Yunanistan son beş yılda Avrupalı ortaklarının sinirlerini kopma raddesine kadar gerdi. Pazar günü yapılacak erken genel seçim ise Avrupa Birliği (AB) başkentlerinde pek önemsenmiyor. Yunanlar ise yılgınlıkla ilgisizlik arasında gidip geliyorlar. Alacaklılarla Atina yönetimi arasında varılan anlaşmanın üç yıllık hükümet programı yerine geçtiğini biliyorlar.
Aleksis Tsipras'ın ülkeyi tasarruf baskısından kurtaracağına artık kimse inanmıyor. Bir zamanlar Yunan halkının büyük umutlar bağladığı Aleksis Tsipras üçüncü borç anlaşmasını imzalayıp başbakanlıktan istifa ettiğinden beri ‘hainlikle' suçlanıyor. Öncelikle gençler, katiyen yapmam dediğini yaptığı için Tsipras'ı affetmiyorlar.
Aleksis Tsipras'ın 20 Eylül genel seçimlerinden sonra tek başına hükümet kurma hayalleri giderek gerçekleşme şansını kaybediyor. Son kamuoyu araştırmaları ana muhalefetteki Yeni Demokrasi'nin Syriza ile başa baş gittiğini gösteriyor.
Kısa süren seçim kampanyasının baş aktörleri Aleksis Tsipras ve Yeni Demokrasi Genel Başkanı Evangelos Meymarakis seçim sonucunun pamuk ipliğine bağlı olduğunu biliyor. İki ay önce Yeni Demokrasi genel başkanlığına seçilen Evangelos Meymarakis kısa zamanda kendini tanıttı ve kabul ettirdi. Yeni Demokrasi alacaklı kurumların taleplerine boyun eğilmesinden yanaydı. 5 Temmuz'daki referandumu Aleksis Tsipras önderliğindeki ret cephesi kazandıktan sonra Antonis Samaras, Yeni Demokrasi genel başkanlığından istifa etmişti.
Savunma Bakanlığı yaptıktan sonra yolsuzluk suçlamaları yüzünden meclis başkanlığı görevine ara vermek zorunda kalan 61 yaşındaki Meymarakis'in reformcu olduğu söylenemez ise de belagat ve üslup açısından Tsipras'tan aşağı kalmadığı da bir gerçek. Meymarakis seçim konuşmalarında, Syriza liderinin yedi aylık başbakanlığı sırasında Yunanistan'ı felakete sürüklediği tezini işliyor.
Hangi koalisyon?
Tsipras da ondan aşağı kalmayıp Yeni Demokrasi'nin iktidar dönemlerinde Yunanistan'ı borç tuzağına düşürdüğünü ve kurduğu yolsuzluk ve adam kayırma şebekesiyle ülkeyi felç ettiğini vurguluyor. Tsipras'ın en etkili mesajı ise: "Meymarakis'in partisi acımasız tasarruf politikasının Avrupasını, yani Schäuble Avrupasını destekliyor."
Pazar günkü seçimin nasıl sonuçlanacağını kestirmek zor. Seçmenin önemli bölümü ya kararsız ya da isteksiz. Anketlere de fazla güvenilmiyor. Halk oylamasının başa baş geçeceği tahmin edilmiş, ancak tasarruf programını reddedenlerin oyları yüzde 61'i aşmıştı.
Syriza yine birinci parti olursa Tsipras küçük partilerle koalisyon kurmayı deneyecek. Tsipras, Yeni Demokrasi ile büyük koalisyon hükümeti kurmayı kesinlikle reddediyor. Yüzde 3'lük oy barajını dokuz siyasi partinin aşması bekleniyor. Mülteci krizini kullanan aşırı sağcı Altın Şafak'ın üçüncü parti olacağı tahmin ediliyor. Tsipras'ın eski koalisyon ortağı sağ popülist Bağımsız Yunanlar (Anel) partisinin barajı aşacağına ihtimal verilmiyor.
Kim kazanırsa kazansın yeni Yunanistan Başbakanı'nın hareket kabiliyeti oldukça kısıtlı kalacak. Gerçi Tsipras seçim mitinglerinde alacaklılarla yürütülen tasarruf programını iyileştirme savaşının henüz sona ermediğini söylüyor ama alacaklılarının mengenesinden kurtulamayacağını o da biliyor.