Dünya
Deutsche Welle

Almanya Türkiye'ye silah satışını durdurursa ne olur?

Türkiye'den yapılan silah taleplerini askıya alan Almanya, son 10 haftada önceden onay alan 4 milyon Euro'luk sevkiyat yaptı. Peki sevkiyat tamamen dursa ne olur? DW sorunun cevabı için savunma uzmanları ile görüştü.

22 Ekim 2017 20:48

Almanya ve Türkiye arasındaki siyasi krizde sıkça gündeme gelen konulardan biri, iki ülke arasındaki savunma ticareti. Türkiye'nin silah ihracatı taleplerinin askıya alındığının açıklanmasının ardından, Sol Parti tarafından verilen yeni soru önergesi son 10 hafta içerisinde Türkiye'ye daha önce onayı verilen anlaşmalar çerçevesinde yaklaşık 4 milyon Euro'luk silah ve silah malzemesi sevkiyatı gerçekleştirildiğini ortaya koydu. Bu rakam, Türkiye'ye silah satışında geçen yıla oranla az da olsa düşüş olduğu anlamına geliyor. Ancak soru önergesini veren Sol Parti daha sert önlemler istiyor. Soru önergesinde imzası bulunan milletvekillerinden biri olan Sevim Dağdelen, verilerin açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, "Türkiye'ye savunma ihracatının amasız ve fakatsız durdurulması" gerektiğini dile getirmişti.

Peki Almanya'nın Türkiye'ye silah satışını durdurmasının Türk savunma sanayisi için ne gibi sonuçları olur?

Türkiye tank ve denizaltı gibi önemli askeri araçları, dünyanın önde gelen zırhlı araç ve denizaltı üreticileri arasında yer alan Almanya'dan satın alıyor.

DW Türkçe'ye konuşan savunma uzmanı Arda Mevlütoğlu, Almanya ve Türkiye arasındaki savunma ilişkisinin 1970'lerin ikinci yarısından itibaren hızlı bir ivme ile geliştiğine dikkat çekiyor ve Almanya'nın alacağı olası bir ambargo kararının özellikle üretim ve geliştirme projelerine etkisi olacağını dile getiriyor.

Mevlütoğlu, "Alman yapımı başta motor olmak üzere çeşitli teknoloji ve alt sistemin kullanıldığı projelerde bazı sıkıntılar yaşanabilir. Acil operasyonel ihtiyaçlar kapsamında tedarik edilmekte olan mühimmat, silah, ekipman ve benzeri kalemlerde ciddi bir sıkıntı oluşacağını zannetmiyorum. Tüm bunlar, farklı ülkelerden, farklı kanallarla temin edilebilir" diyor.

Savunma analisti Dr. Can Kasapoğlu da Almanya'nın böyle bir karar almasının Türkiye'nin muharip kapasitesi üzerinde büyük bir etkisi olmayacağını dile getiriyor.

Kasapoğlu, "Ankara'nın birçok seçeneği var ve Almanya'nın ihracat kısıtlamalarına gitmesi açıkçası Türkiye'nin muharip kapasitesi üzerinde ciddi bir etki oluşturmaz, aksine Türkiye pazarına girmek için bekleyen ülkelere fırsat yaratır" diyor.

Türkiye için yeni pazarlar hangi ülkeler?

Türkiye'nin silah ihtiyacını karşılamak için yöneleceği Avrupalı ülkelerin başında Fransa, Birleşik Krallık ve İtalya geliyor.

Avrupalı ülkeler arasında silah ticareti konusunda bağlayıcı ortak bir karar mekanizması olmadığına dikkat çeken Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) uzmanlarından Peter Wezeman, diğer ülkelerin Almanya'nın boşluğunu doldurmak için harekete geçebileceğini belirtiyor.

DW Türkçe'ye konuşan Wezeman, "Almanya, Türkiye'nin Alman silahları için uygun bir adres olmadığını düşünebilir. Bu silahların insan hakları ihlalleri için kullanılabileceğini düşünebilir. Fransa, İtalya ya da Birleşik Krallık bu konuda tamamen farklı görüşe sahip olabilir. Bu noktada Türkiye'nin yöneleceği ülkeler bunlar olacaktır" diyor.

Savunma uzmanı Mevlütoğlu da İngiltere'nin bu pazarı doldurmak için adım atabileceği görüşünde.

Mevlütoğlu, "İngiltere burada ilk öne çıkan isim. İki ülke arasındaki stratejik seviyede gelişen işbirliği ve bunun savunma sanayisine yansıması, Alman ürün ve teknolojilerinin ikamesi sonucunu rahatlıkla doğurabilir" diyor.

"ABD de daha dikkatli"

Türkiye'nin işbirliğini artırmak isteyebileceği ülkelerden biri de Amerika Birleşik Devletleri. Ancak, SIPRI uzmanı Wezeman, ABD'nin Türkiye'ye silah satışı konusunda artık daha dikkatli olduğunu görüşünde.

