Yaşam

Alternatif turizmin adresi Hatay

Hatay, köklü tarihsel geçmişi, zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile ciddi bir turizm potansiyelini içinde barındırıyor

06 Ağustos 2008 03:00

Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden olan Hatay, köklü tarihsel geçmişi, zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile inanç turizmi, eko-turizm gibi farklı alternatiflere kucak açıyor. Turlar kapsamında özellikle zengin turistler kenti tercih ederken, buna paralel konaklama tesislerinin kalitesi ve sayısı da her geçen yıl artıyor.

Dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi Hatay’da

Kent merkezinde bulunan ve 1948 yılında ziyarete açılan Hatay Arkeoloji Müzesi'nde Antakya, Harbiye, Aççana, Samandağ ve İskenderun'dan çıkarılan Kalkolitik, Tunç, Hitt ve diğer dönemlere ait eserler  her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Bu müze, dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi olarak nitelendiriliyor:

St. Pierre kilisesi Hristiyan hacıların akınına uğruyor

Antakya-Reyhanlı yolu üzerinde bulunan ve Hristiyanlar tarafından hac yeri olarak ilan edilen, Hz. İsa'ya inananlara ilk ''Hristiyan'' adının verildiği St. Pierre Kilisesi ise, her yıl 29 haziranda hac görevini yerine getirmek isteyen Hristiyanları ağırlıyor. Kiliseye Hristiyanların
yanı sıra ilk mağara kilisesi olması nedeniyle yerli turistler de büyük ilgi gösteriyor.

Samandağ ilçesi 14 kilometre uzunluğundaki sahili ve 479 metre yükseklikte bir tepe üzerine kurulan, bir tarafı dağa diğer tarafı deniz manzarasına bakan St. Simon Manastırı içerisinde bulunan 3 kilise, bir vaftizhane ile çok sayıda su sarnıçları da kentin önemli turizm değerleri arasında yer alıyor. M.S 1. YY'da dağdan gelen suların yarattığı selleri önlemek amacıyla yapılan 7 metre yükseklikte, 6 metre genişliğinde ve bin 380 metre uzunluğundaki Titus Tüneli de Samandağ ilçesinde turistlerin uğrak yerleri arasında bulunuyor.İskenderun körfezi, Arsuz plajı ise yerli ve yabancı turistlerin deniz, güneş ve balığıyla ilgisini çeken uğrak yeri.

Zengin yemek kültürü

Hatay'ın yöresel yemekleri de turistlerin ilgisini çekiyor. Kağıt ve tepsi kebabı, aşur, humus, zeytinyağlı soğuk mezeleri, kaytaz böreği, oruk, katıklı ekmek, analıkızlı ve ünlü künefesi damak tadına önem verenlere hitap ediyor

Alternatif eko-turizm mekanları mevcut


Hatay, kültür ve tarihi turizmin yanı sıra yaz aylarında tatilini serin bir yerde geçirmek isteyen turistlere çam ağaçları altında, kır çiçeklerinin kokusuyla ve deniz manzarasıyla Belen ilçesine bağlı Güzelyayla da farklı bir tatil imkanı sunuyor. Toros Dağlarına dik uzanan Amanos Dağları ise Avrupa, Sibirya türü bitki örtüsünün yanı sıra Kafkas ve Balkan bölgelerine ait yaklaşık bin 580 farklı bitki çeşidini içinde barındırıyor Karaca, yaban keçisi ile dünyada ender bulunan altı kanatlı geyik böceğinin de yer aldığı, sahip olduğu bitki çeşidi ve coğrafi yapısıyla hayvanlar için de önemli bir yaşam alanı olan dağ, araştırmacı ve böcek koleksiyoncuların ilgisini yöreye çekiyor.

Marka kent

Vali Nusret Miroğlu yaptığı açıklamada, ''Marka Kent'' kapsamında olan Hatay'ın sahip olduğu birçok değere rağmen turizmden hak ettiği payı alamadığını söyledi. Deniz, yayla, inanç, kültür turizmi özelliklerine sahip Hatay'da kısa süre önce hizmete giren hava alanının kentin turizmini olumlu yönde etkilediğini ifade eden Miroğlu, bu özelliklerin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Eserlerin büyüklüğü ve sayısıyla dünyanın ikinci mozaik müzesi ve ilk mağara kilisesi St. Pierre ile Hatay'ın çok önemli bir turizm merkezi olduğunu vurgulayan Miroğlu, şöyle devam etti: ''Kentimizde birçok ilde olmayan onlarca özellik var ve bunların hepsiyle ayrı bir marka oluruz. Ancak bu unsurlara bugüne kadar yeterli önem verilmemiş ve turizm için pek bir şey yapılmamış. Artık sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlarımızla el ele verip kentimizi bambaşka bir çehreye dönüştürmeliyiz. Bunun için sokaktaki boyacıdan en üst kurum müdürüne kadar herkese büyük sorumluluk düşüyor. Çünkü burada bir değil onlarca turizm unsuru var.'' Mevcut müze yerinin yetersiz olduğunu, birçok eserin ya depoda ya da toprak altında beklediğini belirten Miroğlu, yeni müze yerinin bulunduğunu ve buradaki çalışmaların önümüzdeki günlerde başlayarak, kısa süre içerisinde bütün eserlerin sergilenebileceğini dile getirdi (AA).