük diye bir site var, Begüm de üyesi, orada altın vuruşu şöyle anlatmış: “Altın vuruş diye birşey yoktur, bu bir intihar değildir, bu ya malın saf çıkmasıdır, ya da aşırı dozdur” demiş. Tespit edilen Begüm’ün saf madde satın aldığı.

Begüm nasıl geri döndü uyuşturucuya, nasıl anladınız?
Anladığımız ölmeden son 10-20 gün içinde maddeye yeniden başladığı. İnanılmaz uyukluyordu, dalgındı. Ama akıl almaz bir uyuklama. Telefonda konuşuyor, pat kafası düşüyor, sesleniyorsun, sözüne kaldığı yerden devam ediyor. İşyerinde de hesap makinesi elinde, kafası yana düşüyormuş, sesleniyorlar, hop uyanıp, işleme kaldığı rakamdan devam ediyormuş. Soruyoruz, “Kedilerim uyutmuyor”, “İlaçlar ağır geliyor” diyordu.

Damaktan almış

Hiç mi enjektör izi aramadınız?
Begüm’e bir keresinde “Kolunda hiç iğne izi yok” diye sordum. “O çok eski bir yöntem. Artık belli olmasın diye baldırdan, kalçadan, hatta damağın içinden vuruluyor” demişti. Öldüğünde çantasını verdiler, bir tek o zaman şeker hastalarının kullandığı ince uçlu enjektör çıktı. Bir kere göz damlası görmüştüm, meğer gözlerinde kanlanma oluyormuş, kamufle etsin diye kullanıyormuş.