Gündem

Ankara saldırısıyla ilgili tutuklanan 2 kişinin ifadeleri ortaya çıktı

''Daha sonra öğrenci zannedilsin diye çantanın üzerini YGS kitabı ve kıyafetle kapattım''

20 Mart 2016 00:53

Ankara'daki saldırıyla ilgili tutuklanan şüphelilerden saldırının planlayıcısı olduğu iddia edilen Vahit Ayçil'in kardeşi Uğur Ayçil, saldırının faili olduğu açıklanan Seher Çağla Demir için "Bize geldiklerinde canlı bomba olduğundan haberdar değildim. Özgür Ünsal da benim çocukluk arkadaşımdır, ara ara Ankara'daki evlerinde kaldığım olmuştur" dedi.

Ankara'da 35 kişinin öldüğü 125 kişinin ise yaralandığı terör saldırısına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan saldırının planlayıcısı olduğu belirtilen Vahit Ayçil'in kardeşi Uğur Ayçil, nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde, soruşturmanın firari şüphelisi ağabeyi Vahit Ayçil'e ulaşamayınca Sağlık Bakanlığı Alo 184 SABİM hattını arayarak ağabeyini sorduğunu belirtti. Ankara'da 13 Mart Pazar günü gerçekleştirilen terör saldırısının firari şüphelisi Vahit Ayçil'in, Şanlıurfa Harran Üniversitesi'nde öğrenim gören ve dün Nöbetçi Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanan 5 şüpheliden biri olan kardeşi Uğur Ayçil, savunmasında ilginç ayrıntılar verdi. 

 

Bombacının adını ‘Avşin’ olarak biliyorum

 

Saldırının faili Seher Çağla Demir'i "Avşin" olarak tanıdığını ifade eden Ayçil, "Benim, Baran ve Hüsamettin ile kaldığım Şanlıurfa'daki eve geldiler, 1 gece kaldılar. Bana Avşin'i arkadaşı olarak tanıtmıştı. Biz Avşin'i alarak gündüz Urfa'yı gezdirdik. İşlek cadde ve alışveriş merkezlerine götürdük, tüm tarihi yerleri dolaştık, sonra eve geldik. Vahit ile birlikte ayrıldılar. Sonrasında nereye gittiklerini bilmiyorum" dedi. Patlamanın ardından akrabalarını aradığını, sadece ağabeyine ulaşamadığını kaydeden Ayçil, ağabeyiyle ilgili bilgi almak için yaralıların durumu hakkında bilgi veren Sağlık Bakanlığı Alo 184 SABİM hattını aradığını belirtti.

Ağabeyinin PKK ile bir bağlantısı olup olmadığını bilmediğini ifade eden Ayçil, "Bize geldiklerinde Seher'in canlı bomba olduğundan haberdar değildim. Vahit'e poşet içerisinde tabancayı verdim. Ancak tam olarak ne zaman verdiğimi hatırlamıyorum. Özgür Ünsal benim çocukluk arkadaşımdır ve 2011-2012 yıllarında ara ara Ankara'daki evlerinde kaldığım olmuştur. Özgür'ün anne babası ayrı olduğu için özellikle bayramlarda Keşan'daki evimize gelip kalıyordu. Özgür'ün bir terör örgütü ile bağlantısı olup olmadığını bilmiyorum" diye konuştu.

 

YGS kitaplarıyla kapattı

 

Soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen İbrahim Halil Demirer ise diğer tutuklu şüpheli Mehmet Veysi Dolaşan'ın kendisinden Ankara'daki akrabasına silah götürme konusunda yardımcı olmasını istediğini söyledi. Demirer, hakimlikteki savunmasında şunları kaydetti: "Mehmet Veysi, dayısının oğlu Vahit isimli birinin 57 yıl hapis cezası aldığını ve ona silah götürme konusunda söz verdiğini, bu konuda kendisine yardımcı olmamı istedi. Ben de istemeye istemeye kabul ettim. Silahları bahçesine gömeceğini söyledi, benden kazma istedi. 28 Şubat 2016 günü bir bayan için otobüs bileti aldım. Daha sonra Mehmet Veysi için de kendi adıma bilet aldım. Bundan dolayı Veysi'den şüphelendim. Silahlar, çantanın içine görünmeyecek şekilde yoğurt kovasına konulmuştu. 2 kova vardı, birinde biber diğerinde ise salça olduğunu söyledi. Ben de kovaları açıp içine bakmadım. Daha sonra öğrenci zannedilsin diye çantanın üzerini YGS kitabı ve kıyafetle kapattım. Patlamanın Veysi'nin götürdüğü silahlarla ilgisi olduğunu düşünmedim. Çünkü götürülen eşyaların tabanca olduğunu düşünüyordum."

Şanlıurfa'dan 10 Mart akşamı otobüse bindiğini ve 11 Mart sabahı Ankara'ya geldiğinde Vahit ve Seher'in kendisini karşıladığını ileri süren Dolaşan, "Birlikte oturup çay içtik. Burcu'nun söylemesi üzerine Vahit, Özgür diye birini de aramıştı. Sabah 09.00'da ayrıldım. 11.00'de Urfa'ya geri döndüm. Çantada patlayıcının olduğunu bilmediğim için patlama olduğunda Vahit ile ilgi kuramadım" dedi. 
Nöbetçi Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği, şüphelilerden Velat Cin, Mehmet Veysi Dolaşan, Halil İbrahim Demirer, Baran Ergin ve Uğur Ayçil’in "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "nitelikli insan öldürme" ve "nitelikli insan öldürmeye teşebbüs" suçlarından tutuklanmalarına karar vermişti.