Hülya Karabağlı / Ankara
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda 18 Kasım'da yapılan son toplantıya, ödenek tartışması damgasını vurdu. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in muhalefeti ödenekleri kesmekle tehdit ettiği iddia edilirken, görüşmelerin önemli bölümü kayıt dışı bırakıldı.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun, son toplantısında muhalefet komisyonun çalışmalarına devam etmesi yönünde ısrarcı oluyor. Ancak, TBMM Başkanı Çiçek, önemli bölümü kayıt dışında bırakılan komisyon ödeneği hakkında bilgi veriyor. Yani, uzman ve danışmanlara harcanan iki yıllık süreçte 3 milyon lira. Çiçek'in, bu açıklamaları muhalefetin tepkisine neden oluyor. MHP'li Oktay Öztürk, Çiçek'e, "Aba altından sopa göstermeye kalkışırsanız bu şık bir davranış değil" diyor. CHP'li Rıza Türmen, " Bundan sonra ödenek konulması doğru mu anladım ben" derken, Kart, "2014 yılı çalışmalarında bu Anayasa çalışmalarına ödenek ayırmayacağız demekse bilelim" diyor. Çiçek'in masayı dağıtmasından sonra muhalefetin kendi arasında yaptığı toplantıda komisyondaki tutanak görevlileri geri çekilmişti. İşte ödenekle ilgili tutanaklara yansıyan müzakere şöyle:
Oktay Öztürk (MHP Erzurum Milletvekili) : Faruk Bey (MHP Konya Milletvekili Faruk Bal) dile getirdi ama tartışmanın sürüp giderken istirahat eder gibi oturduğu istasyondaki konuşma, biraz garipsedim.
Şimdi, bazen toplumda yaşanır işte, bir mahalleyi boşaltacaksınız, mahalleli çıkmıyor. Elinizdeki imkânları kullanırsınız; suyunu kesersiniz, elektriğini kesersiniz, karanlıkta bırakırsınız… Şimdi, burada gerçekten verimsiz bir çalışma var ise… Lütfen, yani kişiliğinize saygı duyuyorum, bunu daha makul bir sebeple izah edin. Aba altından sopa göstermeye kalkışırsanız bu şık bir davranış değil, bugüne kadarki fedakârlığınızı da ortadan kaldırmış olur. Elbette ki biliyoruz ki istediğiniz an ödeneği kesersiniz. Zatıalinizin teklifi olarak demiyorum, Sayın (AKP Ankara Milletvekili Ahmet) İyimaya da ona değindiği için…
Başkan: E, konuşuldu geçen burada gayriresmî de…
Rıza Türmen (CHP İzmir Milletvekili) : Hayır, bu ödenek meselesi benim de kafamı kurcaladı şimdi.
Başkan: Hayır, gayriresmî konuştuk canım, şeyler kapalıyken geçen sefer, işte şu kadar para ödendi vesaire falan diye burada -burada her şeyi konuştuğumuz için- tutanaklar kapalıyken bir bilgilendirme yapmıştık yani.
Rıza Türmen: Hayır, o eski, geçmişe ait yani bu kadar para harcandı, bu kadar şey yapıldı da şimdi Sayın İyimaya’nın…
Başkan: Evet, evet. Yani, hatta dedik ki bu odaların birini…
Başkan: Uzman, danışman.
Rıza Türmen: Sayın İyimaya geleceğe yönelik bir şey söyledi çünkü. Yani “Bundan sonra ödenek konulmasın” gibi bir şey? Doğru mu anladım ben bunu?
Atilla Kart: (CHP Konya Milletvekili) Şimdi, bu noktada tavır almak gerekiyor.
Bir diğer husus, Oktay Bey’in temas ettiği konu, Bengi Bey (BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız) de kısmen temas etti. Tabii, hakikaten bu da çok anlamlıdır. Dün, geçen toplantıda siz, tabii, o mikrofonların açık olmadığı bölümde ifade ettiniz, biz temas etmedik ama Sayın İyimaya bir şekilde… Başkan: Hayır, bilgi vermek için söyledim ben.
Atilla Kart: Sayın İyimaya bir şekilde ifade ettiği için artık buna temas etmek gereği doğuyor, bunların kayda geçmesi gereği doğuyor. Evet, ödeneğimiz bitmiş olabilir, bir ay-iki ay tamam, olabilir, biz onun hesabı içinde değiliz. Orada danışman insanlar var, işte, uzman insanlar var. Ama herhâlde bunun devamında “Efendim, biz 2014 yılı çalışmalarında bu Anayasa çalışmalarına ödenek ayırmayacağız” anlamında bir mesaj ortaya çıkıyorsa onu da bilelim.
Başkan: Yok.
Atilla Kart: Onu da bilelim. Yani, şu bir-iki ayda, tamam bunları biz uzman arkadaşlarımıza, danışman arkadaşlarımıza izah ederiz, deriz ki: “İşte bütçe bitmiştir, ödenek bitmiştir. Tamam, hadi bir ay-iki ay da siz özveri gösterin.” Ha, denebilir ki: “Efendim, partiler kendileri karşılasın.” O zaman ayrı bir tavırla, ayrı bir yaklaşımla elbette görüş ve düşüncelerimizi dile getiririz. Yani, o zaman ne çıkar ortaya: Bu anayasa çalışmalarının tamamen, işte, göstermelik bir anayasa çalışması niteliğine büründüğünü Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı da bir şekilde ifade etmiş olur, biz de bu mesajı kamuoyuyla paylaşırız ama bir taraftan anayasa çalışması yapıyor görünüp bir taraftan o muslukları kısmak, bunlar doğru değil. Bunlar ne oluyor? O çalışmaların içini boşaltmış oluyoruz, kendi elimizle boşaltmış oluyoruz, onların etkinliğini, verimliliğini yok etmiş oluyoruz.
Başkan: Yok, şu ana kadar bir boşalma yok. Ne deniyorsa uygulandı.
Atilla Kart: Böyle bir şey varsa bunu da bilelim, bunu da bilelim efendim, yani, böyle bir…
Başkan: Hayır, hayır, yok. Yani, şu ana kadar böyle bir boşalma yok arkadaşlarımızda.
Atilla Kart: Böyle bir amaç varsa bunu da bilelim yani çok açık olarak bilelim.
Başkan: Ben gayriresmî size bilgi verdim yani.