ODTÜ Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Semra Tuncel, "Ankara'da kükürt oranı düşük kömür kullanılsa arsenik oranı bu kadar artmazdı. Arsenik oranı üç kat artmışsa kaliteli kömür kullanıyoruz diyebilir misiniz?" diye sordu.
Tuncel, ODTÜ Kongre Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Ankara atmosferindeki arsenik miktarıyla ilgili yaptığı araştırmalardan dolayı Belko tarafından kendisine dava açıldığını anımsattı.
Ankara'da 1993 yılında yaptıkları ölçümde 1 metreküp alanda 2.2 nanogram arsenik tespit edildiğini, 2008 Aralık-2009 Ocak aylarında ODTÜ kampüsündeki örneklerden yaptıkları ölçümlerde ise 6.4 nanogram ortalama arsenik miktarı tespit ettiklerini söyleyen Tuncel, "Şimdi Ankara'da hava kirlenmemiş diyebilir miyiz?" diye sordu.
Tüm linyit kömürlerinin arsenik de içerdiğini belirten Tuncel, Ankara atmosferinin 2008-2009'da göreceli olarak daha çok kirlendiğini savundu.
Arsenik miktarının 1993 kış mevsimine göre yüzde 300 arttığını savunan Tuncel, "Diğer kent atmosferleriyle karşılaştırıldığında şu anda arsenik açısından en yüksek yer Ankara'dır. Diğer toksit metallerin analizi devam etmektedir. Tamamlandığında kamuoyunun bilgisine sunulacaktır" dedi.
Arsenik için bir standart konulmadığını ancak çok yakında konulacağını ifade eden Tuncel, bunun 3.0 nanogram olacağını, buna göre de Ankara'daki arsenik miktarının limitin yüzde yüz üzerinde olduğunu öne sürdü.
Tuncel, "Gelsinler birlikte analiz yapalım. Hava kirliliği söz konusu olunca taraflar yoktur. Hava kirliliği hepimizi yavaş yavaş öldürür. Bu, siyasete malzeme edilmemelidir" diye konuştu.
"Ankara'daki hava kirliliğinin kötüleşmesi" konusunda bir makale hazırladığını söyleyen Tuncel, "Bu sene Ankara'nın havası kirlendi. Her sene kömür dağıtılıyor olabilir ama doğal gazın fiyatının artmasıyla beraber kömür kullanımı arttı" dedi.
Tuncel, kalitesiz yakıtın teşvik edilmemesini isteyerek, "Arsenik ile kükürt paralel; Kükürt oranı düşük kömür kullanılsa arsenik oranı bu kadar artmazdı. Arsenik üç kat artmışsa kaliteli kömür kullanıyoruz diyebilir misiniz?" diye sordu.
Prof. Dr. Tuncel, "araştırmalar bilimseldir, bilimsel değildir" tartışmalarının olduğunu da belirterek, "Buna cevabım şudur: Biz bilim insanları söz konusu bilimsellik olduğunda öz geçmişimizi ortaya koyar konuşuruz. 'Bilimsel değil' diyen eğer Sayın Bakan ise - ki o da akademisyendir - koyar öz geçmişini öyle konuşuruz. O zaman kim üzülür siz de görürsünüz" dedi
