Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, gazeteci Deniz Yücel’in Türkiye’de görülen davasında 2 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmasına tepki gösterdi. Maas açıklamasında, "Bugün Deniz Yücel hakkındaki karar, tamamen yanlış bir mesaj vermektedir ve yeni soruşturma süreçleriyle ilgili açıklama benim için hiçbir şekilde anlaşılır değildir'' ifadelerini kullandı.
Açıklamada, bu kararın Ankara'yla Berlin arasında basın ve ifade özgürlüğünün korunmasına ilişkin muazzam farklılıkları ortaya koyduğu da belirtilerek, ‘’Bu gelişme, Türkiye’de hukuk devleti ilkelerinin uygulanmasına ilişkin güvenin tesisine de katkı sağlamamaktadır'' denildi.
Çok sayıda Alman vatandaşının hala Türkiye'de tutuklu bulunduğuna da dikkat çeken Maas, bu vakaların birçoğunda yöneltilen suçlamaların da net ve anlaşılır olmadığının altını çizdi. Açıklamada, "Bu vakaların tamamının çözülmesini istiyoruz. Bunun aksi, Türkiye'nin hem bizimle hem de bir bütün olarak Avrupa Birliği'yle ilişkilerinin normalleşmesine engel teşkil edecektir" denildi.
Gazeteciler ve siyasilerden tepki
Yücel hakkındaki karara, diğer Alman siyasilerden ve gazeteci örgütlerinden de tepki geldi. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü Almanya temsilcisi Christian Mihr, "Deniz Yücel masumdur ve bir gazeteci olarak işini yapmıştır’’ şeklinde konuştu. Mihr, kararın Türkiye’de adaletin ne derece kutuplaşmış ve keyfi bir hale geldiğinin göstergesi olduğunu savundu.
Yeşiller partili Claudia Roth ve Cem Özdemir'den de karara tepki geldi. İki milletvekili, mahkemenin hükmünü ''Türkiye'de basın özgürlüğüne ve insan haklarına karşı bir karar'' olarak niteledi.
Karara Twitter üzerinden de tepki gösteren Özdemir, attığı tweette, Deniz Yücel hakkında verilen hükmün ‘'gülünç'' olduğunu ifade etti. Özdemir kararı, ‘'Erdoğan'ın basın özgürlüğüne bir başka saldırısı'' olarak nitelendirerek, ‘'Erdoğan, bir korku atmosferi yaratmak istiyor. Bizim görevimiz ise cesaretlendirmektir'' diye yazdı.