30 Mart 2018 20:00
stanbul, 30 Mart (DHA) - Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research Company iş birliğiyle hazırlanan “AVM Endeksi”yle ilgili Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo, “Sektörün ciddi bir iklim değişikliği ile karşı karşıya kaldığını ve herkesin bu değişime ayak uydurması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
AYD Başkanı Hulusi Belgü’nün ev sahipliğinde gerçekleşen ve AYD ile Akademetre Research Company işbirliğiyle hazırlanan AVM Endeksi’nin açıklandığı toplantıda, Akademetre Research Company Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Zeytin perakende ve AVM sektörüne ilişkin detaylı veriler paylaşırken; Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo ve Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş da kendi sektörlerine ile ilgili bilgiler verdi.
Toplantıda konuşma yapan AYD Başkanı Hulusi Belgü; “AVM’lerimiz bugün gelinen noktada 58 milyar dolarlık yatırımı ve 520 bin nitelikli istihdamı temsil ediyor. AVM’lerimiz bu anlamda büyük bir parçası olduğu organize perakende sektörü ve büyük çerçevede ülke ekonomimiz için büyük bir katma değer yaratmakla birlikte, toplumsal anlamda da sosyalleşmeye ve kültürel zenginleşmeye de büyük bir fayda sağlıyor” açıklamalarında bulundu.
Ekonomik veriler hakkında da bilgi veren Hulusi Belgü, Türkiye’de şu anda 397 AVM olduğunu, bu AVM’lerin 82 tanesinin yabancı yatırımcılar tarafından hayata geçirildiğini ve toplam 12 milyon metrekarenin üzerindeki kullanılabilir alanın 3.3 milyon metrekaresinin yine yabancı yatırımcılara ait olduğunu ifade etti.
Hulusi Belgü sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine Akademetre iş birliği ile hazırladığımız bir başka araştırmamızın sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 54.6’sını çocuklar ile gidilebilecek en güvenli ve rahat yer olarak AVM’leri gösterdi. Yüzde 59.5, çocuğunu ilk kez tiyatro ya da sinemaya AVM’de götürdü. İlk kez sinema ve tiyatroya AVM’de gidenlerin oranı ise yüzde 54.6 olarak belirlendi.
“Alışveriş merkezleri, hem toplumsal hem bireysel tehditlere karşı en güvenli bulunan alışveriş kanalları olarak karşımıza çıkıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 54.9’u toplumsal tehditlere karşı AVM’leri güvenli bulurken yüzde 63.7’lik bir kısım da bireysel tehditlere karşı güvenli buluyor. Yüzde 18.6’sı ilk kez spor yapmaya AVM’lerde başladığını söylüyor. Toplumun sosyal anlamda beklenti ve ihtiyaçlarını büyük oranda karşılıyor olmak bizim için mutluluk verici.”
Kısa ve uzun vadede hedef ve öngörüler hakkında da bilgi veren Belgü şöyle konuştu: “2017’de 110 milyar lira olan cironun 2018’de 125 milyar lira, 2023’de ise 200 milyar lira olacağını, 397 olan AVM sayısının 2018 yılında 410, 2023’de ise 475 olacağını öngörüyoruz. 12 milyon metrekare olan kiralanabilir alanların ise 2023 yılında 15 milyon metrekareye, ziyaretçi sayısının ise 2018’de 2.3 milyara ve 2023’te 2.8 milyara ulaşacağını düşünüyoruz.”
Hulusi Belgü ayrıca gündemde sıklıkla yer alan Ertelenen Borçlar Kanunu ve organize perakendenin daha nitelikli ve fonksiyonel bir işleyişe sahip olabilmesi için sunduğu ‘Kira Garanti Fonu’ önerisi ile ilgili şunları paylaştı: “Yabancı yatırımcının beklemede olma sebeplerinden biri ertelenen borçlar kanunu.
“Ticari gayrimenkul kiralama ile konut kiralama kanunun ayrışması gerekiyor; dünyanın her yerinde bu kanunlar birbirinden ayrı olarak işliyor. Devlet, konutta bireyi korumakla yükümlüdür fakat ticarette iki tüccarın karşılıklı çözeceği bir sistem söz konusu... Bu iki kanunun tüm dünyada olduğu gibi ayrı ayrı düzenlenmesi gerekir.
