Gündem

Ankara katliamını protesto etmek için 'hayatı durdurma' eylemine katılan 2 bin 600 KESK üyesine soruşturma!

"Toplumsal barış için yaptığımız faaliyetler 'terör' olarak görülüyor"

05 Mart 2016 13:36

Mardin'deki Eğitim-Sen Şube Başkanı Hamdullah Yıldırım, Mardin Valiliği'nce 29 Aralık ile 10 Ekim Ankara katliamı sonrasında 12-13 Ekim tarihlerinde düzenledikleri iş bırakma eylemine katıldıkları gerekçesiyle 2 bin 600 KESK üyesi hakkında soruşturma açıldığını söyledi.

DHA'da yer alan habere göre, Eğitim-Sen Mardin Şube Başkanı Hamdullah Yıldırım, sendika üyeleri ile birlikte sendika binasında üyelerine yönelik başlatılan soruşturmalarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Yıldırım, Mardin Valiliği'nce son 3 ayda aralarında sendikalarının da bağlı olduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) 2 bin 600 üyesine soruşturma açıldığını söyledi. Eğitim-Sen Şube Başkanı Hamdullah Yıldırım, şöyle dedi:

"AKP vali ve idarecileri kendilerine tanınan sınırsız yetkiyle üyelerimiz hakkında soruşturmalar açıyor, sürgün ediyor, mobbing uyguluyor, gözaltına aldırıyor, tutukluyor ya da görevden uzaklaştırıyor. Binlerce üyemiz sürgün edildi, yüzlercesi işten atıldı ya da atılması talebiyle soruşturmalar yürütülmektedir. AİHM, Anayasa Mahkemesi ve uluslararası sözleşmelere rağmen 29 Aralık ve 12-13 Ekim grevlerine katıldıkları için ilimizde 2 bin 600 civarında kamu emekçisi hakkında soruşturmalar açıldı. Basın açıklamaları artık Terörle Mücadele şubeleri tarafından takip edilmekte ve bu kapsamda işlem yapılmaktadır."

 

"İdareciler gece bekçiliğine zorlanıyor"

 

Yıldırım, Başbakanlığın 17 Şubat 2016 tarihinde yayımladığı genelgeyi eleştirirken, bununla demokratik haklarını kullanan tüm kamu emekçilerinin 'İllegal faaliyet yürüten kişiler' olarak ilan edildiğini söyledi. Eğitim-Sen Şube Başkanı Hamdullah Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bu genelge ile mevcut darbe yasaları bile yetersiz görülerek, yasalar ve mahkemeler hiçe sayılmıştır. Bu genelge ile amirlerine 'siz dediklerimizi uygulayın, hukuk kısmını biz hallederiz' denmektedir. Aylardır yaptığımız tüm etkinlik ve eylemlere polis engeli ile karşılaşmış bazı ilçelerde polis gazıyla, TOMA'sıyla müdahale etmiş, birçok arkadaşımıza adli ve idari soruşturma açılmış ve açılmaya devam edilmektedir. Okul müdürleri tarafından görevlendirilmesi talep edilen birçok arkadaşımız müdür yardımcısı olarak görevlendirilmemiştir. Kaymakamlık tarafından okullarımızdaki idareci arkadaşlarımız 'okulun güvenliği sağlama' adı altında gece bekçiliği yapmaya zorlanmaktadır. AKP’nin memuru olma görevini çok iyi oynayan sendikalar ve onun Mardin’deki temsilcilerinin faşist uygulamalarının temel parçası olduğunun farkındayız. Üyelerimizle ilgili alınan ve alınacak kararların hepsinde bu 'sözde' sendikanın belirleyici olduğunu çok iyi biliyoruz. 7 Haziran seçimlerinden beri ülkemiz büyük bir kaosun içine sürüklenmiştir. 1990'ları katbekat aşan acımasız hak ihlallerinin yoğun yaşandığı barış ve kardeşliğin büyük yaralar aldığı bir süreci yaşıyoruz. Hukuk askıya alınmış, genelgelerle, yönetmenliklerle ya da sözlü talimatlarla tüm muhalif kesimler üzerinde faşizan bir baskı oluşturulmakta, uygulanmak istenen politikalara karşı potansiyel tüm direnç noktaları ortadan kaldırılmak istenmektedir. Saray ve AKP darbesi ile muhalif kurum ve kişiler sokağa çıkmaz, eylem-etkinlik yapamaz, sendikal mücadele yürütemez adeta nefes alamaz hale getirilmek istenmektedir."

 

"Faaliyetlerimiz engelleniyor"

 

Sendikal çalışmalar ve Toplumsal Barış için yapılan faaliyet ve etkinliklerinin hep suç unsuru olarak görüldüğünü ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamında değerlendirildiğini de kaydeden Yıldırım, açıklamasına şöyle devam etti:

"Bundan da anlaşılıyor ki; Mardin merkez ve ilçelerinde KESK’e bağlı sendika yönetici ve üyeleri, sindirilmek, korkutulmak ve susturulmak istenerek toplumsal muhalefet yok edilmek istenmektedir. Emek mücadelesinin aynı zamanda demokrasi mücadelesi olduğu anlayışından hareketle tüm AKP hükümeti ve idarecilerinin bu antidemokratik tutum ve uygulamaları, demokrasinin gelişmesine yaklaşımlarını ortaya koymaktadır. Eğitim Sen Mardin Şubesi olarak son dönemde iyice belirginleşen büyük baskı düzenine karşı onurlu ve kararlı duruşumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Baskılara, tehditlere ve zorbalığa boyun eğmeyeceğiz. 'Durmak yok yola devam' diyerek faşizan saldırıları tırmandıran AKP’ye ve onun yardakçısı olan Memur-Sen’e karşı 'Faşizme Geçit Yok' diyeceğiz. Genelgesine, soruşturmasına, sürgününe, tutuklamasına, görevden atmalara karşı KESK olarak sonuna kadar direneceğiz. Halklarımız ile birlikte kazanan olacağız."