Dünya

"Aliya İzzetbegoviç'i rahmetle anıyor; Sırp faşistleri yargılayan savcı ve hâkimleri kutluyorum"

"Bütün Boşnakların acılarını paylaşıyorum"

23 Kasım 2017 07:06

Hürriyet yazarı Taha Akyol, Yugoslavya iç savaşında Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde 8 bin Boşnak'ın katledilmesi emrini veren 'Sırp kasabı' general Ratko Mladiç'in Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soykırım suçundan müebbet hapse mahkûm edilmesini değerlendirdi. Mahkemenin verdiği kararı "son derece önemli" bulan Akyol, "Uluslararası hukukun gelişmesine bir örnektir Srebrenitsa kararları ancak Suriye’de maalesef böyle gelişme sağlanamadı" yorumunda bulundu.

Akyol, "Bütün Müslümanlara “eleştirel düşünce” ışığını iletmeye çalışan kahraman Boşnak Lider Aliya İzzetbegoviç’i derin bir hürmet ve rahmetle anıyorum.Sırp faşistlerini yakalayıp yargılayan bütün uluslararası görevlileri, savcı ve hâkimleri kutluyorum" diye yazdı.

Bütün Müslümanlara “eleştirel düşünce” ışığını iletmeye çalışan kahraman Boşnak Lider Aliya İzzetbegoviç’i derin bir hürmet ve rahmetle anıyorum.

Sırp faşistlerini yakalayıp yargılayan bütün uluslararası görevlileri, savcı ve hâkimleri kutluyorum.

Taha Akyol'un "Sırp Kasabı" başlığıyla yayımlanan (23 Kasım 2017) yazısı şöyle:

Sırp kasabı namıyla ün kazanan Ratko Mladiç, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soykırım suçundan müebbet hapse mahkûm edildi.

Siyasi ideoloji olarak faşizmin tahlili, hukuki açıdan “soykırım” suçunun tanımı ve uluslararası hukukun gelişimi bakımından son derece önemli bir karar.

Aynı mahkeme Nisan 2004’te Srebrenitsa katliamının “soykırım suçu” olduğuna karar vermişti.

Soykırım suçundan yargılanan baş kasap Sırp Cumhurbaşkanı Slobodan Miloseviç hapishanede ölmüştü.

Ratko Mladiç 16 yıl kaçtıktan sonra yakalanıp soykırım suçundan yargılanıyordu, dün soykırım suçundan mahkûm edildi.

8 bin Boşnak şehit

Srebrenitsa güya BM tarafından “Güvenli Bölge” ilan edilmişti. Hollandalı General Thom Karremans komutasındaki Barış Gücü’nün güya koruması altındaydılar...

Sırp faşistlerin kumandanı General Ratko Mladiç dünya TV’lerine canlı yayında şu açıklamayı yapıyordu:

“Bugün 11 Temmuz 1995, işte Sırp şehri Srebrenitsa’dayız. Büyük bir Sırp bayramı arifesinde iken bu şehri Sırp milletine armağan ediyoruz. Nihayet, Türklere karşı ayaklanmadan sonra bu toprakta Türklerden intikam almamızın vakti geldi.”

Bu insan kasabı 1389’daki Kosova savaşına ve 1804’teki Sırp isyanına atıfta bulunuyordu!

Faşizmin tipik “tarihi intikam” saplantısı...

Bu açıklamayı yaparken, Hollandalı General Karremans’ın gözleri önünde kadınları ve 11 yaşına kadar çocukları ayırıp 8 bin Boşnak Müslüman’ı öldürüyorlardı.

Rusya'nın tavrı

Suç sadece Hollandalı General’in midir? Sadece harekete geçmekte çok geciken Batı’nın mıdır?

Sırp faşizmine karşı müdahale edilmesini öngören bütün karar tasarılarını BM’de “Slav ve Ortodoks ağabey” Rusya veto etmişti.

Katliamlar Rus vetosunun himayesinde yapıldı.

Nihayet, Clinton’ın inisiyatifiyle, 30 Ağustos 1995 sabahı NATO uçakları Bosna ve Hersek’te seçilmiş Sırp hedeflerini bombalayarak harekâtı başlattı.

Belgrad’da eski sosyalist yeni faşist Mloseviç’in rejimi düşecekti.

Rusya’nın kodlarını anlamak bakımından önemlidir: Yirmi yıl sonra, 2015’te “11 Temmuz”un BM tarafından “Srebrenitsa Soykırım Günü” ilan edilmesini bile Rusya veto edecekti!

Üstelik uluslararası mahkemenin “soykırım” kararı bulunduğu halde...

Soykırım suçu

Hollanda’nın Lahey şehrindeki “Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi”nin dünkü kararının ayrıntılarını henüz bilmiyoruz. Fakat aynı mahkemenin 19 Nisan 2004 tarihli içtihadına uygundur. Uluslararası Yargıç Theodor Meron’un açıklamasına göre, Bosna-Herkes’te Ratko Miladiç kuvvetleri, “bütün Boşnak Müslümanlarını temsilen Srebrenitsa’daki 40.000 Müslüman’ı yok etmek kastıyla 8 bin Müslüman’ı öldürmüşlerdi”. Bu sebepten, etnik temizlik ve savaş suçlarının ötesinde, Srebrenitsa katliamı “soykırım”dır. Burada belirleyici olan “kast”kavramıdır. Etnik temizlik ve savaş suçlarından farklıdır.

Uluslararası hukukun gelişmesine bir örnektir Srebrenitsa kararları...

Suriye’de maalesef böyle gelişme sağlanamadı.

Bu vesile ile bütün Boşnak şehitlerine rahmet diliyorum, Boşnakların acılarını paylaşıyorum.

Bütün Müslümanlara “eleştirel düşünce” ışığını iletmeye çalışan kahraman Boşnak Lider Aliya İzzetbegoviç’i derin bir hürmet ve rahmetle anıyorum.

Sırp faşistlerini yakalayıp yargılayan bütün uluslararası görevlileri, savcı ve hâkimleri kutluyorum.

Tabii davalar devam ediyor, adalet henüz tamamlanmadı.