Alman vatandaşlığın önündeki engeller neler?
Yeni vatandaşlık yasası, ikamet süresi, ileri düzeyde Almanca bilgisi ve ekonomik özgürlük kanıtının yanı sıra “insan onurunun güvencesine” ve “özgürlükçü demokratik düzene” bağlılık şartı da getiriyor.
Bu kapsamda “antisemitizm, ırkçılık, cinsiyet veya cinsel yönelime yönelik veya diğer insanlık dışı motivasyona dayalı eylemler” Alman vatandaşlığının önündeki engeller arasında bulunuyor.
Kişinin bu gerekçelerle ceza alması durumunda vatandaşlığa kabul edilmeyecek. Bu konuda vatandaşlık daireleri ve savcılıklar yakın iş birliği içinde olacak.
Ayrıca çok eşli olanlar veya anayasada yer alan kadın-erkek eşitliğine aykırı davrananlar da vatandaşlığa alınmayacak.
Yeni vatandaşlık yasası ile ne amaçlanıyor?
Almanya, son yıllarda ülkeye nitelikli işçileri ülkeye çekmek için birtakım adımlar atıyor.
“Bir göçmen ülkesinin gereksinimlerini karşılamayı” amaçlayan “Vatandaşlık Yasasının Modernizasyonu” da bu adımlar biri.
Alman hükümeti geçen yıl da “Kalifiye İş Gücü Göçünü Geliştirme Yasasını” kabul etmişti.
Almanya, bu bir dizi yasa ile ülkeyi nitelikli iş gücü için daha cazip kılmayı hedefliyor.
İçişleri Bakanı Faeser, geçen yıl yaptığı bir açıklamada, bu adımların Almanya’nın “rekabet edilebilirliği” için de önemli olduğunu vurgulamıştı.
“En iyi beyinler için küresel bir rekabetin ortasında” olunduğunu söyleyen Faeser, “Alman ekonomisinin pek çok alanda acilen vasıflı çalışanlara ihtiyaç duyduğunu” ifade etmişti.
Yapılan araştırmalar da Alman ekonomisinin nitelikli iş gücüne ihtiyacını ortaya koyuyor.
Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin (DIHK) geçtiğimiz aylarda açıkladığı ankette onlardan biri.
DIHK’nın 22 bin şirketle yaptığı ankete göre, şirketlerin yüzde 53'ü açık pozisyonları doldurmakta zorlanıyor.
Birlik ayrıca, vasıflı işçi eksikliği nedeniyle Alman ekonomisinin dönüşümünün risk altında olduğu uyarısında da bulunmuştu.
Manpower Group Küresel Yetenek Açığı araştırmaları da her geçen yıl küresel yetenek açığının arttığını, Almanya’nın da en çok yetenek açığı yaşayan ülkelerden biri olduğunu gösteriyor.
Göçmenlerin Alman siyasetinde söz hakları artacak
17 maddelik Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Hedefleri de dikkate alınarak hazırlanan yasa, özellikle “Eşitsizliklerin Azaltılması” hedefini de gerçekleştirmeyi amaçlıyor.
“Ülkelerin içinde ve arasında bulunan eşitsizlikleri azaltmak” başlığını taşıyan 10. Madde, “Planlı ve iyi yönetilen göç politikaları” ve 2030’a kadar “yaş, cinsiyet, engel, ırk, etnik köken, soy, din veya ekonomik veya başka bir durumuna bakılmaksızın herkesin sosyal, ekonomik ve politik içermesinin sağlanması ve desteklenmesini” gibi hedefleri içeriyor.
Almanya’daki bazı göçmenler, geldikleri ülkenin vatandaşlığını bırakmak istemedikleri için Alman vatandaşlığına geçme konusunda istekli olmuyor.
Almanya İçişleri Bakanlığı verilerine göre, ülkede 12 milyondan fazla yabancı ülke vatandaşı bulunuyor.
Bunların yaklaşık yarısının ise 10 yıldan uzun bir süredir Almanya’da yaşamasına karşın vatandaşlığa geçmedikleri belirtiliyor.
Almanya’daki en büyük göçmen topluluklarından birini de Türkiye’den gelenler oluşturuyor.
Başta aşırı sağcı parti AfD olmak üzere Birlik partileri CDU/CSU partileri ise yasaya tepki gösteriyor.
“Alman vatandaşlığının değersizleştiğini” belirten muhalefet partileri, aynı zamanda “başka ülkelerin siyasetlerinin” Almanya içine taşınacağı eleştirilerinde bulunuyorlar.
Tasarının Federal Meclis’teki Aralık ayındaki ilk oturumunda konuşan CDU/CSU Milletvekili Alexander Throm, “Birkaç yıl içinde Erdoğan'ın AKP'sinin bir Alman şubesinin burada, Alman Federal Meclisi'nde oturmasına kimse şaşırmamalı. Sizin koltuklarınıza” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki yıllarda yaptığı açıklamalarda özellikle “Avrupalı Türkler üzerinde önemle durduklarını” belirtmiş, Türkiye’den göç etmiş kişilerin “mümkünse yaşadıkları ülkelerin vatandaşlığını almaları” çağrısında bulunmuştu.
Erdoğan, 2018 yılında Bosna Hersek’te Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin bir toplantısında Avrupa’da yaşayan vatandaşların bulundukları ülkelerdeki siyasi partilerde aktif şekilde rol almalarını da isteyerek, “O parlamentolarda ülkemize hainlik edenler değil, sizler yer almalısınız” demişti.
İltica başvurusu reddedilenlere hızlı sınır dışı
Alman Federal Meclisi, dün ise iltica başvurusu reddedilenlerin sınır dışı işlemlerinin hızlandırılmasını öngören yasa tasarısını kabul etti.
Polisin arama yetkilerini genişleten “Geri Dönüşü İyileştirme Yasası” ile sınır dışı öncesi gözaltı merkezine yerleştirilmiş kişilerin gözaltı süresinin 10 günden 28 güne çıkarılmasını da içeriyor.
Yasa ile aynı zamanda insan kaçakçılarının da sınır dışı edilmesi kolaylaştırılıyor.