“Bir diğer konu 2016’nın sonunda çıkan yönetmelikte ortak giderlerin metrekare esasına göre olmasıdır. Kanunlarda bu düzenlemeleri kısa süre içinde değiştirebilirsek yabancı yatırımcının iştahı daha da kabaracaktır.
“AYD olarak kiraları nasıl Türk Lirası’na dönüştürürüz çalışması yapıyoruz. Bu çalışmamızı TAMPF’a da sunduk. Bankalarla ve T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile görüşme halindeyiz.”
Hulusi Belgü’nün ardından AVM Endeksi’ni anlatmak üzere söz alan Akademetre Research Company Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Zeytin 2010 – 2017 yıllarındaki verileri paylaştı.
Zeytin verileri şöyle değerlendirdi;
“AVM endeksi, sektörün ölçülebilir duruma gelmesi, hesap verilebilir olması, sektörün gelişimini sürdürülebilmesi için hayata geçirdiğimiz ve tüm paydaşlar tarafından da referans noktası durumuna gelen bir çalışma… Bu araştırma için Türkiye’nin toplam kiralanabilir alanlarının dörtte birini temsilen AVM’ler veri paylaşıyor. Yalnızca İstanbul ve büyük şehirler değil Anadolu’dan da geniş bir temsiliyet söz konusu… Bu dörtte birlik temsiliyet ayrıca Türkiye’de en geniş kapsamlı ölçümlemelerden birini sunmamıza olanak tanıyor.
“Sekiz yıldır aralıksız biçimde bu çalışmayı gerçekleştiriyoruz ve Türkiye Araştırmacılar Derneği tarafından fiili olarak denetleniyor. Sekiz yılın değerlendirmesine baktığımızda; 2010 yılında altı milyon metrekarelik bir kiralanabilir alan varken, bugün iki katı civarında 12 milyon metrekarelik bir kiralanabilir alana ulaştık.
“Ziyaretçi sayısına baktığımızda ise 1.16 milyar iken 2017’ye kadar yüzde 92’lik bir artışla bu rakamın 2.24 milyar ulaştığını; yani AVM’lerin sektörel gelişimine bağlı biçimde ziyaret sayısında da bir artış olduğunu görüyoruz.
“2017’de ayrıca AVM’lere 185 milyon ziyaret gerçekleştiğini görüyoruz. Bu ortalama AVM başına 465 bin ziyaret anlamına geliyor. Bebekleri de dahil ederek tüm Türkiye nüfusunu göz önüne aldığımızda bir kişinin ayda ortalama 2.25 ziyaret yaptığını söyleyebiliriz.”
Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo: “Perakende sektörü bir iklim değişikliği yaşıyor”
Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo konuyla ilgili yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Penti, Türkiye’deki çok kategorili iç giyim moda perakendesinin lideridir. Penti’nin dört ana kategorisi var. Şu anda Türkiye pazarında; çorap yüzde 52’lik, iç giyim yüzde 12’lik, plaj giyimi yüzde 22’lik ve ev giyimi yüzde yedi ile kendi kategorilerinde Türkiye lideri. Metrekare başına oluşturduğumuz ciro en lüks tüketim markaları dışında en yüksektir diye düşünüyorum; yaklaşık beş bin dolarlar seviyesinde.
“Penti’nin perakende tarihi de çok eski değil; firma 65 senelik bir firma fakat perakende tarihimiz yaklaşık 10 sene… Pazar liderliğini son altı yedi sene içinde gerçekleştirmeyi başardık. Her sene ortalama yüzde 30 civarında olmak üzere çok hızlı büyüyoruz. 2018\'in ilk çeyrek rakamlarına göre büyümemiz yüzde 34.
“İki gurur duyduğumuz özelliğimiz var. Birincisi Penti’nin banka borcu yok ve çok ciddi miktar ile 2017’yi 2018’e devrettik. İkinci özelliğimiz bizim döviz riskimiz yok çünkü çok önemli bir ihracatçıyız. İhracat ve ithalatımız dengeleniyor.
