Saksonya Savcılığı'nın emri üzerine harekete geçen güvenlik güçleri salı sabahı Freital kasabasında aşırı sağcı örgüt üyelerine yönelik geniş çaplı bir operasyon düzenledi. "Freital Grubu" adlı örgütü kurdukları iddia edilen J.S., R.K., M.K., S.W. ve M.S. ağır yaralama ve cinayete teşebbüs suçlamalarıyla gözaltına alındı. Aramalarda çok sayıda patlayıcı gücü yüksek madde de ele geçirildi.
Saksonya Savcılığı ve emniyeti, aylardır Saksonya eyaletinde sığınmacı yurtlarına düzenlenen saldırılar ve taşkınlıklarla ilgili olayları aydınlatmaya çalışıyor. Ülkenin doğusunda mültecilerin Almanya'ya gelmesi ile birlikte mülteci yurtlarını hedef alan saldırılar yükselişe geçmiş durumda.
Konuyla ilgili olarak DW'nin sorularını yanıtlayan Saksonya Adalet Bakanı Sebastian Gemkow, Freital’deki beş gözaltının aşırı gruplara karşı verilen mücadelede bir başarı olduğunu söyledi. Gemkow, Saksonya’da siyasi gerekçelerle ve halkı tahrik etmek amacıyla işlenen suçlarda artış olduğuna işaret etti ve gelecekte eyaletin daha fazla yargıç ve savcıya ihtiyacı olacağını söyledi. Eyalet Adalet Bakanı, “Hukuk devletinin ağırlığını koyabileceğini, soruşturmaları sonuç alınana kadar götürebileceğini ve sert tavır da alabileceğini sergilemek durumundadır” diye konuştu.
"Yerel birimler duyarsız"
Freital, 40 bin nüfuslu bir yerleşim merkezi. Freital'in yanı sıra Meißen ve Heidenau gibi yerleşim merkezlerinde de aşırı sağcı suçlarda son dönemlerde kayda değer artış olduğu gözleniyor.
Aralarında Düsseldorf Yüksekokulu’ndan Aleksander Häusler'in de bulunduğu aşırı sağcılık üzerinde çalışan uzmanlar da eyaletlerdeki yerel soruşturma birimlerinin aşırı sağcılar konusunda duyarsız oldukları eleştirisini yöneltiyor. Uzmanlar bu nedenle söz konusu bölgelerde aşırı sağcı terör gruplarının ortaya çıkabildiğine işaret ediyor.
"Federal Başsavcılık soruşturmalı"
Bochum kentine bağlı Ruhr Üniversitesi’nden Kriminoloji ve Emniyet Bilimleri Kürsüsü’nden Thomas Feltes de “Freital’de uzun zamandan beri büyük ve tehlikeli bir grubun eylemler düzenlediğine, bu eylemleri kimi zaman gözler önünde kimi zaman da yeraltında gerçekleştirdiklerine ilişkin bazı işaretler var. Ve bunlara karşı ceza soruşturma birimlerinin harakete geçmesi gerekiyor” diye konuştu.
Feltes, “Özellikle aşırı sağcı terörist yapılanması uzun süre gözardı edilen NSU terör örgütü kapsamında elde edilen tecrübelerden sonra bu konuda soruşturma yetkisini Federal Başsavcılık’ın üstlenmesi uygun olacaktır” görüşünü dile getirdi.
Düsseldorf Yüksekokulu'ndan sosyal bilimci Aleksander Häusler, “Aşırı sağcı terörizm algılamasında ilgili resmi dairelerin şimdiye kadar başarısız kaldıklarını” söylüyor. Häusler, Freital'de güvenlik birimlerinin şimdiki baskınlarının bu eylemlerin artık masum görülmediğinin sinyali olduğunu, aşırı sağ grupların adının artık konularak 'Nazi terörü'nden bahsedilmeye başlandığını vurguluyor ve bunlara uygun önlemlerle karşı konulduğunu belirtiyor.
'Freital Milis Grubu / 360'
Freital'de geçen kasım ayından bu yana toplam 8 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin aynı ideolojiyi paylaşan ve büyük bir olasılıkla aynı terör hücresi etrafında toplanmış kişiler oldukları sanılıyor.
Önce internet ağı üzerinden iletişim kuran bu çevrenin daha sonra bir nevi milis grubu olarak sokağa çıktığı ve Facebook'ta kendilerini “Freital Milis Grubu / 360” (Bürgerwehr FTL / 360) olarak tanıttığı belirtiliyor.
"Popülist çevreler katkı sağlıyor"
Sosyal bilimci Aleksander Häusler, "Eskiden sağcı çevreler suç eylemlerine girişmeden önce bunun planlamasını yer altında yaparlardı. Ancak bugün bu eğilimlerin toplumsal açıdan geniş kitlelere ulaşmasına siyasi popülist çevreler yardımcı oluyor" diyor.
Mülteci sorunlarını, mültecilere konut bulma gibi güncel sorunları gündemlerine alan yabancı ve İslam karşıtı Pegida gibi hareketlerin protesto eylemlerinin ve taleplerinin de aşırı sağcıların ekmeğine yağ sürdüğüne dikkat çekiliyor.