Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Türkiye'de tutuklu Alman vatandaşlarıyla ilgili siyasilerin söylemini eleştirdi. Sözcü, darbe girişiminden yargılanan sanıklara tek tip üniforma uygulamasını Nazi dönemine benzetti.
Alman hükümeti, Türkiye'de tutuklu bulunan Alman vatandaşlarının kısa süre içinde serbest bırakılacaklarına dair umut olmadığını açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer, son olarak 5 Temmuz'da Büyükada'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan insan hakları aktivisti Peter Steudtner'in durumunu ve Türk hükümetinin tutuklularla ilgili "peşin hükümlü" açıklamalarını sert bir şekilde eleştirdi.
Alman vatandaşı Peter Steudtner'in geçen hafta Silivri Cezaevi'ne nakledilmesinin ardından tutukluluk koşullarının kötüleştiğini belirten Schäfer, tutuklanmasının üzerinden bir ay geçmesine rağmen Steudtner'in somut olarak neyle suçlandığının açıklığa kavuşmadığını vurguladı. İki çocuk babası Steudtner'in hukuk devletine yaraşır makul bir prosedür olmaksızın hapis tutulduğunu kaydeden Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Tüm bunlar korkunç ve giderek büyüyerek insani bir dram halini alıyor" diye konuştu.
Steudtner, Türk insan hakları aktivistlerinin katıldığı bir atölye çalışmasında enformasyon teknolojileri güvenliği uzmanı bir eğitmen olarak yer almıştı. Steudtner ile birlikte İsveçli IT uzmanı Ali Gharavi ve aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in de bulunduğu 8 Türk aktivist de gözaltına alınmıştı.
Peşin hüküm eleştirisi
Schäfer, 6 Mayıs'ta tutuklanan Alman vatandaşı Meşale Tolu ile ilgili olarak ise "en azından suçlamanın belli olduğunu" ve "yargı sürecinde suçun kanıtlanması umudu bulunduğunu" söyledi. İddianamede "terör örgütü propagandası yapmak" ve "terör örgütüne üye olmakla" suçlanan Tolu için 15 yıl hapis cezası isteniyor.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına atıfla "siyasi çevrelerin peşin hükümlülüğünü" de eleştirerek, "Bu durumun Türk yargısı için hukuk devleti ilkelerine uygun ve orantılı yargı sürecini imkansız kılacağı" endişesini dile getirdi.
Erdoğan, Steudtner ve şubat ayında tutuklanan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel'i kamuoyu önünde "ajan olmak" ve "teröre destek vermekle" suçlamıştı.
Nazi dönemi benzetmesi
Schäfer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın darbe girişimiyle bağlantılı olarak yargılanan sanıklara tek tip kıyafet konusunda yaptığı açıklamayı da sert dille eleştirerek, "Hukuki açıdan bu konuda bir değerlendirmede bulunamam. Ama bizim ülkemizi Nazi yöntemleri uygulamakla suçlayan birinin, şahsen bir Alman olarak bana Almanya'daki kötü bir döneme dair kötü hatıraları uyandıran şeyler yapmasını dikkat çekici buluyorum" ifadelerini kullandı.
Badem içinin koyusu
Erdoğan haftasonunda Malatya'da yaptığı açıklamada, "Şimdi bunlara tek tip elbiseyi getiriyoruz. Fakat bu tek tip elbise renk olarak badem var ya badem, badem içinin koyusu bir renk olacak. İki tip olacak. Bir tulum olacak, bir de ceket pantolon olacak. Bunların bir kısmı diyelim ki darbeciler tulum giyecek, diğerleri de yani teröristler ceket pantolon giyecek. Artık bundan sonra istedikleri gibi giyinip gelme yok. Bunlar bu şekilde tüm dünyaya tanıtılacak" ifadelerini kullanmıştı.