CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunun kilit isimlerinden Reza Zarrab ile aynı davadan dolayı ABD'de tutuklanan Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'yı Meclis gündemine taşıdı ve "Amerika’da ceza almaması için Rıza Sarraf’ın önüne yatacak mısınız?" diye sordu.
Sağlar'ın Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi şöyle:
19 Mart 2016’da ABD’deki Miami Havalimanı’nda gözaltına alınan Sarraf, 21 Mart’ta çıkarıldığı mahkemede tutuklanmıştır. Sarraf hakkında 75 yıla kadar hapis cezası istenmektedir. Dava hakkında hazırlanan iddianamede Sarraf ve işbirlikçilerinin, 2010-2015 arasında İran hükümeti ve diğer İran kurumları adına yaptırımları delerek, Amerikan finans sistemi aracılığıyla milyonlarca dolar değerinde işlem gerçekleştirdiği öne sürülmüştür.
Bu olayla kamuoyunun çalkalandığı tarihlerde; ABD temaslarının ardından yurda dönerken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan şunları aktarmıştı: “Bu kişi (Reza Zarrab) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Eşi ve çocuğu ile birlikte ABD’ye giriş yaptığı anda kendisi tutuklandı, eşi ve çocuğu da hemen Türkiye’ye gönderildi. Bu tutuklama hangi kurala göre yapıldı? Neticede bizim vatandaşımız olduğu için, hukukunu aramak zorundayız. Kaldı ki gerek adalet gerek ekonomi bakanlığımızın yaptıkları çalışmalara göre, bu kişinin bir suçu da bulunmuyor. İran da aynı şeyi söylüyor. Ancak buna rağmen bu kişi altı aydır ABD’de tutuklu durumda.” diyerek 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunda sahip çıktığı Sarraf’a Amerika’da da sahip çıkmıştır.
Kamuoyunun dikkatle takip ettiği bu davaya bir yeni isim daha eklenmiştir. Halkbank’ın uluslararası bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, İran kökenli Türk işadamı Rıza Sarraf ile “işbirliği yaptığı” iddiasıyla Salı günü ABD’de tutuklanmıştır. Genel Müdür Yardımcısı Atilla’ya ABD’nin İran’a karşı uyguladığı yaptırımları delme, bankacılık sisteminde dolandırıcılık yapma suçları yöneltildiği basına yansımıştır. Akıllarda ise birçok soru işareti kalmıştır.
Bu çerçevede:
1) Uluslararası bankacılıktan sorumlu olduğu için sürekli yurtdışı seyahatlerinde bulunan Mehmet Hakan Atilla en son ne zaman ABD’ye gitti?
2) Sarraf’ın suçlandığı dosyada, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve kardeşi Mehmet Şenol Çağlayan ile eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın adları da yer alıyor. Bu davanın ucunun eski bakanlarınıza dokunmasından endişeli misiniz?
3) Suç duyurusu dosyasında, “Muhbir 1” ve “Muhbir 2” sıfatıyla kodlanan iki kişinin ifadelerine de yer veriliyor. Amerikalı güvenlik yetkilileri “Muhbir 2” adlı kişinin, Mehmet Hakan Atilla’nın bankadaki şefi olduğu ve gizli muhbirlik yaptığı bilgisini paylaşıyor. Bir genel müdür yardımcısının şefinin kim olabileceği düşünüldüğünde akıllara Süleyman Aslan geliyor. Sizce de muhbir ayakkabı kutuları ile yakalanan Süleyman Aslan olabilir mi?
4) Aslan cezaevine girdi, çıktıktan sonra bir başka kamu bankasının yönetimine atandı. O günden beri ondan haber alınamadı. Şuanda Aslan nerede, Amerika’da olabilir mi?
5) 17-25 Aralık operasyonunun elebaşı olan sözde “hayırsever işadamı” Sarraf’a neden bu kadar çok sahip çıkıyorsunuz? Diğer Türk vatandaşlarının sorunları ile bu denli ilgili misiniz?
6) Amerika’da ceza almaması için Rıza Sarraf’ın önüne yatacak mısınız?
7) İran’ın talep ettiği ve bize gönderdiği petrol ve doğalgaz bakiyesi ödendi mi? Bu bakiyenin ödenmediği iddiası doğru mudur?