Wezeman, "ABD Türkiye'ye silah sağlayan önemli ülkelerden biri. Fakat ABD'nin Türkiye'ye silah satışı konusunda bir parça daha kısıtlayıcı ve bir parça daha dikkatli olmaya başladığı yönünde işaretler var. Kısıtlayıcı derken; ABD, Türkiye'ye silah sağlamayacak demek istemiyorum. Sağlayacaklar ama eskisinden daha dikkatli olabilirler" diyor.

Türkiye'ye silah satışı konusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mayıs ayındaki Washington ziyaretinin ardından ABD'de sıkça gündeme geldi. Erdoğan'ın korumalarının elçilik konutu önündeki göstericilere müdahalede bulunmasının ardından ABD Kongresi'nin Bütçe Komisyonu, korumalara silah satışının desteklenmesini yasaklayan bir tasarıyı kabul etmişti.

Savunma sanayisinde milli projeler

Askeri alanda üretim yapan firmaların başında devlet sermayesine dayalı Aselsan'ın geldiği Türkiye'de, diğer ülkelere olan bağımlılığı azaltmak için milli projelere yatırım son yıllarda arttı. Bu projeler arasında en önemlisi milli tank projesi Altay. Tanklarını Almanya'dan satın alan Türkiye'nin 10 yıldır üzerinde çalıştığı projede henüz seri üretime geçilemedi.

DW Türkçe'ye konuşan Kasapoğlu, Altay tankının Türkiye için stratejik projelerden biri olduğuna dikkat çekiyor.

Almanya ile yaşanan siyasi krizin bu projede gecikmeye neden olabileceğini ifade eden Kasapoğlu, "Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni nesil zırhlı platformlara duyduğu gereksinimi ortaya koyuyor. Elbette Ankara bu projeden vazgeçmez. Yeni savunma işbirliği partnerleri ile devam eder. Ancak zaman kaybedilmemesi önemli" diyor.

Wezeman ise Türkiye'nin savunma sanayisindeki projelerde başka ülkelerden alınan teknolojilerin de kullanıldığını aktarıyor. Örneğin, Altay tankının Güney Kore'den alınan teknoloji temel alınarak tasarlandığını belirtiyor.

SIPRI uzmanı Wezeman, "Görünen o ki bu tankı oluşturan birçok parça başka ülkelerden geliyor. Bu parçaların üzerinde 'Türkiye'de üretildi' yazıyor olabilir. Ya da ismi Türkçe olabilir, Türkçe sınıflandırma yapılabilir. Ancak çoğu zaman bu parçalar ithal edilmiş ya da Türkiye'de bir lisans altında üretilmiş oluyor" değerlendirmesinde bulunuyor.

DW Türkçe'ye konuşan uzmanlar Türk savunma sanayisinin son dönemde atağa geçtiği konusundaysa hemfikir.

Savunma uzmanı Mevlütoğlu, 2000'li yılların başından beri ciddi bir hamle yapıldığına dikkat çekerek, "Çok geniş bir yelpazeyi kapsayan ve çok sayıda iddialı proje ile yürütülen bir hamle bu. Bu hamlenin sonuçları, platform ve prototip bazında görülmeye başlandı. Bir sonraki aşama, elde edilen kazanımların korunması ve geliştirilmesi olacaktır" diyor.

Savunma analisti Kasapoğlu da son 10 yılda kat edilen mesafeye dikkat çekiyor. Kasapoğlu, Türkiye'nin savunma alanında tek hedefinin kendi kendine yeterlilik olmadığını, önemli bir savunma ihracatçısı konumuna erişmek için yoğun çaba sarf ettiğini vurguluyor.

Almanya ne üretiyor?

Almanya, dünyanın önde gelen zırhlı araç ve denizaltı üreticileri arasında yer alıyor. Bu ürünlerin neredeyse tüm parçaları da Almanya'da üretiliyor. Askeri uçakların üretimi konusunda ise Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya gibi başka Avrupa ülkeleriyle işbirliği yapıyor.

Almanya'nın motor üretimi gibi bazı alanlarda dünya lideri olduğuna dikkat çeken SIPRI uzmanı Wezeman, "Bu nedenle Türkiye Alman teçhizatına erişememesi durumunda pişman olabilir. Ancak yeterince iyi alternatifler de var" diyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türk hükümetiyle yaşanan siyasi gerilim nedeniyle Türkiye'den yapılan yeni silah ihracatı başvurularının bekletildiğini açıklamıştı. Alman yasalarına göre, silah firmalarının yabancı ülkelere silah satışı yapabilmesi için hükümetin onayı gerekiyor.

Alman hükümeti 2016 yılında Türkiye'ye 83 milyon 900 bin Euro hacminde silah satışına izin vermişti.

Özge Artunç

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle