Yaşam

ANKARA TÜRKÜLERİ ALBÜMDE TOPLANDI ANKARA (A.A)

17 Ağustos 2010 14:13

-ANKARA TÜRKÜLERİ ALBÜMDE TOPLANDI ANKARA (A.A) - 17.08.2010 - Ankara Valiliği tarafından ''Ankara Türküleri'' (The Folk Songs of Ankara) isimli 2 CD'lik albüm hazırlandı. Albümdeki türküler, Gülşen Kutlu, Emel Taşçıoğlu, Erol Parlak, Abdullah Gündüz, Nilgün Kızılcı, Sıtkı Akın, Nazlı Öksüz, Bayram Aracı, Yıldız Çam gibi ünlü sanatçılar tarafından seslendirildi. Ercan Erol'un bağlama, Gökhan Bulut'un bas, Mustafa Eke'nin kaval, Hüseyin Yalçın'ın kabak kemane çaldığı albümü, Ümit Özdemir hazırlayıp yönetti. Albümde, ''Ankara Zeybeği, Ayaş Yolları, Sarı Saçın Yaş Durur, Alim de Gitme Pazara, Denize Dalmayınca, Atım Arap, Güvercin Uçuverdi (Misket), Bulguru Kaynadırlar (Hüdayda), Mor Koyun, Yandım Şeker, Müptela Dert Olandan Bir Tabip Buldun Mu Sen, Meşeler Güvermiş'' isimli 28 türkü yer aldı. Albüm kapağındaki tanıtım kitapçığının önsüzünde görüşlerine yer verilen Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, türkülerin insanların samimi duygularını ifade edebildikleri en iyi iletişim aracı olduğunu belirtti. Tüm yörelerde olduğu gibi insanlanın sosyo-kültürel yapısını yansıtan türkülerin, gerek sözel gerekse müzikal yapısıyla Ankara müziğinin geleneksel karakterini de etkisi bulunduğunu ifade eden Yüksel, Ankaralıların geçmişten bugüne koruyup getirdiği gelenek, görenek, inanç, sevinç, elem, keder ve ağıt gibi mahalli değerlerin türkülerde yaşatıldığını kaydetti. Vali Yüksel, Ankara türkülerinden oluşan CD çalışması ile geçmişten geleceğe köprü kurulmasını amaçladıklarını vurgulayarak, bu kültür pınarlarının gelecek nesillere aktarılmasının amaçlandığını aktardı. Ankara İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Arslanoğlu ise popüler müziğin en vahşi hali olarak ortaya çıkan endüstriyel müziğin, Ankara türküleri üzerindeki tahribatına dikkat çekti. Sanayileşme sürecinin ardından kırsaldan kentlere yaşanan göçlerin, toplumsal ve kültürel yaşamda meydana getirdiği hızlı değişimlere işaret eden Arslanoğlu, şunları kaydetti: ''Her zaman ucuz maliyet, en fazla kazanç mantığıyla hareket eden endüstriyel müzik, Ankara müziğini 2/4'lük ritimden başka özelliği olmayan, kimi zaman argo, kimi zaman müstehcen kelimeler ile milli ve manevi değerlerine uzak, ya kendi öz kültüründen uzak habersiz ya da bilerek yozlaştırılarak Ankara müziğinden haksız bir kazanç sağlamaya çalışmaktadır.  Amacımız kimsenin müziğini eleştirmek değildir. Ankara kültürü ve Ankara müziği diye ortaya gerçeklerle bağdaşmayan müzik icra edildiğinde, Ankara kültürünü ve müziğini olduğundan daha farklı bir yere oturtmaya çalışıldığında buna da eleştirimizi elbette yapacağız. Ankaralıların bu konuda hassasiyetlerini kamuoyuyla paylaşacağız. Ülkemizin dört bir yanında oyun havası diye bilinen Misket ve Hüdayda türkülerinin çalınmadığı düğün neredeyse yok gibidir. Ne yazık ki bu kadar çok bilinen bu türkülerimizin hikayeleri ve oyundaki figürlerin anlamı aslen Ankaralı olan hemşehrilerimiz tarafından da tam anlamıyla bilinmemektedir.'' Ankara folkloru ve kültüründe Oğuz boylarının etkisinin oldukça önemli olduğunu belirten Arslanoğlu, Seymen geleneği, duruşu ve tavrının ise bunun bir sembolü olduğunu kaydetti. Ankara İl Genel Meclisi'nin gelecek nesillere kültürel değerlerin doğru şekilde aktarılması sorumluluğunun farkında olduğunu vurgulayan Arslanoğlu, bunun için böyle bir projeye kaynak ayırdıklarının altını çizdi. Arslanoğlu, projeye emeği geçen Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile ses ve saz sanatçılarına, Ankara İl Özel İdare ve İl Genel Meclisi üyelerine teşekkür etti.