Türkiye’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaklaşık bir aylık bir süre kaldı. Hafta başında Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklanması ile birlikte ülke siyaseti seçim yarışına kilitlendi. Türkiye’nin 12’nci cumhurbaşkanını belirleyecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu 10 Ağustos’ta, ikinci turu da 26 Ağustos’ta yapılacak. Halk oylamasıyla yapılacak ilk cumhurbaşkanlığı seçimi olması ve yurtdışında yaşayan Türklerin ilk kez Türkiye’deki bir seçime katılmaları, söz konusu seçimi Almanya için de ilginç kılıyor.
Almanya'da yaşayan Türk vatandaşları ilk turda 7 şehirde kurulacak dev stadyumlardaki seçim merkezlerinde 31 Temmuz ile 3 Ağustos tarihleri arasında oy kullanacaklar. Yurtdışındaki Türklerin Türkiye’deki seçimlere katılmaları ve Türk siyasetçilerin Almanya’da seçim kampanyaları yürütmeleri Almanya’da çeşitli çevrelerce eleştirilmişti.
Almanya'dan gelecek Türk oyları cazip
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Milletvekili ve Türk-Alman Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Michelle Müntefering, Almanya’da yaşayan diğer yabancı ülke vatandaşları gibi Türk vatandaşlarının da kendi ülkelerindeki seçimlere katılmalarını ve Almanya’da yapılan seçim kampanyalarını doğal bulduğunu ifade ediyor. Bunun demokrasinin bir gereği olduğunu vurgulayan sosyal demokrat milletvekili, adaylığı açıklanan Erdoğan’ın sistematik olarak Kürtlerin ve yurtdışındaki Türklerin oylarına yöneldiğini de ekliyor:
"Yurtdışındaki seçmenlerin söz konusu seçimlerde önemli rol oynayacağını düşünüyorum. Zira sadece Almanya’da yaklaşık 1 milyon 400 bin Türk seçmen bulunuyor. Bu oldukça ciddi bir rakam ve seçimin seyrini etkileyebilecek boyutta. Cumhurbaşkanı adaylarının da bunu hesaba kattıkları şüphe götürmez. Özellikle Erdoğan için yeterli oy çoğunluğuna ulaşması adına yurtdışından gelecek oylar çok değerli. Bu nedenle başta Erdoğan olmak üzere tüm adaylar, bu büyük seçmen grubunu kazanmaya çalışacaktır."
Yeşiller Partisi Federal Milletvekili, Eğitim ve Göç Politikaları Sözcüsü Özcan Mutlu, Avrupa’da 3,5 milyon Türk seçmenin bulunduğunun altını çizerek, adayların bu seçmen grubuna büyük önem verdiklerini belirtiyor. Mutlu, bunun siyasi partilerin yoğun ziyaretlerinde ve Almanya’nın çeşitli yerlerinde düzenlenen mitinglerde rahatça görüldüğünü kaydediyor.
‘Yaşanılan ülkenin siyasetiyle ilgilenmek daha önemli’
Yeşiller Partisi milletvekili Mutlu, Türkiye için oy kullanmayı demokratik bir hak olarak nitelendirmekle birlikte, yurtdışında yaşayan Türklerin daha çok yaşadıkları ülkenin siyaseti ile ilgilenmelerini tavsiye ediyor. "Biz burada insanların uyumu için mücadele ediyoruz; insanların artık buralı olarak kendilerini kabul edip, Almanyalı ya da Avrupalı gibi hareket etmeleri için çaba sarf ediyoruz, eğer insanlar sadece Ankara’ya odaklı bir siyaseti takip ederse, tüm bu çabalar boşa çıkacaktır” diyen Mutlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Tabii ki her insan demokratik seçim hakkını kullanmalıdır. Ona hiçbir şekilde itirazımız yok. Ama Türkiye’deki siyasi çekişmeleri, kutuplaşmayı Avrupa’ya, Almanya’ya, Fransa’ya, Hollanda’ya taşımalarını, ister muhalefet, ister iktidar partisi olsun doğru bulmuyorum."
Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Federal Milletvekili ve Birlik Partileri Meclis Grubu Uyum Politikaları Sorumlusu Cemile Giousouf da Almanya’daki Türk vatandaşlarının Türkiye’deki seçimlere katılmasını uygulanabilir, demokratik bir hak olarak değerlendiriyor. Ancak Hrıstiyan Demokrat milletvekili, o ülkede yaşayan insanlar için yaşadıkları ülke siyasetinin daha önemli ve daha elzem olduğunu şu sözlerle savunuyor:
“Bir insan, Almanya'da hayatını kurup, geleceğini burada görebilir. Beraberinde Türkiye siyaseti ile de ilgilenebilir. Ama kendimize şu soruyu da sormalıyız. Acaba Almanya'dan, gündemi hızla değişen Türkiye siyasetini yeterince doğru okuyabiliyor muyuz? Ya da orada olup bitenler bizim buradaki hayatımızı ne kadar etkiliyor?” diyen Giousouf, Türkiye'de kimin cumhurbaşkanı ya da başbakan olacağının Almanya'daki Türklerin yaşantısını çok cüzi oranda etkileyeceğini belirtiyor. Federal milletvekili, bu nedenle bir siyasetçi olarak Almanya'da yaşayan Türk gençlerinin Alman siyasetini hem takip etmelerini, hem de siyasetin içinde faal bir şekilde yer almalarını istiyor.
