Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ekrem Ali Akartürk, “Hükûmet OHAL ilan etmeyeceğini duyurmalı. Yatırımcıya güven vermeli. Muhalefet inisiyatif alıp çözüm çağrısında bulunmalı” dedi.
Sözcü'den Ruhat Mengi'ye konuşan Prof. Dr. Akartürk, İzzet Özgenç’in OHAL açıklamalarıyla başlayan tartışmaya değindi. Yaşanan ekonomik zorlukların daha da derinleşmesi istenmiyorsa OHAL ilanının söz konusu olmadığının hükümet tarafından kesin bir dille açıklanması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Akartürk, şunları kaydetti:
“Yerli ve yabancı yatırımcıya güven tesis edilmelidir. Eğer iktidar kanadı yapmıyorsa muhalefet liderlerinin inisiyatif üstlenerek Cumhurbaşkanı'na ekonomik krizi görüşmek ve çözüm üretmek noktasında çağrıda bulunması ve yuvarlak masada toplanarak ortak akla dayalı çözümler üretilmesi faydalı olacaktır.
TBMM'nin ekonomik çözüm noktasında harekete geçirilmesidir. Anayasa'nın 98. maddesi gereğince “Genel görüşme” adı altında TBMM Genel Kurulu'nun toplanması ve müzakere ederek çözüm üretmesi de bir yöntemdir. Dördüncüsü, anayasal bir kurum olan Ekonomik ve Sosyal Konsey'in ekonomik kriz gündemi ile toplanarak istişare edilmesi ve çözümler üretmesi de anayasal bir yöntem olacaktır.”
“Döviz mevduatlarına müdahale ekonomik güveni tümüyle sarsar! “
Prof. Dr. Akartürk, OHAL ilan edilmesi durumunda neler olacağı öngörüsünü de şöyle paylaştı:
“Cumhuriyet tarihinde ekonomik kriz gerekçesiyle olağanüstü hal ilan edilmedi. Bu çok ciddi bir konu. 2017 Anayasa değişikliğinden önce OHAL ilan edilmesi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu'nun birlikte alacağı bir karara dayanıyordu. Ayrıca Milli Güvenlik Kurulu'nun görüşünün alınması zorunlu idi. Oysa 2017 Anayasa değişikliği ile OHAL ilan etme yetkisi tek bir kişiye, yani cumhurbaşkanına bırakılmıştır. Anayasamıza göre (md.119); cumhurbaşkanı tek başına ekonomik kriz gerekçesiyle olağanüstü hal ilan edebilir. Cumhurbaşkanı, OHAL sürecinde çıkaracağı kararnamelerle her türlü düzenlemeyi yapabilir. Üstelik bu düzenlemeler Anayasa'ya aykırı olsalar bile yargı denetimi dışındadır. Dolayısıyla burada endişe verici olan OHAL kararnamelerinin yargı denetimi dışında tutulmuş olmasıdır.”
“OHAL'in bırakın ilanını, gündeme getirilmesi dahi mevcut ekonomik gidişatı daha da bozabilir”
“OHAL'in bırakın ilanını, gündeme getirilmesi dahi mevcut ekonomik gidişatı daha da bozabilir” diyen Özgenç şöyle devam etti:
“Ekonomik kriz gerekçesiyle OHAL ilanının gündeme getirilmesi bile mevcut yerli ve yabancı yatırımcıyı korkutarak dışarıya kaçmaya yöneltebilir. Bu da işsizlik ve yoksullaşmayı derinleştirebilir. Özellikle vatandaşların dolar mevduatlarına yönelik her türlü müdahale ekonomik güven ve istikrarı zedeleyecektir.”
Akartürk, “Ekonomik istikrar istiyorsak hukuk devletini işletebilmeli ve piyasaları tedirgin etmeyecek yöntem ve araçlarla tedbirler almalıyız” dedi.