Ankara Barosu Başkanlığı’na, Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun adayı Mustafa Köroğlu seçildi. Köroğlu, “Bu ülkede insanların şu anda büyük bir ekonomik kriz yaşamasının temel sebebi, aslında bir hukuki güvenliğin olmayışı. Avukatların ve baroların ne dediği önemlidir ve siyasetin de bunu dinlemesi lazım. Dinlemediği noktada ülkenin ekonomik anlamda da nereye gittiğini gördük” dedi.
Ankara Barosu'nun 67. Olağan Genel Kurulu, bugün yapılan seçimlerle tamamlandı. Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi'nde yapılan seçimler sonucunda, Ankara Barosu Başkanlığı'na, Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun adayı Mustafa Köroğlu seçildi.
22 bin 62 avukatın kayıtlı olduğu Ankara Barosu'nun genel kurulunda yaklaşık 11 bin 350 avukat oy kullandı. Bu oylardan 905’i geçersiz sayıldı. Mustafa Köroğlu bu oyların 7 bin 416’sını alırken Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Linda Sevinç Hocaoğulları bin 489 oy, Avukat Hakları Grubu adayı Hakan Gönenç ise bin 804 oy aldı.
Ankara Barosu’nun yeni başkanı Mustafa Köroğlu, seçimlerden sonra şunları söyledi:
"Ankara Barosu’nu, insanların o özlediği noktaya, 'Başkent Barosu' noktasına tekrar getirmemiz gerekiyor"
“Bugün Ankara Barosu 67. Genel Kurulu tamamlandı ve bu genel kurula bir isim vermek istersek herhalde ‘umut’ olacak. Çünkü bugün Ankara Barosu’nda birçok meslektaşım, uzun zamandır yapamadığımız güzellikte, şenlik gibi bir genel kurula şahit oldu. Dün bu salonda, birçok farklı düşüncede meslektaşım fikirlerini söyledi, eleştirilerini yaptı, projelerini anlattı, başkan adayları konuşmalarını yaptı. Bugün de 11 bin küsur kişi katılarak bir seçim yapıldı. O seçim sonucunda da yaklaşık yüzde 70 oy oranıyla Demokratik Sol Avukatlar Grubu adına yarışan avukat Mustafa Köroğlu olarak, ekibimiz ile beraber listede seçimi kazandık. Şimdi sorumluluğumuz elbette daha fazla. Ankara Barosu’nu, insanların o özlediği noktaya, ‘Başkent Barosu’ noktasına tekrar getirmemiz gerekiyor. Bunun için çok çalışmamız gerekiyor.
"Bu ülkede insanların şu anda büyük bir ekonomik kriz yaşamasının temel sebebi, aslında bir hukuki güvenliğin olmayışı"
Bu ülkede insanların şu anda büyük bir ekonomik kriz yaşamasının temel sebebi, aslında bir hukuki güvenliğin olmayışı. Biz, bu noktada da bir hukuk güvenliğinin olması, daha doğrusu hukukun işlemesi, yargının üzerine düşeni yapması, insanların yargıdan olan beklentilerinin karşılanması için görev almak zorundayız. Avukatlar ve barolar, bu noktada yargı mekanizmasına dışarıdan müdahale edebilen tek bağımsız güçtü. Bu nedenle avukatların ve baroların ne dediği önemlidir ve siyasetin de bunu dinlemesi lazım. Dinlemediği noktada ülkenin ekonomik anlamda da nereye gittiğini gördük. Biz, Ankara Barosu olarak şunun farkındayız. Baroyla meslek aidiyet bağları kopan meslektaşlarımın tek tek o aidiyet bağlarını sağlamak, baroya ve mesleğe olan inancını kuvvetlendirmek, bir de aynı zamanda temel hak ve özgürlüklerin, insan haklarının savunulması ve hukukun işlemesi noktasında bir görev olan sorumluluğumuzun bilinciyle sonuna kadar inanılmaz bir şekilde gece gündüz çalışmak; biz bunu yapacağız. Ankara Barosu, bugün o umudu bize gösterdi. Bu yüzden çok mutluyuz.” (ANKA)