“Türkiye’de dövizin akıbeti çok önemlidir. Eğer kendinize ‘hedge’ sağlıyorsanız rahat uyuyorsunuz. Maliyetlerin artması perakendenin en büyük sorunlarındandır. Bizim maliyetlerimiz genelde Türkiye’de enflasyonun üzerinde devam ediyor.”
Kariyo şöyle devam etti: “Türkiye’de perakendenin geleceğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde çok ciddi büyüme planımız var. 2006’dan bugüne kadar yaşadığımız en önemli olay geleneksel pazarın hızlı bir şekilde modern ve organize perakendeye dönüşümü. Giyim sektöründe bu rakam yüzde 30 iken yüzde 58-60’a yükselmiştir. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 80 -90 seviyesinde.
“Bundan 10 sene önce 30 bin tuhafiye vardı, bugün ise 15 bin. Rakamlar bu dönüşümün devam edeceğini gösteriyor. Kadınların Türkiye’de tüketimden aldıkları pay, tüketime olan penetrasyonu erkeklerden daha düşük. Diğer yandan kadınlar daha fazla iş gücü ne katılıyorlar. Bu da bize Türkiye’de ciddi bir büyüme alanı olduğunu net olarak gösteriyor.
“Dünyadaki perakende son iki üç seneden beri şekil değiştiriyor.
“Teknolojinin süratli bir şekilde sektöre girişi, yapay zekanın girişiyle çok daha farklı bir boyuta gelecek. ABD’de kapanan AVM’leri fırtına olarak gördük. Bu yanlış, aslında çok majör bir değişimle karşı karşıyayız. Bu sene kış yaşamadık… İklim değişikliğini iyi değerlendirmek lazım. Bu sektörün ciddi bir iklim değişikliği ile karşı karşıya kaldığını ve herkesin bu değişime ayak uydurması gerektiğini düşünüyorum.”
Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş ise konuşmasında: “Kendi girişimimizi yaptıktan sonra bu girişimi büyütmek için sermaye arayışına girdik ve 2005 yılında Watsons mağazaları ile Türkiye’de büyümeye başladık. Kendi mağazalarımıza yatırım getirmek için sürekli Türkiye’yi anlattık.
“Watsons, Türkiye’nin potansiyeline çok inandı. AVM’lerde büyüyen bir marka oldu. İlk mağazamız Capitol’de açıldı ve hala duruyor. Bir sene için 50 milyon dolar üzerinde yatırım yaptık. 88 şehir ve ilçede 337 mağaza ile yayıldık. Bünyemizde toplam 2,700 kişi çalışıyor. Geçen yıl 500 kişiyi işe aldık ve çalışanlarımızın yüzde 77’si kadın.
“Watsons, Türkiye’de yatırımlarına hızlı bir şekilde devam edecek. Geçen yıl 80 yeni mağaza açtık. Bu sene de devam edeceğiz. Geçen yıl e-ticarete başladık. AVM’lerin 10-15 senelik serüveni içinde belli bir noktaya geldik artık. Bazı AVM’ler yeni yatırımlar istiyor, biz kendi mağazalarımızı da yenilemek için yatırımlarımızı hızlandırıyoruz. Son iki yılda mağazalarımızı yeniledik ve bu yenilik müşteriler tarafından çok beğenildi. Dünyanın en güzel mağazalarını Türk tüketicisine sunuyoruz, bu mağazalar AVM’lerde manasını buluyor.”
Yurddaş sektörün sorunları ile ilgili olarak ise şöyle konuştu: “Bizim en önemli sorunlarımızdan bir tanesi kredi kartı taksit yasağı. Bu bizim işlerimizi oldukça etkiledi. Devlet yetkilileriyle de görüşerek bunun değişmesini istiyoruz. Enflasyonun yükseldiği anda ciro zaten artar, dikkat edilmesi gereken masraf artışıdır. Verimlilik üzerine daha fazla çalışmamız gerekiyor. Önümüzde hızlı değişen, önemli fırsatlar olan, rekabetin arttığı bir dönem geliyor biz de verimliliği nasıl artıracağımızı düşünmeliyiz.” (Fotoğraflı)
© Tüm hakları saklıdır.