Ekonomi
Deutsche Welle

Alman tröstlerinin gözü İran pazarında

Alman şirketleri İran ile geleneksel ticari ilişkilerini canlandırmak için bu ülkeye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını bekliyor.

19 Ağustos 2015 15:05


İran, Alman şirketlerinin umut kapısı oldu. Yaklaşık on yıldır dünya piyasasından ayrı kalan İran sert yaptırımların kalkmasının beklendiği 2016 yılından itibaren 80 milyonluk nüfusuyla dünya ticaretinin aktörleri arasına dönecek. Büyük Alman şirketlerinin yönetim kadrolarıyla Almanya Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel de İran ile ekonomik ilişkilerin yeniden canlanmasının Alman ekonomisine itici güç olacağını düşünüyor. Ancak bu iyimserliği bütün işadamlarının paylaştığı söylenemez.

Siemens Anonim Ortaklığı'nın yönetim kurulu başkanı Joe Kaeser, “Enerjiye ve sağlık hizmetlerine ihtiyacı olan, aynı zamanda da petrol ve doğalgaz ticaretinde kendi ayakları üzerinde durmayı arzulayan 80 milyondan bahsediyoruz” demişti. Alman elektronik devi yılda 500 milyon Euro'luk iş yaptığı İran'dan 2010 yılından bu yana sipariş almamıştı.

Henüz yaptırımların akıbeti ve İran'ın ekonomik ilişkilerde nasıl bir yol izleyeceği belli değil. Ancak beklentiler oldukça cazip. Satın alma gücüne endeksli milli gelir açısından İran 2014 yılında İspanya ve Türkiye'nin ardından 18'inci sırada yer almaktaydı. Amerikan enerji ajansının tahminlerine göre İran aynı zamanda dünyanın kanıtlanmış dördüncü büyük petrol rezervine sahip.

İran, Alman sanayi ürünlerini seviyor

Almanya açısından beklentilerin abartılmaması gerektiğini söyleyenler de var. 2005 yılında Almanya'dan 4,4 milyar Euro'luk ithalat yapan İran'ın Alman malı ithalatı 2014 yılında 2,4 milyar Euro'nun altına düştü. Almanya'nın dış ticaret ortakları sıralamasında İran 50'inciliğe geriledi. Satışların azalması en çok makine ve otomotiv sanayini etkiledi.

Alman otomobil imalatçıları İran piyasasını yoklamaya başladılar. BMW ve Volkswagen şirketleri Tahran ile siyasi düzeyde temas kurdu. Daimler tröstünün yönetim kurulu başkanı Dieter Zetsche, ticari araçlarının İran'da çok beğenildiğini söylüyor. Piyasa uzmanları lüks Alman otomobillerinin İran'da alıcı bulacağından ise kuşkulular.

İran ile ticari ilişkilerin uzun geçmişinin olduğu Alman kimyacılık şirketleri siyasi yumuşamanın iş bağlantılarının artmasına yarayacağından emin görünüyor. Tüketim malları tröstü Henkel de 1970'lerden bu yana İran'a hatırı sayılır miktarda ürün satıyor. İran'daki yapıştırıcı ve çamaşır tozu cirosu üç haneli milyonları bulan Henkel'in yönetim kurulu başkanı Kasper Rorsted İran'daki piyasa paylarını daha da büyüteceklerini söylüyor.

Hizmetler sektörü de ümitli

Avrupa'nın en büyük yazılım şirketi SAP de İran pazarından ümitli. Öncelikle doğalgaz ve petrol endüstrisinin Alman bilgisayar mühendislerine yeni iş imkânları yaratması umuluyor. Sigortacılık ve reasürans şirketleri de İran ile iş bağlantılarını artırmak için harekete geçerken büyük Alman bankaları temkinli davranıyor. Commerzbank finans bölümü başkanı Stephan Engels, İran'da durumun değişmediğini ve yaptırımların fiilen yürürlükte olduğunu söylüyor. Amerikan makamları, yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle Commerzbank'a 1,45 milyar dolar para cezası vermişti. Deutsche Bank da benzer ihlaller nedeniyle Amerikan makamlarıyla uzlaşma pazarlığı yapıyor.

Yatırım malları ihraç eden orta ölçekli Alman sanayi şirketlerinin sözcüleri, Alman bankalarının İran ile satış bağlantılarını güvenilir bir şekilde finanse ettiği takdirde bu ülkeye yılda 1,5 milyar Euro'luk makine ve tesis satılabileceği görüşündeler.

Alman şirketlerinin İran'daki en büyük rakibinin, yaptırımlara aldırmayarak son yıllarda bu ülkedeki konumunu güçlendiren Çin olacağı söyleniyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle